Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu: Bu bildiriye yansıyan provokatif dil düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiremez

‘Düşünce özgürlüğü kapsamında değil’
Başbakan Davutoğlu, Güneydoğu'daki çatışmalarla ilgili akademisyenlerin yayınladığı bildirinin düşünce özgürlüğü kapsamında olmadığını söyledi ve ''5 aylık bebeği katleden terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz?" diye sordu ve "Aydın olmak, demokratik yöntemleri savunmakla olur" dedi.

TÜBİTAK’ta düzenlenen Ar-Ge Reform Paketi Tanıtımında konuşan Başbakan Davutoğlu, "Barış İçin Akademisyenler Girişimi" adıyla Güneydoğu'daki çatışmaların durması için bildiri yayımlayan akademisyenleri eleştirdi:

"Akademisyen olan bazı arkadaşlarımızın akıldışı bildirilere imza atmasını hayretle izliyorum. Bu yanlış eylemlerinden dolayı, kendilerini bir kez daha muhasebeye çekecekleri gereğine inanıyorum. Bu bildiriye yansıyan provokatif dil düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiremez. Bu akademisyenler bana tek bir hukuk devleti göstersinler ki, meşru güvenlik birimleri dışında bir silahlı güce izin versin. Terör örgütü ile devleti eş tutmanız, hangi akademik tavra sığar?... Her türlü eleştiriyi dinlemeye hazırım. Ama bu ülkeyi, birtakım silahlı örgütlerin karşılıklı etki alanlarına bölmeye yönelen hiç bir eyleme izin vermedik, bu yönde bize gelecek hiç bir eleştiriyi de bu anlamda objektif olarak görmüyoruz."

Davutoğlu, PKK'nın Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde gerçekleşen saldırıya da değindi ve  ''5 aylık bebeği katleden terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz?" diye sordu ve şunları söyledi:

"Uykusunda şehit edilen polisin acısını akademisyenler hissediyor mu acaba? Bildirinizde terör örgütünden tek kelime bahsetmiyorsunuz. Dün gece 5 aylık bebeği katleden terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz? Benimsemiyorsanız yeni bir bildiriyle bunu açıklamanız lazım. 

Devleti eleştirdiğiniz gibi, terör örgütünü eleştirebiliyor musunuz? Devleti eleştirmek kolay, devlet hukuk kuralları içinde davranır. Özgür düşünceyi yok sayan, Stalinist, çağdışı anlayışla davranan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız."

"Aydın olmak, demokratik yöntemleri savunmakla olur"

Davutoğlu, kendisini "aydın" olarak tanımlayan ve Hükümet'e PKK'ye yönelik operasyonlar sebebiyle eleştirilerde bulunan çevrelere şu sözlerle hitapetti:

"Aydın olmak, demokrasiyi savunmak önce demokratik yöntemleri savunmakla olur. Tekrar soruyorum. Daha bugün gece yarısı emniyet lojmanlarını ve lojmanların etrafındaki evleri hedef alan, biri 5 aylık olan 5 sivil ve bir emniyet görevlisi vatandaşımızın katledilmesine sebebiyet veren bir terör örgütünün arkasında niçin hizalanıyorsunuz? Niçin bu terör örgütüne dönüp, bütün o bildiride, altına imza koyduğunuz bildiride bir eleştiri getirmiyorsunuz?"

Akademisyenlere bir tepki de Âlâ'dan

Reform Eylem Grubu bakanları Lütfi Elvan, Bekir Bozdağ, Volkan Bozkır ve Efkan Âlâ, 8. Büyükelçiler Konferansı'nda Avrupa Birliği uyum yasalarıyla ilgili büyükelçilere bilgi verdi. İçişleri Bakanı Âlâ, Güneydoğu'daki PKK saldırıları ve akademisyenlerin konuyla ilgili bildirisine de değindi. "Ne kadar büyük silahınız, kapasiteniz olursa olsun karşınızda ya bireysel ya büyük organizasyonlar da olsa arkasında başla güçlerin olduğu ve yöntem olarak terörün kullanıldığı bir çağa girdik" dedi:

"Biz Türkiye'de 30 yıldır terör örgütüyle mücadele içindeyiz. Hem küresel terörün içeriye yansımasıyla mücadele etmeye çalışıyoruz, hem de coğrafyamızdaki gelişmelerin etkisi altındayız, o nedenle bu mücadele çok ciddi biçimde yürütülüyor. Devletimizin kendi içindeki reformları çok önem kazanıyor. Darbe döneminden kalma mevzuatların iyileştirilmesi ve anayasanın değişmesi gündemde, bunlar devletimizin sorun çözme kapasitesini artıracaktır."

'Çatışmalar dursun diyorlar, o zaman silahları bıraksınlar'

Akademisyenlerin bildirisi için 'kurnazca kelimelerin arkasına sığınıyorlar' diyen Âlâ, 'terörle mücadelenin süreceğini' söyledi:

"Suriye'de yaşananlar veya başka nedenlerle oradaki şehirlerin göbeğinde silahlı terör gruplarının dolaşmasına kim müsaade edebilir? Oradaki insanların hayatını cehenneme çevirmelerine hiçbir ülke izin vermez. Bu konularda kurnazca kullanılan kelimeler ve bunun arkasına sığınmalar var. Çatışmalar dursun diyorlar, bıraksınlar silahları o zaman. Biz vatandaşa hiçbir sıkıntı vermeden terör sıkıntısını bitirmeye çalışıyoruz. Bildiriye imza atıyorlar, gidip dolaştınız mı orada, gördünüz mü? Eleştirdiğiniz herhangi bir sorun, bu gündeme getirilen konular var mı teröristlerin olmadığı bir ilçede, bir yerde? Demek ki sıkıntıların ana unsuru terör."

Kişisel Verileri Koruma Kurulu oluşturulacak

Adalet Bakanı Bozdağ, İstanbul'da ve Diyarbakır'da yaşanan saldırılara değindi ve 'Tüm terör örgütlerine ortak tavır geliştirmeliyiz' dedi:

"Dünya bugüne kadar ortak bir tavır hayata geçirilmiş değil. Bazı terör örgütlerine başka, diğerlerine başka uygulama yapılıyor. Uluslararası toplumun birlikte mücadele etme zarureti ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini hukuka uygun ve hukuk içinde yürütmek için büyük bir çaba sarfetmektedir. Terörle mücadeleyi hukuk devleti ilkelerine azami dercede riayet ederek yapan dünyada tek ülke Türkiye'dir."

aljazeera.com.tr, 14.01.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.