Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > HDP Eş Başkanı Demirtaş: Hitler modelini önermek serbest, İsveç modelini önermek suç

Demirtaş: Hitler modeli serbest, İsveç modeli suç
HDP Eşbaşkanı Demirtaş, başkanlık sistemi tartışılırken özerklik tartışmalarına yönelik tepkileri eleştirdi. "Hitler modelini önermek serbest, İsveç modelini önermek suç" dedi. Demirtaş, partisinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye vermeyebileceğini de imâ etti.

Basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iktidar partsiyle CHP ve MHP arasında yürütülen yeni Anayasa görüşmeleri, başkanlık sistemi ve "öz yönetim" tartışmalarıyla ilgili açıklamalar yaptı. Demirtaş, "Başkanlık sistemini tartışalım. Peki biz özerkliği tartışalım deyince niye vatan haini oluyoruz? Senin önerdiğin de model, bizimki de model. Biz tartışalım deyince niye bölücü, terörist oluyoruz? Başkanlık önermek size hak da özerklik önermek bize niye suç? 2013 yılında resmi olarak özerklik BDP'nin önerisidir. O zaman niye savcılar harekete geçmedi? Hitler modelini önermek serbest, İsveç modelini önermek suç" dedi.

"Türk'ün ve Kürt'ün kaygılarını aynı anda giderecek öneridir bu. Soruşturma açmak yerine okusalar ne kadar iyi niyetli olduğunu görecekler" diyen Demirtaş, "Biz herhalde Hitler modelini önersek şu anda tek kişilik bir hücrede ömür çürütmeye başlamış olurduk" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı'nın açıklaması

Demirtaş, 'Hitler' örneğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı bir açıklamaya atıfla verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıklamasında, şu ifadeleri kullanmıştı:

"'Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur' diye bir şey yok. Şu anda bunun zaten dünyada örneği var, geçmişten bu yana da var. Yani Hitler Almanyasına baktığınızda orada da bunu görürsünüz, daha sonra değişik ülkelerde yine aynı şekilde bunun örneklerini görürsünüz. Bütün mesele, o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı olmasın, karakteri olmasın. Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı, beklediği nedir, adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz."

"Nasıl Anayasa yapılacak?"

Konuşmasında anayasa tartışmalarına da değinen Demirtaş, "Böyle bir ortamda Anayasa'yı tartışmak da başka bir tuhaflıktır. HDP de yeni bir Anayasa'nın tümden yapılması taraftarıdır. Ama böyle bir anlayışla böyle bir ortamda Anayasa yapmanın anlamı var mı? Siyasiler arasında böyle bir ayrışma varken toplumsal sözleşme dediğimiz Anayasa'yı nasıl yapacağız, onu da merak ediyorum" ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu'nun muhalefet partileriyle yaptığı Anayasa görüşmelerinde HDP yok. Randevu son anda iptal edilmişti. Demirtaş, "Anayasa konusu bizimle görüşülmüş değil. Bize öyle ayrımcı bir edâyla yaklaşıp cüzzamlı muamelesi yaparak Anayasa filan yapamazlar. Bizi dışlayarak, bu şekilde bizi parlamentonun kötü çocuğu yaparak kimse HDP ile uzlaşma yapamaz" dedi.

"Nasıl bir teklif gelecek, bunu görmek istiyoruz. Tartışırız teklif gelince. Ama iki satır yazıyla HDP'yi üşüşen masaya davet etmek istiyorsa, kusura bakmasınlar biz dinlemek istiyoruz. Nasıl bir Anayasa? Zaten MHP-AKP ortaklık kurmuş durumda. Başkanlıkta da uzlaşabilirler. HDP'yi bu işe payanda yapmanın alemi yok. Gelin başkanlığı tartışalım diyen, özerkliği savcılara havale eden bir anlayışla neyi konuşacağız? Bunu önce bize anlatsınlar, o Zaman oturalım Anayasa yapalım." 

"HDP'yi suçlayarak, bizi linç ettirmeye çalışarak günahlarından kurtulamazlar"

HDP lideri ayrıca, Güneydoğu'da süren PKK operasyonları ve çatışmalarla ilgili de konuştu. Tüm sorumluluğun HDP'ye yüklenmeye çalışıldığını ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:

"Sanki çözüm süreci HDP tarafından bitirilmiş, sanki hendekleri, barikatları HDP kazmış, sanki tankı, topu o sokaklara HDP göndermiş gibi ülkenin tüm günahlarını HDP üzerine yığarak bu işten kurtulacaklarını zannediyorlar. Herkesin yüzde yüz HDP'ye inanmasını beklemiyoruz. Ama her insanın göğüs kafesinin içinde bir kalp, bir yürek, bir de vicdan vardır. Vicdanın kırıntısı kalmışsa ona sığınarak olup bitenleri anlayabilir. HDP'yi suçlayarak, bizi linç ettirmeye çalışarak günahlarından kurtulamazlar. İktidar sizde. Devleti siz yönetiyorsunuz. Biz gece gündüz barış, diyalog çağrıları yapan bir partiyiz. Hendeklerin, barikatların nasıl ortadan kalkacağını da savunuyoruz. Ama siz tankla, topla diyorsunuz. Hangi çağrı barış yanlısıdır?"

"Alışmışlar, hesap vermek diye bir anlayışları yok"

Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında, "HDP hesap sorma değil, hesap verme makamındadır" demişti. Demirtaş, Başbakan'ın bu sözlerine de atıfla şöyle konuştu:

"Hadi bizden kaçtın? Azrail ile olan randevundan kaçabilecek misin? Er geç yaradanın huzurunda o soru sana sorulacak? 'Sen niye insanların cenazelerine zulüm yaptın, işkence yaptın' diye sana sorulacak. Onu da iptal edebilecek misin? Diyarbakır'da 3 gündür çocukların cenazeleri üç gündür yerde. Mesut Sevil Tek, Ramazan Oran, İsa Öğüt. Cenazeleri açıkta, çürümeye terk edilmiş durumda. İzin verilmiyor. Parlamentoda HDP'ye hesap vermeyeceksin de kime vereceksin. Her gece Saray'a hesap vermekten utanmıyorsun da... Tam da sizden hesap sormak için seçildik biz Sayın Başbakan. Siyasetin ne kurumlarını anlamışsınız... Alışmışlar, hesap vermek diye bir anlayışları yok."

"Hepimizin dokunulmazlığını kaldırabilirsiniz, 'evet' oyu kullanacağız"

Demirtaş, yargılanmakla, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla tehdit edildiklerini savunarak, "Hepimizin dokunulmazlığını kaldırabilirsiniz, biz hazırız. Evet oyu kullanacağız. Milletvekilleri kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlığa sahip olmamalıdır" dedi.

"MHP destekleyecekmiş, eyvallah. Biz de hazırız. Tek bir maddeyle Anayasa'da değişiklik yapalım. Bütün milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılsın. Kimin ne dosyası varsa mahkeme önüne çıksın. Peki siz çaldıklarınızı çalmadık diyebilecek misiniz? Bütün dosyalarınız bunlar. Ha bunlara dokunulmayacak. Demirtaş, Yüksekdağ özerklik, öz yönetim dediler mahkemenin önüne atacaksınız, buna da demokrasi denecek. Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasından çekinmiyoruz, adaletsizlikten çekiniyoruz. Fakat dokunulmazlıkları böyle olur olmaz şantaj haline getirmenin de kimseye yararı yok."

aljazeera.com.tr, 05.01.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.