Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: Halktan özür dilemesi gereken Davutoğlu bizden özür bekliyor, hayretler içindeyiz
Demirtaş: Halktan özür dilemesi gereken Davutoğlu bizden özür bekliyor, hayretler içindeyiz
Başbakan Davutoğlu, "Demirtaş 'hata ettim' derse tekrar görüşebiliriz" demişti
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Meclis'te yaptıkları görüşmenin ardından değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, "Çok dostane ve verimli bir görüşme yaptık" dedi. "Bugünkü ziyaret tansiyonun düşürülmesi ve diyalog kanallarının açılması bakımından önemli bir ziyaret olmuştur" dedi.
"Toplumu silahtan, kandan arındıracak bir siyasetle var olmalıyız" ifadesini kullandı. Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "hata yaptım derse" tekrar görüşebiliriz açıklamasına yanıt veren Demirtaş, "Eyy halkım sizden özür diliyoruz, demesi gereken kişi bizden özür bekliyor, hayretler içindeyiz" ifadesini kullandı.
Demirtaş'ın açıklamaları özetle şöyle:
Eş başkanlar olarak Kılıçdaroğlu ve heyetiyle görüşme gerçekleştirdik. Bu acılı günlerde siyasetçiler olarak bir araya gelmek son derece kıymetlidir. Hem Kılıçdaroğlu hem heyetine çok teşekkür ediyoruz. Çok verimli bir görüşme yaptık. Siyaset konuşmazsa bu bir gerilime dönüşüyor. Bu bir realite. Bu ziyaret, tansiyonu düşürme ve diyalog kanallarını açık tutma noktasına başarılı olmuştur. Siyaset bu noktada daha cesur bir tavır ortaya koydu. Görüşme partiler için bir beklenti değil toplumun beklentisidir. Siyaset, siyasetçiler konuşamıyorsa orada problem vardır. Bu kadar acıya rağmen, umutsuz olmaya karamsar olmaya gerek yok. Her şeye rağmen siyasetin umut olduğunu geleceğe dair vizyon sahibi olduğunu toplumumuzu şiddetten, kandan uzak tutacak bir anlayışla hareket etmenin gayretini siyasette göstermemiz lazım. Bu görüşmede içeriğinden bağımsız umudu koruma adına önemlidir. Zor günler geçiriyoruz atlamak kolay değil. Hepimiz travma yaşıyoruz, ailelerimiz bu katliamda çocuklarını kaybetti. PKK’nin de, asker-polisin de her ailenin acısı var. Bu acılar ortak acılarımızdır. Geriye kalan yurttaşlar hak etmiyorlar bu acıları. Biz siyasetçiler çözüm üretmek zorundayız. Bunu gerçekleştiremezsek bu makamlardan olmamızın anlamı yok. Biz HDP olarak kim bize 1 adım atarsa 10 adım atmayı görev olarak biliriz. Asla karamsar olmaya gerek yok. Barış dolu, aydınlık dolu bir gelecek yaşamak için devam etmek zorundayız. Bu görüşmede Kılıçdaroğlu’yla bu görüşleri paylaştık. Kendilerine girişimlerinin değerli olduğunu ifade ettik. Başbakan'ın hesap vermekten uzak dışlayıcı tavrı, hükümetin dışlayıcı tavrını ortaya koydu. Ana muhalefetin bu tavrı çok olgun bir davranıştı. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Diyaloga kapalı değiliz. Parti olmanın doğasına aykırı kapalı olmak. Bu tür girişimler partimizce sürecek.
"Özür dilemesi gereken kendisi"
Bir hükümet boşluğu var. Yönetim boşluğu var. Türkiye geçiş dönemi yaşıyor. Ülke geçici bir başbakanla yönetiliyor. Hala bizden özür bekliyor. Cenaze kaldırmış bir partiden özür bekliyor. Kendisi toplumdan özür dilemeli. Emniyete 500 metre başbakanlığa 1 kilometre uzaklıkta sizi koruyamadık deyip özür dilemeli.
Faillerin suruç ve Diyarbakır failleriyle bağlantılı olduğunu ilk gün savcı bizle paylaşmıştı. Hem bombanın hem de bombacının bağlantılı olduğunu söylemişti. Hukuka inan savcılar bu katliamların arkasındakilere çıkarabilir. Ama siyaset müdahale etmesin .Savcıların üzerinde bir baskı varsa bunu açıklamalılar. Ankara Gar’ın önünde kaybetti savcı buna göz nelir. Savcıların üzerinde hükümet baskısı varsa biz toplum olarak savcıların etrafında kenetlenelim. Bu bağlantılar ortaya çıkacaktır. Bunların hepsi ortaya çıkar kim para verdi. Arkasında şu var bu var Başbakanın soruşturmayı şunu yönlendirmesine kimsenin izin vermemesi lazım. Siyasi sorumlu hükümettir. Çok sağlam ilişkileri IŞİD devlet içerisinde. Onarı koruyan kollayan bir yapı var. Davutoğlu’nun bunu ne ne kadar anlıyor bilmiyorum. Ama devlet içerisinde bunu yapanlar var. Devlet bunu yaptı derken daha önceki katliamlarda üzerine örtme çabasına görerek konuşuyoruz. Davutoğlu’nun asla devletin zafiyeti yoktur demesi bizi daha da şüphelendiriyor. Hangi soruşturmaya dayanarak devlet sütten çıkmış ak kaşıktır diyorsun. Bu şüphelerimizi artıyorsa sen nerden biliyorsun henüz başlamamı bir soruşturma. Biz sen bu iş bir soruşturmanın tüm yönleriyle ortaya çıkarılamayacağına son derece eminiz. Aileler çocukların getirilmesini istediler. Şimdi Suriye’den buraya kadar Ankara’nın meydanında bomba patlatıyorlarsa bunların sorumlusu Antep’ten buraya getiren otobüs şoförü değildir. Neredeyse HDP yaptı diyorlar. Bu kadar pişkin davranılabilir. Bir başbakan bu kadar pişkin olabilir . Demirtaş özür dilesin. Geldiğimiz nokta bu. Çare halk el ele verirsek Türkiye bu noktalara getiren politikaların üstesinden geliriz Şu noktada acılarımızı ortaklaştıralım. Irkçı davranan çatışmacı davranan kesimleri de Allah’a havale ediyorum. Bunu da aikditarın söylemi bu noktaya getirdi. Biz göğsünde içinde vicdan duygusu yaşayan herkesle kardeşiz.
Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı'na "partileri bir araya getirin" çağrısı
Leyla hanım içi barış dolu vicdanlıyla yaptığı bir çağrıdır. Partimizin bir kararı değildir. O da bir anne.
t24.com.tr, 16.10.2015
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
