Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Yardımcılarının görev alanları belli oldu

 Başbakan Yardımcılarının görev alanları belli oldu
64'üncü Hükümet'in ilk Bakanlar Kurulu, Çankaya Köşkü'nde toplandı. Toplantı sonrasında Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş Başbakan Yardımcılarının yeni görevlerini de açıkladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 64'üncü hükümetin ilk Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Toplantıya Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da katıldığı anımsatan Kurtulmuş, en önemli gündem maddesinin düşürülen Rus uçağı olduğunu söyledi.

BAŞBAKAN YARDIMCILARININ YENİ GÖREV ALANLARI

Kurtulmuş, başbakan yardımcılarının görevlendirmelerini de açıkladı. Buna göre,

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş; kamu diplomasisi ve bununla ilgili olarak TRT, Anadolu Ajansı, RTÜK ve kamu diplomasisi ile ilgili kurumların koordinasyonundan,

Mehmet Şimşek ekonomiyle ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonundan,

Yalçın Akdoğan TİKA ve Yurt Dışı Türkler gibi yurt dışıyla ilgili kuruluşların koordinasyonundan,

Tuğrul Türkeş, kamu kurumları ile hükümet arasındaki ilişkilerden,

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ise TBMM ile ilişkiler ve reform ve yatırımların koordinasyonundan sorumlu olacak.

“Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci” başbakan yardımcılarının da katıldığı bir kurul tarafından Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yürütülecek.

"NE TÜRKİYE NE RUSYA BU DURUM DOLAYISIYLA İLİŞKİLERİNİ ORTADAN KALDIRACAK, GÖZDEN ÇIKARAK DEĞİLDİR"

Kurtulmuş, toplantıda kendilerine Rus uçağına yapılan ikazların dinletildiğini söyleyerek; "Bu uçak düşürüldüğü anda milliyeti bilinmeyen bu uçak defaatle ikaz edilmiştir. Genelkurmay Başkanı ve ilgili komutanlar, toplantıda bize sesleri dinlettiler. Türkiye bu hava aracını 10 kere ikaz etmiştir. Bu uçak, Türkiye kara sınırları içersinde vurulmuştur. Nitekin, uçağın bazı parçaları Türkiye sınırları içersinde düşmüştür. Uçak vurulduğu anda milliyeti belli değildi. Ve milliyeti bilinmeyen bir uçağa karşı, bu ikazlara yanıt verilmediği için bu olay vuku buldu.

3-4 Ekim tarihlerinde başlayan ihlaller dolayısıyla Rusya, bütün askeri ve diplomatik kanallar kullanılarak uyarılmıştır. Angajman kurulları çerçevesinde bir kere değil, defaatler tekrarlanmıştır. Konu, maalesef artık uluslararası komuoyu nezninde tartışılan bir konu olduğu için bunları bilmenizi istiyorum. Genelkurmay Başkanımız ve komutanlarımız, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadaki hassasiyetleri paylaşmışlardır.

Dünkü YAŞ toplantısında da Türkiye'nin imkan ve yetenekleri konuşuldu. Bu bilerek ve isteyerek yapılan bir olay değil. Ancak Türkiye Cumhuriyeti kendi sınırlarını koruyacak güce de sahiptir. Keşke böyle bir ihlal olmasaydı. Ortada bir kriz olduğu açıktır. Ancak biz Türkiye ve Rusya olarak iki komşu ülke, birbiriyle ortaklığı olan iki ülkeyiz. Bu krizin çözülmesi için askeri ve diplomatik kanalların açık tutulmasını isteriz. Ne Türkiye ne Rusya bu durum dolayısıyla ilişkilerini ortadan kaldıracak, gözden çıkarak değildir. Bu krizin daha ileriye gitmemesini temenni ediyoruz. Türkiye ve Rusya, stratejik ortak, dost, komşu iki ülke olarak bu krizi aşarız" diye konuştu.

"BUNLARIN UZUN SÜRMEYECEĞİNİ TEMENNİ EDİYORUZ"

Rusya'nın 1 Ocak itibariyle Türkiye'ye vize muafiyetinin kaldırılacağı yönünde yaptığı açıklamayı değerlendiren Kurtulmuş şöyle konuştu; "Türkiye ile Rusya arasında sadece vize ile ilgili bir ilişki yok, çok sayıda ilişki var. Şu anda olayın sıcaklığı ile Rus taraftan bazı tedbirler alınabilir. Buna karşı olarak Türkiye'nin alacağı tedbirleri müzakere ediyoruz. Ama bunların uzun sürmeyeceğini temenni ediyoruz. Ama böyle bir olay dolayısıyla Rusya'nın Türkiye ile ilişkilerini hepten gözden çıkaracağını asla tahmin etmiyoruz. Bizim içinde bu olay dolayısıyla Rusya'yı gözden çıkarmanın mümkün olmadığını açıklığıyla ifade ediyoruz."

"ONUN İÇİN DİPLOMATİK ANLAMDA BU SÖZ SÖYLENMİŞTİR"

Kurtulmuş, Rusya'nın 'özür' talebiyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti; "Her bir kelimenin, ifadenin bir de diplomatik anlamı var. Bu uçağın vurulduğu anda milliyetinin bilinmediği ve böyle bir olayın eğer bir Rus uçağı olsaydı biz böyle bir olayla karşılaşmayacak olduğumuzu dile getirdik. Bu diplomatik anlamda ne kadar titiz davrandığımızın göstergesidir.

Yani eğer bunun bir Rus uçağı olduğu bilinseydi böyle bir olay meydana gelmezdi, eğer o kanallarda uyarılar yapıldığında karşı taraf "Biz Rus uçağıyız" deseydi, böyle bir olay vuku bulmazdı. Biz nasıl böyle bir şey olmazdı diyorsak, Rusya'yla ilişkilerimize güveniyoruz. Aramızda hiçbir sorun yok. Rus tarafının da bilerek, isteyerek Türkiye'ye düşmanca tavrı olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı olduğunu bilseydik böyle olmazdı' diyoruz. Rus uçağı buradan geçiyorsa, heralde Ruslar gelip Türkiye'yi bombalarlar diye endişe etmeyiz. Onun için bunu bu rahatlıkla söylüyoruz. Onun için diplomatik anlamda bu söz söylenmiştir. Türkiye'nin en üst devlet kademelerinden söylenmiştir, doğrusu da budur. Olayın hakikati ortaya konulmuştur."

Hürriyet, 28.11.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.