Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: İftira, yalan, takiye

 Erdoğan: İftira, yalan, takiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi ve ailesinin IŞİD ile petrol ticaretine karıştığı yönündeki Rus iddialarına yanıt verdi: Ailemi bu işe karıştırmak, o bu işin çok da ahlâki olmayan bir yanıdır. İftira, yalan, takiye üzerine kurulu sistemler bu işi daha çok kullanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’daki Türk-İş 22. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında Suriye’deki durum ve Rusya’yla ilişkilerden bahsetti. Erdoğan, Rusya’nın “Türkiye DEAŞ’tan petrol alıyor” iddiasını ispatlaması isteğini tekrarladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin IŞİD’den petrol aldığını ispatlanması durumunda istifa edeceğini belirtti. İspat edilememesi durumunda Rus lider Putin’in de aynısını yapıp yapmayacağını sordu. Rusya Savunma Bakanlığı'nın Türkiye’nin IŞİD petrolünün ana alıcısı olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ailesinin de bu ticarete karıştığı yönündeki iddialarına yanıt verdi:
"Hele hele ailemi bu işe karıştırmak, o bu işin çok da ahlâki olmayan bir yanıdır ki bunu daha önce İran televizyonları yaptı. İran Devlet Başkanı ile bunu konuştum, dedim ki 'Bak siz çok büyük bir yanlışın içindesiniz, eğer bu böyle devam ederse bunun karşısı çok ağır olur, bedelini siz İran olarak çok ağır ödersiniz'. On gün filan sürdü, daha sonra sitelerinden bunu kaldırdılar. Niye? Çünkü iftira, yalan, takiye üzerine kurulu sistemler bu işi daha çok kullanıyor."


'Esed’in davetine icabet etmek zorunda değilsiniz'

Türkiye'nin devamlı teyakkuz halinde olmak zorunda olan bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan'ın dış politikayla ilgili öne çıkan ifadeleri şunlar:
"Suriye’de yaşananlara kayıtsız kalamayız. Rusya Suriye’de ne arıyor? Neymiş, BM’nin verdiği yetki varmış. O ülkenin yönetimi davet ederse gidebilirmiş. 380 bin insanı öldüren katil Esed’in davetine icabet etmek zorunda değilsiniz.
Biz tüm komşularımız gibi Suriye’nin egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygılıyız. Ancak Suriye’de bugün bu hakları kullanabilecek meşru bir yönetim yoktur. Şu an Esed’in yüzde 14 hâkimiyeti var. Bizim için meşru kuvvet Suriye halkıdır. Rejim ömrünü DEAŞ’la uzatmaktadır.
Suriye’de sayıları milyonlarla ifade edilen Türkmen kardeşlerimiz yaşıyor. Türkmenler sadece Bayırbucak’ta yaşayanlardan ibaret değildir. Hatay ile Lazkiye’nin, Antep ile Halep’in, Mardin ile Rakka’nın bizim için farkı yoktur.
Bizim derdimiz, Suriye halkının güvenli bir gelecek kurmalarına yardımcı olmak.
Sokullu Mehmet Paşa’nın dediğini hatırlatırım: ‘Biz Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik. Sizse İnebahtı’yla bizim sakalımızı tıraş ettiniz.’ Bugün Türkiye kendisine husumet besleyenlere kaybettiren konumdadır.”
"Katar, Türkiye’den göçmen alabileceğini söyledi" diyen Erdoğan, dün Katar’la göçmenlerin yanı sıra Türk nitelikli işçilerin de gönderilmesinin görüşüldüğünü belirtti.


‘İşveren kanaat ekonomisini öğrensin’
1 Mayıs’ın İşçi Bayramı olarak kutlanmasını kendilerinin sağladığını belirten Erdoğan, yılbaşından sonra asgari ücretin 1300 liraya çıkartılmasını konuştuklarını söyledi:
“Asgari ücreti ne olarak tanımlıyoruz? Hiçbir işveren yanında çalıştırdığına 1300 liranın ardında ücret ödeyemez. Doğu, Batı fark etmez, 1300 lira vereceksin. Emekli maaşlarının tabanında da 1000 lira ile alt sınır gelecek. İşte emekçi dostu olmak budur.
Kanaati her zaman işçiden beklemeyin. İşveren olarak siz de kanaat ekonomisini öğrenin.”


‘Sonuna kadar Başbakan ve hükümetin yanındayım’

“İstikrar ve güven ortamındaki en küçük sarsıntının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini gördük” diyen Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümetin sonuna kadar yanında olduğunu söyledi.
Yeni anayasa tartışmaları hakkında konuşan Erdoğan, "Yeni anayasa meselesi, aslında tam anlamıyla bir memleket meselesidir. Türkiye tarihinde ilk defa, siyasetçilerin iradesiyle bir sivil anayasanın yapılabileceği dönem açıldı. 1 Kasım'da önümüze açılan yeni dönemi, hep birlikte en iyi şekilde değerlendirmeli ve fırsata çevirmeliyiz. Bu tarihi fırsatı değerlendirmek, yeni anayasanın altında imzası olan herkese, inanıyorum ki şeref kazandırır. Gelin bu şeref, 26. Dönem Meclisi'ne, bu Meclis'te görev alan milletvekillerine ait olsun" ifadelerini kullandı.

aljazeera.com.tr, 03.12.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.