Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu: "İşe giren gençlerin maaşını 1 yıl devlet verecek"

 Davutoğlu: "İşe giren gençlerin maaşını 1 yıl devlet verecek"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Erzurum mitinginde konuştu. Davutoğlu, "İşe giren gençlerin maaşını 1 yıl devlet verecek" dedi.

Başbakan Davutoğlu, partisinin İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti.

Davutoğlu konuşmasına, "Nene Hatun, Alvarlı Efe, işte Dadaşlar, Anadolumuzun, tarihimizin, ecdadımızın, kültürümüzün kale şehri Erzurum'un güzel insanları, Dadaşlar, hepinizi muhabbetle, sevgiyle selamlıyorum" diye başladı.

Erzurum'a ilk geldiğinde bu şehir için "kale şehir" dediğini anımsatan Davutoğlu, "Çünkü Erzurum, Anadolumuzun, tarihimizin, kimliğimizin kalesidir. Erzurum düşmedikçe, Anadolu düşmez, Erzurum sarsılmadıkça Anadolu'ya hiçbir şey olmaz. İşte Erzurum ayakta, bir kez daha ayakta, Erzurum yar şehri, Erzurum bar şehri, Erzurum ar şehri, Erzurum namus şehri" ifadelerini kullandı.

Erzurumlu Alvarlı Muhammed Lütfi Efe'nin "Erzurum kilidi mülki İslam-ı, Mevlaya emanet olsun Erzurum, Erzurum derbend-i ehli İslam-ı, Mevlaya Emanet olsun Erzurum" şeklindeki şiirinin bir bölümünü de okuyan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Alvarlı Efe'ye selam olsun. Bakın bir kilidi, Anadolu'nun üstüne örtülmek istenen bir kilidi de 1 Kasım'da açacak olan Erzurum'dur. Bütün kilitleri açmaya var mısın Erzurum? Üzerimize kara bulutlar çökertmek isteyenlere ders vermeye var mısın? Erzurum, yürümeye hazır mısın? Milli iradenin bayrağını göndere çekmeye hazır mısın? Allah razı olsun. 'Bu hazırım' seslerini duymak için, buradayız. Bu tarihi mitingi, bu meydanları dolduran gençlerimizi, bacılarımızı, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Erzurum duruşuyla, vakarıyla, vatanımızın, istikbalimizi, istiklalimizin sahibidir. Tarihine, kimliğine sahip çıktığı için Erzurum'a muhabbetimiz sonsuzdur."

Davutoğlu, "Siz varsınız ya arkamızda yedi düvel karşımızda olsa ne yazar? Erzurum kongresini yapanlar bunu demişti, işte biz burada diyoruz ki, 'bu vatan bölünmez, tek bir bütündür.' Sizler, Türkiye’nin şeref davasına, Sayın Cumhurbaşkanımıza bu kutlu yürüyüşte her zaman sahip çıktınız, sizlere minnettarız" şeklinde konuştu.

"ERZURUM KALESİNE SIĞINMAYA GELDİK"

Erzurum'un ilçelerinin isimlerini de tek tek sayarak selamlarını ileten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Erzurum'a 'kale şehir' demiştim. Erzurum, zor durumda sığınılan şehirdir. Vatanı muhafaza eden, savunan, koruyan, kollayan bir kaledir Erzurum. İşte onun için buradayız. Erzurum kalesine sığınmaya geldik. Hep beraber Erzurum'dan ses vermeye geldik. Erzurum bardır, bizi karşılayan yiğit Erzurumluların gözünde cesareti, kahramanlığı gördüm. Cirit ekibinin atlarının üstünde yürüyüşe hazır ecdadın torunlarını gördüm. Erzurum civanmertliktir, Erzurum Cumhuriyetimizin kurucu iradesidir. 'Vatan bir bütündür, bölünmez' demişti, Erzurum Kongresi. Vesayeti, esareti reddetmişti Erzurum. Vesayet, esaret, bağımlılık illa işgal ordularıyla gelmez, ekonomik özgürlüğümüz, yönetme irademiz elimizden alındığında da esaret gelir. 3 Kasım 2002 öncesinde olduğu gibi. Nene Hatun'unun torunları, başı açık örtülü her bir bacım, gelin eski Türkiye'yi hatırlayın. Başı örtülü olduğu için milletin meclisinden kovulan, vatandaşlıktan çıkarılan, 'bu kadına haddini bildirin' denilen Türkiye'yi unutmadık. Şimdi biri, her hangi birisi bacılarıma 'haddini bildirin' diyebilir mi? Başı açık olsun, örtülü olsun, herhangi biri, kadınımıza, Nene Hatun'un torununa, hakaret ettirir miyiz? Neden? Çünkü AK Parti kadroları var, memleketine, kaderine sahip çıkan AK Parti kadroları var."

"AK PARTİ, ZULMÜN KAPISINA KİLİT VURDU"

"Cumhurbaşkanınca fırlatılan Anayasa kitabı, Ahmet Necdet Sezer dönemi, büyük krizlerin yaşandığı eski Türkiye'yi, bunları unutur muyuz? Bankaların hortumlandığı, imar yolsuzluklarının ayyuka çıktığı Türkiye'yi unutur muyuz? Yönetilemeyen Türkiye'yi unutmadık" diyen Davutoğlu, "Gençlerimizi, baskıdan bezdiren günleri geride bıraktık. AK Parti, bütün ikna odalarına kilit vurdu. Zulmün kapısına kilit vurdu. Allah'ın izniyle bir daha karanlık günler geri gelmeyecek" ifadesini kullandı.

Vatandaşların "dik dur eğilme bu millet seninle" şeklinde slogan atması üzerine, Davutoğlu, "Allah aşkına Palandöken'e sırtını veren Dadaşlar gibi biz dimdik dururuz. Arkamızda siz varsınız ya, biz her zaman dimdik dururuz" dedi.

Alandakilerin, "kıskananlar çatlasın" sloganlarına karşılık, Davutoğlu, "Çatlayanlar çok ama bizimle, milletin muhabbetini ne kadar kıskanırlarsa kıskansınlar bize erişemezler. Biz yola çıktık mı milletimizle yürürüz, yere adımımızı bastığımızda her türlü güçlüğe karşı ayakta dururuz" diye konuştu.

"Bizi 13 yıldır desteklediniz, bilin ki, 13 yılın kazanımlarının heba olup gitmesine asla izin vermeyeceğiz" ifadesini kullanan Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin tek başına iktidar olabilmesi için gerek olan sayıya az bir farkla ulaşamadığını, milletin iradesine yine de saygı duyduklarını kaydetti. Başbakan Davutoğlu, "Milletimizin iradesi neyse başımızın üzerinde' dedik. Ama 1 Kasım’da büyük farkla geçeceğiz. Tek başına, iş başına diyor muyuz?" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"7 Haziran'dan sonra 'Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak adına her şeyi yapacağız' dedik. Ne var ki aynı iyi niyeti muhataplarımızdan göremedik. Bütün gayretlerimize rağmen, uzlaşma arayışına girmek yerine, kendi tutumlarında inat ettiler. Dört siyaset ortaya çıktı, 7 Haziran'dan sonra. Biri AK Parti’nin takip etiği birlik, uzlaşma siyaseti, biri CHP’nin takip etiği, izlediği blok siyaseti, biri MHP’nin izlediği, daha doğrusu Bahçeli’nin izlediği, biliyorum MHP'li kardeşlerimiz de bundan memnun değil, Bahçeli'nin 'hayır siyaseti', her şeyi reddeden hayır siyaseti, bir de HDP'nin izlediği terör siyaseti."

Vatandaşların, "Kahrolsun PKK" sloganı atması üzerine, Başbakan Davutoğlu, "Merak etmeyin, bu milletin birliğine kasteden, bölünmez bütünlüğüne kasteden her şey, her kesim, hepsi kahrolacak. Hiç merak etmeyin" şeklinde karşılık verdi.

CHP'YE ELEŞTİRİ

CHP'nin 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon sürecindeki tavrına değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"CHP'nin 7 Haziran'dan sonra 'önce blok siyaseti' dedi, bir tarafta 'yüzde 60 oy var' dedi, diğer tarafta yüzde 40, karşımıza blokla çıkmak istediler birbirlerine Başbakanlık teklif ettiler, sanki Başbakanlık teklifle verilebilirmiş gibi... Başbakanlığı millet verir, kimse kimseye ikram edemez, edebilir mi? 7 Haziran'dan bu yana milletin kaderine kim sahip çıktı? CHP ile 7 Haziran sonrası koalisyon görüşmeleri yaptık. Dediler ki o görüşmelerde eğitimde, yani bütün bu kazanımlarımızın olduğu eğitimde dış politikada 180 derece farklı politika izleyeceğiz. Bizde dedik ki bir dakika dur orada, biz eğitimden de takip ettiğimiz onurlu dış politikadan memnunuz ve sürdüreceğiz."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise koalisyon görüşmelerindeki bütün tekliflere "hayır" dediğini belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine seçim hükümeti kurması için görev verdikten sonra CHP ve MHP'nin hükümet kurmaktan kaçtıklarını, Bakan vermediklerini vurguladı.

Davutoğlu, bu zor dönemde terörle mücadele ederken, Suriye'de sınır ihlalleri ile uğraşırken MHP ve CHP'nin ülke yönetimine katılmayı reddettiğini belirtti.

Davutoğlu, "Şimdi bunlar, terörle mücadelede Sayın Bahçeli gelip nasıl bir talepte bulunur? MHP'li kardeşlerimizde bunu görüyor. Samsun mitinginden sonra saat 12.00'den, 03.00'e kadar, sabahın erken saatlerine kadar ülkenin güvenliği için komutanlar ve bakanlarla toplantı yaptık. Gündüz siyaset yapıyoruz, gece de ve 24 saat Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak için Türkiye'yi idare ediyoruz. Bu sorumluluğu almaktan kaçındılar, sonunda bütün samimi gayretlerimize rağmen, bu çabalarımız karşılıksız kaldı ve yeni bir seçim süreci başladı. Bütün bu süreçte ülkeyi hükümetsiz bırakma hayali görenlerin heveslerini kursaklarında bıraktık, olanda hayır vardır" ifadesini kullandı.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIK"

Terör örgütlerinin 7 Haziran'dan sonra ortaya çıktığına dikkati çeken Davutoğlu, "Terörün her türlüsü DAEŞ'i, PKK'sı, DHKP-C'si. Ama biz Erzurum Kongresi'nden almışız ilhamı, bu terör örgütlerine karşı her türlü tedbiri aldık, mücadelemizi en kararlı şekilde sürdürüyoruz. İşte hadlerini bildirdik. Bundan sonra da bu ülkeye kasteden kim olursa olsun, gerekli her türlü tedbiri alacağız. Milletimiz 7 Haziran'dan bu yana geleceğimiz, istikrarımız adına yegane umudun AK Parti olduğunu bir kez daha gördü. Milletimiz bir kez daha minderden kaçanları, taşın altına elini koymayanları da gördü, notunu da 1 Kasım'da verecek inşallah. Beyannamemizi, sözümüzü işimizi ne kadar güvenilir olduğumuzu siz değerlendireceksiniz, sizin teraziniz şaşmaz" dedi.

Meclis içinden ve dışından birçok karanlık odağın 7 Haziran'dan sonra kaosun hayalini kurmaya çalıştığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"7 Haziran seçimleri geçer geçmez kanlı iştahları kabaranlar hemen terör kartını masaya sürdüler. Karanlıktan rahatsız olan yarasalar gibi asrın barış projesi olmaya namzet, bütün milli birlik ve barış projemizden, bu arayışın getirdiği ortamdan rahatsız oldular. Barışı istemeyenler siyasetin çözüm arayışına menfur eylemlerle bombalarla, zulümle, düşmanlıkla son vermeye çalıştılar. Hala da bu menfur elemlerinden vazgeçmeyenler var. Bu vesile ile terör saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimi, şehit askerlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimize selamlar ediyorum."

Erzurum'un Karayazı AK Parti İlçe Başkanı Servet Tutkun'un, PKKlı teröristlerce kaçırıldığını ve işkenceye tabi tutulduğunu anımsatan Davutoğlu, iyi niyeti suistimal edenlerin hak ettiği cevabı aldığını ve alacaklarını bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, "Karayazı'da ve Türkiye'nin her hangi bir köşesinde kimse, hiçbir vatandaşımıza zulüm etme, işkence etme cesareti gösteremeyecek, hepsinin hesabını gördük, görmeye devam edeceğiz" dedi.

"6-7 EKİM GİBİ OLAYLARA KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Davutoğlu, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, geçen sene bugünlerde Kobani olaylarını bahane edenlerin Yasin Börü dahil bir çok gencin canına kıydıklarını, bir daha 6-7 Ekim gibi olayların yaşanmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi.

Bugünlerin geri gelmesine, 6-7 Ekim olaylarının tekrar yaşanması hayallerini kuranların hayallerine izin vermeyeceklerini vurgulayan Davutoğlu, aslolanın 3 yıldır tesis etmeye çalıştıkları barış iklimi, gayretle yürüttükleri kardeşlik, huzur, güven ve refah olduğunu belirtti.

Bunları hayata geçirecek olan iradenin AK Parti iradesi ve milletin iradesi olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Yola çıkarken hedefimiz herkesin kendisini aidiyet bağıyla bu ülkeye ait hissettiği, hiç kimsenin ayrımcılığa tabi tutulmadığı mutlu, huzurlu bir Türkiye. Bu hedefimizden hiç sapmadık, sapmayacağız. Türkiye insanların kardeşçe, dostça ezeli ve ebedi bir birliktelik içinde yaşadığı müreffeh bir ülke olacak. Büyük bir ülke olarak büyük medeniyet yürüyüşüne devam edeceğiz inşallah" diye konuştu.

Meydandakilere, "Bu yürüyüşte beraber miyiz?" şeklinde seslenen ve "Evet" cevabı alan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Kaos ihtimalini bertaraf etmek, istikrarı ikame etmek için 1 Kasım'da inşallah çok daha güçlü bir şekilde bize destek vereceksiniz. Türkiye'nin etrafı ateş çemberiyken şimdi gelin hep birlikte yeni bir destan yazalım. Türkiye'nin etrafında kardeş kavgaları kökleşirken, gelin kardeşliğimizin destanını birlikte yazalım. Gelin, hep birlikte 1 Kasım tarihini Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde yeni bir milat, yeni bir başlangıç hamlesinin dönüm noktası yapalım."

Pazar günü Ankara'da 1 Kasım'dan sonra yapacaklarına dair taahhütleri millete açıkladıklarını anımsatan Davutoğlu, her birinin Erzurumlunun gönlüne girecek, yüreğine dokunacak taahhütler olduğunu aktardı.

Davutoğlu, geride kalan 13 yılda hep sözlerini tuttuklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"3 Kasım 2002'den bu yana büyük bir yönetim tecrübesi edindik. Bu tecrübeyle birlikte giriyoruz. Bunun için de bir kez daha sizin rızanızı istiyoruz. Siyasi rakiplerimiz, Türkiye'ye neler kazandırdığımızı özellikle unutturmak istiyor. 13 yılda milli gelirimizi 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkardık. 3 bin dolardan aldığımız kişi başına milli geliri 10 bin doların üzerine çıkardık. IMF kapısında bekleyen Türkiye'den IMF ve dünyanın mazlumlarına da destek olan güçlü bir Türkiye çıkardık. Merkez Bankası'nın rezervini 26 milyar dolardan aldık, 102 milyar dolara çıkardık. Türkiye 2003-2013 yılları arasında bütün küresel krizlere rağmen ortalama yüzde 5 civarında büyüdü. Bu rakamlarla Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer aldık. İhracatımız 36 milyar dolardan aldık 158 milyar dolara çıkardık. Türkiye 2004'te 34 yıl sonra ilk defa tek haneli enflasyon rakamlarına geldi. Sonra da bunlar düştü, 2012'de en düşük seviyesine. Onun için 2013'te bize karşı bu gezi provokasyonları, 17-25 Aralık paralel operasyonlar çıktı, çıkardılar. 2002'de yüzde 11,5 olan bütçe açığını 2014'te yüzde 1,3 seviyelerine indirdik. Bütçe açığı bakımından dünyanın en sağlam bütçelerinden birine sahibiz. İşte, kaynak bizim dürüstlüğümüzde, bizim bütçemizdedir. 2002'de 119 milyar Türk lirası bütçemiz vardı, şimdi 479 milyar."

Davutoğlu, sadece eğitime 89 milyar ayırdıklarını, 13 yılda 117 yeni üniversite açtıklarını belirterek, şehre inerken kampüs inşaatını gördükleri Erzurum Teknik Üniversitesi'nin hayırlı olması temennisinde bulundu.

İktidara geldikleri 2002'de sadece 355 bin derslik olduğunu, her derslikte 70-80-100 öğrencinin bulunduğunu, yeni 234 bin derslik inşa ettiklerine dikkati çeken Davutoğlu, muhalefet liderlerinin bu rakamları dillerine getirecek cesareti gösteremeyeceklerini söyledi.

Sağlık alanında ise 757 yeni hastane yaptıklarını, bin 737 ikinci basamak inşa ettiklerini, Kredi Yurtlar Kurumu'nun 190 olan sayısını 571'e çıkardıklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"200 adalet sarayı yaptık. 670 bin 382 konut yaptık. 18 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Havalimanlarını 26'dan 55'e çıkardık. THY'yi 110 ülkede 280 noktaya uçuş yapan bir şirket haline getirdik. Sulanabilir 85 milyon dekar zirai arazinin 61 milyon dekarını yeni projelerle sulamaya açtık. 2002'de yaklaşık 4 milyar dolar olan tarımsal ihracatı 18 milyar dolara çıkardık. 727 bin olan iş yeri sayısını 1 milyon 600 bine çıkarttık, bugün faaliyette olan 157 Organize Sanayi Bölgesinin 90'ını biz yaptık biz. Peş peşe gelen küresel krizlere rağmen 6 milyon kişiye istihdam sağladık."

Davutoğlu, mitinge katılanların "Nazar değmesin inşallah" sloganı üzerine, "Tabii. Siz oy vereceksiniz. Nazar da değmeyecek. Bu yola devam edeceğiz inşallah" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "13 yılda niye bu vaatleri vermediniz" dediğini hatırlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"13 yılda ne yaptığımızı bir duysunlar. Asgari ücret 184 liraydı şimdi bin lira. Gerçekten devrim mahiyetinde adımlar attık. Tarım emeklisinin, Bağ-Kur emeklisinin maaşı 66 liraydı şimdi 884 lira oluyor. Bütün bunlar Allah'a şükür, 13 senemiz bereket içinde geçti. Başkalarının hayalini kurmayacağı işler bizim dönemimizde icraat haline geldi. Söz verdiysek tuttuk, tutmayacağımız sözü vermedik. Bizim sözümüzün söz, senet olduğuna şahitlik eder misiniz. Bakın biz vaat demiyoruz, taahhüt diyoruz. Size senet veriyoruz. Bunun da hakkını veririz. 1 Kasımdan sonra yapacaklarımız işte bu memleket için dert sahibi olmanın, ilaç bulmanın, kendine güvenin, millete güvenin eseridir. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Toplumun bütününe, 7 yaşından 70 yaşına, doğumdan ölümüne kadar da vatandaşın her aşamasına hitap eden bir beyanname hazırladık. 81 vilayet arasında hiçbir ayrımcılık yapmayan tek partiyiz. Erzurum'u, Erzincan, Kars, İzmir, Bursa ve Diyarbakır ile ele alan tek partiyiz."
 

ntv.com.tr, 06.10.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.