Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Öcalan'la görüşme talebiyle süresiz açlık grevi başladı

Öcalan'la görüşme talebiyle süresiz açlık grevi başladı

Aralarında HDP milletvekilleri ve DBP'li belediye başkanlarının olduğu 50 kişi, 15 Temmuz'dan beri haber alamadıkları ve can güvenliğinden endişe duydukları PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşün sağlanması için süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladı.

Açlık grevine başlayan isimler arasında DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, İmralı heyetinden Ceylan Bağrıyanık, HDP milletvekilleri Ferhat Encü, Selma Irmak, Dilek Öcalan, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya ve DBP PM üyesi Gülcihan Şimşek, Öcalan'ın Öcalan'ın avukatları Ebru Günay ve Cengiz Çiçek, sanatçılar Berfin Emektar, Zeynel Doğan da yer aliyor.
Açlık grevinin yapıldığı Vedat Aydın Konferans Salonu'nda "Öcalan'ın sağlığı ve güvenliği icin endişeliyiz, görüşme derhal sağlansın" pankartlarının yanı sıra Öcalan posterleri de asıldı.
Leyla Güven ve Sebahat Tuncel tarafından okunan basın açıklamasında, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi, barışın sağlanması için Öcalan'ın 18 yıl boyunca büyük emek ve çaba harcadığını, 2013-2015 yılları arasında geliştirilen diyalog süreciyle de barışın mümkün olduğunu tüm dünya kamuoyuna gösterdiği savunulurken, şu ifadelere yer verildi:
"Devletin, 28 Şubat deklarasyonu ile müzakereye geçiş aşamasında süreci sonlandırması sonucu çok büyük acılar yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. Milyonların umut bağladığı bir siyasi önderi yok saymamızı, kendisinden haber alınmasının bile engellenmesini normal karşılamamızı kimse bizden beklememelidir.''
İlk aşamada 50 kişinin katılımıyla başlayan açlık grevi eyleminin talebi 'Öcalan ile hukuk kuralları çerçevesinde görüşme yapılması.'

Polisin açıklamanın dışarıda yapılması durumunda müdahale edeceğini bildirmesi üzerine basın açıklaması Vedat Aydın Konferans Salonu'nun içinde yapıldı. Açıklama sırasında sık sık "Bê serok jiyan nabe, Bijî Serok Apo, (Başkansız hayat olmaz, Yaşasın Başkan Apo)" sloganları atılırken, eylemciler üzerinde Öcalan'ın portresinin bulunduğu beyaz önlükler giydi.
Açlık grevi katılımcıları için salonda minderler var. Eylemciler için alt katta yatakhane de hazırlanmış.

Barış çağrısı
Grevcilere destek vermek üzere çok sayıda kişi de konferans salonuna geldi.
Sorularımızı yanıtlayan açlık grevi destekçilerinden Vedat, eyleme katılanlar arasında Diyarbakır milletvekillerinden kimsenin bulunmamasını eksiklik olarak değerlendirirken, "Madem Diyarbakır'da başladı, buradaki vekillerden de biri olmalıydı, ama gerekirse ben de sayın Öcalan'ın sağlığından haberdar olmak için ölüm orucuna girerim" diyor.
Salondakilerin çoğu greve katılmaya gönüllü. Ama herkesin ortak ümidi, en kısa zamanda Öcalan ile görüşmenin sağlanması.

Greve giren 50 kişiden biri de genç sinema yönetmeni Zeynel Doğan.
Babamın Sesi, İki Dil Bir Bavul filmleriyle adını duyuran Doğan, bu eylemin amacına ulaşması ve daha fazla ses getirmesi için kamuoyu tarafından bilinen isimlerin katılımının, desteğinin önemli olduğunu söylüyor.
Zeynel'in bir süre önce ikinci çocuğu doğdu. Bundan dolayı grevde yer almaması için ikna edilmeye çalışıldığını anlatan Doğan şunları söyledi:
"Ben sokağa çıkma yasaklarından sonra Cizre'ye, Silopi'ye birçok yere gittim. Oralardaki yıkımı vahşete tanık oldum. Mesela Cizre'de Orhan Tunç adında bodrumlarda katledilen bir genç vardı, ölümünden sonra bebeği doğdu. Hepimiz biliyoruz ki PKK lideri Abdullah Öcalan çözüm ve barış için çok çabaladı. Bu topraklara barışın tekrar gelebilmesi için onunla görüşün sağlanması gerek. Bir sanatçı olarak topluma duyduğum sorumluluğun gereği burada olmam gerekiyor."


Önceki açlık grevleriyle farkı

Kamuoyu baskısı yaratmak amacıyla ileri sürülen taleplerin devlete kabul ettirilmesi için gerçekleştirilen eylem şekli olan açlık grevleri özellikle cezaevlerinde sık sık başvurulan yöntemlerden biri.
Türkiye'de F Tipi Cezaevlerine geçişi protesto etmek amacıyla gerçekleşen ölüm oruçlarından sonra ses getiren bir diğer açlık grevi eylemi 2012 yılında PKK ve KCK davalarından yargılanan tutukluların Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, Kürtçenin ana dil olarak kamuda kullanılması, mahkemede Kürtçe ifade vermek gibi taleplerle başlatmış olduğu eylemdi.
12 Eylül 2012'de 500'e yakın PKK ve KCK'li tutuklunun başlattığı açlık grevi, 68 gün sürmüş, Öcalan'ın talimatıyla sona ermişti. 2012'deki açlık grevinin 2013'deki çözüm sürecinin yolunu açtığı düşünülüyor. Peki bu açlık grevine olumlu bir cevap alınabilecek mi?
KCK Davası'ndan tutuklu olduğu dönemde 2012 açlık grevlerine de katılan HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, son eylemde de yer alıyor.
O tarihte 20 gün açlık grevinde kalan Irmak, bugünün siyasi koşulların 2012'den çok daha sert olduğunu söylüyor.
"O tarihlerde de ülkenin içinde bulunduğu koşullar kötüydü. O açlık grevleri, ülkenin kaosa gidişinin önünü alan bir gelişmeyle sonuçlandı. Elbette şartlar aynı değil, AKP politikaları çözümün tüm imkanlarını ortadan kaldırmış, sadece şiddet yöntemiyle hareket ediyor. Tabi ki yeni bir çözüm sürecinin başlamasını hepimiz isteriz ama bu eylemin tek amacı var, Öcalan'dan haber almak"
Açlık grevine giren DBP Eş genel Başkanı Sebahat Tuncel de tek amacın 53 gündür hiç bir temas olmayan Öcalan'dan haber almak olduğunu söylüyor.
Öcalan ile birlikte İmralı'da tutuklu diğer hükümlerden de haber alınamadığını söyleyen Tuncel, "Sayın Öcalan'ın hukuki haklarını kullanamadığı bir ortamda barıştan nasıl söz edebiliriz" diyor.
Tuncel: Yıldırım'ın açıklamaları siyasi çözüm yollarını tıkadı
Tuncel, Başbakan'ın Diyarbakır ziyaretine de değinerek yaptığı açıklamaların siyasi çözüm yollarını tıkadığını anlatıyor.
Başbakan, Kürtlerin hak, özgürlük, barış isteyenleri tehdit ettiğini söyleyen Tuncel, Kürt halkının siyasal hakları karşılanmadığı sürece sorunların ekonomik yatırım paketleriyle çözülmeyeceğini savunuyor.
"Başbakan 'çözüm, mözüm yok' diyerek savaşın ve istikrarsızlığın devam edeceğini açıkladı. Türkiye'de barışın yolu, çözümün yolu İmralı'dan geçiyor. Türkiye'de kaos ve savaş, İmralı'yla görüşme bittikten sonra derinleşti. Ülkede tek adam rejimi yaşanıyor ve onların karşısında hak ve özgürlük mücadelesini biz veriyoruz, işte tam bu dönemde bu açlık grevimiz bu yüzden önemli."

BBCTurkish.com.tr, 05.09.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.