Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Masadan kalkanlara hayırlı olsun, kalanlar anayasa çalışmalarını sürdürmeli

Erdoğan: 'Sabır sınırının sonuna gelindi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG, Rusya ve Esad konularında Batılı ülkelere sert eleştirilerde bulundu. YPG’ye yönelik saldırıların süreceğini, Türkiye’nin Suriye konusunda nefsi müdafaa konumunda olduğunu açıkladı.

Türkiye'nin Suriye'deki Kürt milislere yönelik top atışları konusunda ABD ile yaşanan gerginlik tırmanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve BM'nin Türkiye'ye yaptığı ‘saldırılara son ver‘ çağrısını sert dille eleştirdi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda İkinci Mülki Amirler toplantısında kaymakamlara hitaben yaptığı konuşmada, “Hani koalisyon güçleri birlikte hareket edecekti? PYD ve YPG'ye top atışlarını durdurun diyorlar. Kusura bakmayın bizim böyle bir düşüncemiz yok. Türkiye'ye kim bir havan mermisi atarsa kat be kat fazlasıyla karşılık verilecektir” diye konuştu.

ABD'nin ‘YPG'ye desteğimiz sürecek‘ açıklamasına da değinen Erdoğan, “Amerika'yı anlamakta zorlanıyorum. PKK'nın tüm kayıtlarında PYG'nin PYD'nin kurucusunun kim olduğu bellidir. Biz NATO'da birlikte değil miyiz? Senin dostun biz miyiz, PYD mi? Bunu da açıkla o zaman, 'dostum PYD'ye silah yardımı yapıyorum' de. Dost dostluğunun gereğini yapmalıdır”dedi.

‘BM incelesin'

El-Kaide ile El-Nusra arasındaki ilişki ne ise PKK ile PYD arasındaki ilişkinin de öyle olduğunu savunan Erdoğan, kendisinin aylar önce Suriye'de eğit-donat, terörden arındırılmış bölge ve uçuşa yasak bölge önerilerinde bulunduğunu, ancak ABD'nin bu öneriyi kabul etmediğini hatırlattı. Erdoğan, bunun sonucunda şu an bölgede Rus uçaklarının cirit attığını ve binlerce masum kişinin öldüğünü kaydetti.

Suriye'de Esad rejimine destek için bombardımanı sürdüren Rusya'yı da sert dille eleştiren Erdoğan, BM'yi göreve çağırdı. ‘Rusya'nın yağdırdığı bombalarla insanlık suçu, savaş suçu işlemekle karşı karşıya olduğunu söyleyen Erdoğan, “BM kanıtlanırsa savaş suçudur diyor. Daha ne arıyorsun, gönderin elemanlarınızı orada inceleme yapsın“ diye konuştu.

“Türkiye nefsi müdafaa konumunda”

Türk topraklarının bütünlüğü ve milletin birliği bakımından Türkiye sınırları içinde sürdürülen mücadelenin Suriye'deki gelişmelerle yakından ilişkili olduğunu belirten Erdoğan, “Suriye konusunda Türkiye nefsi müdafaa konumundadır. Yani yaptığımız her şeyin, attığımız her adımın meşruiyeti vardır. Bu hassasiyeti anlayamayan veya saygı duymayan herkes öyle veya böyle bunun bedelini ödeyecektir. Türkiye can evine yöneltilen silahlar karşısında geri çekilecek veya teslim olacak bir ülke asla değildir” diye konuştu.

“Angajman kuralları genişleyebilir”

Erdoğan, “Bugün angajman kurallarımız ülkemize yönelik silahlı saldırılara karşılık vermekten ibaret olabilir ama yarın gerekirse aynı kurallar ülkemize yönelik tüm tehditleri kapsayacak şekilde genişleyebilir, bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Türkiye'nin güney sınırında yeni bir Kandil'in oluşmasına asla izin vermeyeceklerini söyleyen Erdoğan, “PYD terör örgütünün Halep'in kuzeyinde attığı provokatif adımlara ve hayata geçirmeye çalıştığı emrivakilere asla müsaade etmeyeceğiz. Bölgede Türkiye'ye rağmen oldu bittilerle fiili durumlar ortaya çıkarılmasına sessiz kalamayız, kalmayacağız” diye konuştu.

"Türkiye için beka meselesi"

‘Türkiye için beka meselesi olan şeylerin Batı açısından sadece bir taktik, hatta operasyonel bir tercih' olduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz bekamızdan vazgeçemeyiz, ama onlar tercihlerini kolaylıkla değiştirebilirler. Şayet bu yapılanların gerisinde Türkiye'nin sabrının sınırlarını denemek gibi bir niyet varsa, o sınırların sonuna gelindiğini de bilmelidirler” dedi.

Cumhurbaşkanı sığınmacı akınına da değinerek, “Batı ülkeleri ne kadar hoyrat, ne kadar insafsız, ne kadar vicdansız davranırlarsa davransınlar bu akını kontrol altında tutma şansları yoktur. Bunun için bir an önce Suriye'deki meselenin çözümü konusunda bir konsensüs sağlanmalıdır. Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. Ya bu mesele kısa sürede çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen ve yakın uzak tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alacak daha büyük sorunların kapısı açılacaktır” diye konuştu.

dw.de, 17.02.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.