Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'dan İçişleri ve Adalet bakanlarına istifa çağrısı

 Kılıçdaroğlu'dan İçişleri ve Adalet bakanlarına istifa çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu Başbakan Davutoğlu ile görüşmesinde Ankara'daki terör saldırısından sonra İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı'nın istifa etmesi gerektiğini söyledi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları;
"Davete gitmeden önce MYK’da görüştük. Cumhuriyet tarihinin en büyük trajedilerinden biriyle karşı karşıyayız. Bu kadar acı bir olay karşısında hepimizin vicdani kanaatlerini dile getirme hakkı var.

İnsanlar bunun için suçlanmamalılar. Bu kadar ağır bir olayı yaşayan hiçbir insan bunu sindiremez. Anayasamıza göre insanlar önceden izin alarak toplantı ve gösteri yapabilirler. Buna bakalım. İzin alınmış. Bir taşkınlık yok.

Bu insanların can ve mal güvenliğini korumak hükümetin temel görevidir. Ama 95 yurttaşımız hayatını kaybetti. Üç sayın bakanın TV ekranındaki açıklamalarına şahit olduk. Bir gazeteci arkadaşımızın sorusu üzerine İçişleri Bakanı güvenlik açığının olmadığını, önlemlerin alındığını ama önlemlerin Kızılay'da alındığını, toplantı yerinde alınmadığını itiraf etti.

Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş'tan randevu istedi


İKİ BAKAN GİTMELİ

Sayın Davutoğlu'na bu İçişleri Bakanı'nın istifa etmesi gerektiğini söyledim. Suudi Arabistan'da bile kral bu tür olaylarda belli kararları alırken, biz bu olayda kimi sorumlu olarak alacağız karşımıza? Bu işin siyasi sorumlusu kim? Sayın Bakan görevinden ayrılmıyorsa azledilmesi gerektiğini ifade ettim.
Adalet Bakanı'nın görüntüsü tam bir ibretlik. Toplum ağır bir travma yaşıyor, Adalet Bakanı gülümsüyor. Adalet Bakanı o koltukta oturamaz. Sayın Davutoğlu'na ilettiğimde kendisi olayın raporunu beklediğini, ona göre karar verileceğini söyledi.
Ama bu iki bakan rapor beklenmeden görevden alınmalılar. Bu yapılmadığı taktirde, bu olay daha çok su kaldırır.
Türkiye'nin acil olarak Ortadoğu batağından çıkması gerektiğini söyledim.


AK PARTİLİLERİN ATTIĞI TWEET'LER

Aydın Ünal ve Burhan Kuzu'nun attığı tweetleri de Sayın Davutoğlu'na sordum. Hele hele Burhan Kuzu'nun halk kaosu seçti tweeti milli iradeye saygısızlıktır. Vampire benziyor tweetini söyledim. Sayın Davutoğlu da bana bazı
CHP'lilerin attığı tweetleri söyledi. Ben gereğini yapacağımı söyledim, Sayın Davutoğlu da gereğini yapacağını söyledi.


MURAT SANCAK'A SALDIRI
Murat Sancak'a yapılan saldırıdan bahssettim. Bir gazetenin CEO'su silahlı saldırıya uğruyor. Bunun faillerinin derhal yakalanması gerektiğini söyledim. Sayın Davutoğlu, faillerin yakalandığını söyledi.
Digitürk'ün 7 kanalı yayından çıkarması konusunda, böyle bir karar alınamayacağını söyledim. Bir savcının keyfi üzerine karar alınamaz.


RİZE'DE YAPILAN MİTİNG
Bir mafya babasının Rize'de yaptığı miting. Kendisine söyledim; hukuk devletiyiz, demokrasiyi savunuzuyoruz. Ama bir mafya babası çıkmış miting yapıyor, oluk oluk kan akacak diyor. Bir Cumhuriyet Savcısı da çıkıp bir şey yapmıyor.
Acaba Cumhuriyet savcıları onun emrinde mi?


SELAHATTİN DEMİRTAŞ KENARDA BIRAKILMAMALI
Sayın Selahattin Demirtaş'ın da kenarda bırakılmaması gerektiğini söyledim. Başbakan'ın bütün siyasi partilere eşit mesafede durması gerektiğini kendilerine ifade ettim. Şu endişemi de ilettim. Siyaset sistemi çözüm üretemez noktaya geliyor. Böyle bir algı oluşuyor. Ve bu algı çok tehlikeli bir algıdır. Ülkede bir sorun veya yanlışlık varsa bunu çözecek olan siyasettir. Syasetin çözüm üretemediği
yönündeki algı, Türkiye'yi başka şeylere sürükleyebilir. Bütün bu olanlara rağmen kimse umudunu yitirmesin. CHP olduğu sürece hiç kimse Türkiye'nin geleceğinden endişe etmesin. Her olayın üstüne gidiyoruz. Bütün sorunlara kavga etmeden, olgunlukla eğiliyoruz."


BAŞBAKANLIK: YAKIN DİYALOG VE BİLGİ ALIŞVERİŞİ İÇİNDE OLUNMASI KARARLAŞTIRILDI

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra yapılan açıklamada, "Ülkemizi ve milletimizi hedef alan, demokrasimize ve huzurumuza kasteden terör eylemlerine karşı ortak bir duruş geliştirmenin önemi ele alınarak terörle ve teröristle mücadelenin hukuk içinde, kararlılıkla ve çok boyutlu olarak sürmesinin gerekliliği vurgulanmıştır" denildi.
Başbakanlık Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamada, Ankara'da dün gerçekleşen terör eylemi sonrasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Mecliste grubu bulunan iki partinin genel başkanına yaptığı çağrıya olumlu yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile saat 15.00'te Çankaya Köşkü'nde bir görüşme gerçekleştirdiği belirtildi.
Açıklamada, "Görüşmede menfur terör saldırısının halkımızı derinden üzüntüye sevk ettiği bir kez daha vurgulanarak terör eylemlerinin kaynağı, amacı ve hedefi ne olursa olsun topyekun lanetlenmesi gerektiğinin altı çizilmiştir" ifadesi kullanıldı.
"Ülkemizi ve milletimizi hedef alan, demokrasimize ve huzurumuza kasteden terör eylemlerine karşı ortak bir duruş geliştirmenin önemi ele alınarak terörle ve teröristle mücadelenin hukuk içinde, kararlılıkla ve çok boyutlu olarak sürmesinin gerekliliği vurgulanmıştır" denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Görüşmede, olayın akabinde devlet birimlerinin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi paylaşımında bulunulmuş, terör eyleminin tüm yönleriyle aydınlatılması ve faillerin hukuk önünde hesap vermesi için yapılan çalışmaların ivedilikle sonuca ulaşmasının önemi kaydedilmiştir.
Bu çerçevede bundan sonraki süreçte gelişmelerle ilgili yakın diyalog ve bilgi alışverişi içinde olunması kararlaştırılmıştır.
Milletimizi topyekun büyük bir acıya sevk eden bu hain saldırı karşısında tüm partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve medyanın sorumlu ve yapıcı bir dayanışma içinde olması gerektiği kanaati paylaşılarak, yaşanan menfur hadiselerin demokrasimize ve seçim güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmaması gerektiği ifade edilmiştir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çağrısı üzerine gerçekleşen görüşmede tüm toplum kesimlerinin bu tür olaylara karşı yek vücut olarak dayanışma sergilemesinin önemi vurgulanmıştır."

Radikal, 11.10.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.