Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ahmet Davutoğlu yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi

Ahmet Davutoğlu yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi
AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi'ne tek aday olarak giren Başbakan Davutoğlu, geçerli bin 353 oyun tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. Davutoğlu, teşekkür konuşmasında, "Bu, 1 Kasım seçim kampanyamızı başlatma işaretidir" dedi.

AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi Ankara Arena Spor Salonu'nda yapıldı.

Kongre için binlerce AK Parti'li, sabahın erken saatlerinden itibaren salona gelmeye başladı.

Ankara dışından otobüslerle gelen partili, oluşturulan kontrol noktalarından geçti.

Partililer, tezahüratlar eşliğinde kongrenin düzenleneceği salona yürüdü.

Kongreye katılacak vatandaşlar için spor salonunda 8 güvenlik noktası oluşturuldu.

Partililer, detaylı üst aramasından geçirildikten sonra alana alındı.

"SEFERE HAZIR MIYIZ?"

Ankara Arena Spor Salonu'na eşi Sare Davutoğlu ile birlikte gelen Ahmet Davutoğlu, salon önünde kurulan platformda bir konuşma yaptı.

"Biz biriz, beraberiz ve hep birlikte Türkiye'yiz" diyen Davutoğlu, "Bugün vatanın birliği, ülkenin istikbali için hiç korkmadan, cesaretle şer odaklarına, terör odaklarına karşı yürüyen yiğitler gibi sizler de Ankara'ya o yiğitlerin emanetine güç vermeye geldiniz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz" dedi.

Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: 

“Bir anda PKK'sı, DHKP-C'si, DEAŞ'ı dışarıdaki odaklarla birlikte düğmeye bastılar ve 12-13 yıllık AK Parti iktidarının bütün kazanımlarını yerle bir etmek için harekete geçtiler. Onlar Türkiye'de kaos senaryosu için harekete geçerken, AK Parti kadroları huzur için, AK Parti kadroları izzet için, AK Parti kadroları istikbal için yürüyor. 

Biz ne kurulan tuzaklara fırsat veririz ne de millet güçlü iktidar, güçlü yönetim istediğinde onlardan kaçarız.

 

Sefere hazır mısınız? Menzili görüyor musunuz? Büyük Türkiye hedefine yürüyor muyuz? 1 Kasım'da hep beraber milli irade diyecek miyiz? İşte AK Parti kadroları, işaret aldıklarında tereddüt etmezler. İşte AK yürekler. 

Seferimiz hayırlı menzilimiz yakın olsun. Vakitler hayrola, hayır feth ola, şerler def ola diyoruz. AK Parti kadrolarının kutlu mübarek yürüyüşü hayırlı mübarek olsun.”

EŞİ İLE BİRLİKTE SELAMLADI

Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından kongre salonuna girdi.

Salona, eşi Sare Davutoğlu ile gelen Davutoğlu, kurulan platform üzerinde salonu dolaşarak partilileri ve delegeleri selamladı. Davutoğlu, platform üzerinden inerek engelli vatandaşlarla tokalaştı. 

Davutoğlu'nun salona girişi sırasında ekranda "İlk günkü aşkla" yazısı belirdi.

SALONDAKİ KONUŞMA

Başbakan Davutoğlu, salondaki partililere seslenmek için kürsüye geldi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Önceki kongrede Bu bir veda kongresi değil, vefa kongresidir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu harekete katkıda bulunanları huzurunuzda saygıyla selamlıyorum.

“O DEV AYAĞA KALKTI”

AK Parti bir yürek hareketidir. AK Parti bir vicdan hareketidir. AK Parti, susturuldu zannedilen, uyudu zannedilen bir devin ayağa kalkmasının adıdır. O dev ayağa kalktı, artık diz çöktürülemez. Denirdi ki 'vakitler hayrola, hayırlar feth ola, şerler def ola.' Vaktimiz hayrolsun, hayırlar feth olsun, şerler def olsun.

 

"BÜTÜN ÇAKALLAR MEYDANA ÇIKTI"

Zannettiler ki bu ülke sahipsiz, zannettiler ki 7 Haziran seçimlerinin çıkardığı tablo Türkiye'de bir kaosa izin verir. Hep söylüyorum, çakallar puslu havaları sever. Bütün çakallar meydana çıktı. Onun karşısında da Anadolu yiğitleri, AK Parti kadroları ayağa kalktı. 'Biz bu milleti, kimseye bırakmayız bu milletin kaderini, bu ülkenin kaderini kimseye bırakmayız' dedi. Bugün birinci büyük sınamamız, milletimizin birliğini, vatanımızın bütünlüğünü tehdit eden terör olaylarına karşı dimdik ayakta durmaktır.

Türkiye'de geçmişte olduğu gibi bugün de iki zihniyet çarpışıyor. Biri milleti bölenler, ayrıştıranlar, etnik ve mezhebi temelde farklı kutuplaşmaların önünü açanlar, milletin özgürlük alanlarını daraltanlar, baskı ve zulüm uygulayanlar. 12 Eylül nasıl getirdiği antidemokratik uygulamalarla ve Türkiye'de sivil demokratik hayata son vermesiyle ayrıştırıcı bir etki yapmıştır, aynı şekilde bugün terör örgütünün yaptığı zulüm, baskı ve terör örgütünün getirdiği ayrıştırıcı zihniyet de birbirinin ikiz kardeşidir.

Buradan sesleniyoruz, Türkiye'de ne dikta yönetimlerine ne de terör örgütlerinin baskı ve zulmüne karşı taviz vermeyeceğiz. Onlara karşı dimdik, ayakta, milli iradeyi, özgürlükleri, demokrasiyi savunacağız.

“ZOR GÜNLERİN HAREKETİYİZ”

Baktılar ki AK Parti ve AK Parti ile birlikte ortaya çıkan şuur engellenemez, sözde cumhuriyet mitingleri yaptılar. 2006'da İkinci Büyük Kongre'de, 11 Kasım 2006'da bu sefer yeni kadrolar yeni sınavlarla karşılaştı ama hamdolsun, her sınav bize bir bereket, rahmet, zafer vesilesi oldu. 2006'nın kongresinde iş başına gelen kadrolar 2007'de 27 Nisan e-muhtırasına muhatap oldular. Daha önce 27 Mayıs'ı yapmış olanlar, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı yapmış olanlar, bir muhtırayla birlikte sizlerin, AK Parti'nin yolundan ayrılacağını zannettiler. O gün 27 Nisan'da, aynı gün bu kadrodan öyle bir ses yükseldi ki 'bu millet bir daha vesayete, darbeye izin vermez' dedi. 27 Nisan e-muhtırası karşısında AK Parti'nin onurlu duruşu, demokrasinin zaferi oldu.

AK Parti'nin içinden, bağrından bir cumhurbaşkanı çıkmasını engellemek isteyenler, 21 Ekim'de 2007'de referandumda bir kez daha sukuta uğradılar. 27 Ekim 2007 referandumuyla artık devletin en yüce makamı da halkın seçtiği oylarla gelen cumhurbaşkanı tarafından dolduruldu. Halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı da bu kadroların içinden çıktı.

Sınamaya, sınava, çileye hazır olmayan bizim aramıza gelmesin. Biz, zor günlerin hareketiyiz.

 

 

GEZİ EYLEMLERİ

Daha 2011 seçimlerinin o büyük zafer coşkusu devam ederken, Türkiye en büyük yatırımlara, en köklü atılımlara başlamışken, 2013 Mayısı'nda yeni bir sınamayla karşı karşıya kaldık. En büyük projeler, İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanı, faizlerin en düşük düzeye indiği, IMF'ye son kuruş borcun ödendiği günlerde birileri düğmeye bastı, Gezi provokasyonları başladı, arkasından 17-25 Aralık tuzakları kuruldu, bu tuzakların karşısında 30 Mart seçimlerine gittik ve yeni bir zafer kazandık.

Bu şer tuzaklarını defetmeye var mıyız, hayırlara fethetmeye var mıyız?  İşte 17-25 Aralık'ta paralel çetenin kurduğu ihanet tuzakları karışsında AK Parti kadroları dimdik durdu, aramızdan tek bir çiviyi sökemediler. Hiçbir şekilde AK Parti kadrosunun içine nifak sokamadılar. Daha sonra 10 Ağustos 2014'te yeni bir zafere Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüdük, emaneti ondan devraldım.

Yine yetmedi, bu zaferin arkasından bu sefer Kobani bahane edilerek olaylar çıkarıldı. Gördüğünüz gibi her zaferimiz bir sınama, her sınama bir zafer getirdi. Kobani bahanesiyle çıkarılan olaylar karşısında da milletimizin ferasetini, istiklalini, istikbalini düşünen yoğun bir çabayla çıktık, 7 Haziran seçimlerine gittik. Şimdi bugünkü temel sloganımızla 'İlk Günkü Aşkla', 14 Ağustos 2001'deki aşkla 'birlik' diyoruz, 'dirlik' diyoruz, 'kardeşlik' diyoruz.

Darbeleri, vesayetleri defettik, bütün yasakları kaldırdık ve hayırlara doğru yürüdük. Hayır neydi? Hayır özgürlüklerdi, hayır insan onuruna yakışan bir hayattı, hayır Allah'ın lütfettiği bu mekanda yükselen küresel güç olan Türkiye'yi inşa etmekti.

 

 

“KAOS İSTEYENE EN ŞİDDETLİ CEZA VERİLECEK”

Türkiye'nin her köşesinde sadece ve sadece meşruiyet hakim olacak. Türkiye'nin her köşesinde kim vatandaşlarımızın huzurunu, sükununu bozmak ister, Türkiye'yi kaosa sürüklemek isterse onlara karşı en şiddetli ceza verilecek.

O günden bugüne bunların Kuzey Irak'taki karargahları da Türkiye içinde odaklandıkları her merkez de her şer odağı da Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun meşru emniyet ve güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla temizleniyor.

“90’LI YILLARLA İLİŞKİLENDİRİLEMEZ”

Bu operasyonlarımız kesinlikle ve hiçbir şekilde 90'lı yılların güvenlikçi anlayışıyla ilişkilendirilemez. O yıllarda faili meçhuller vardı, o yıllarda kendi yaylasına, mezrasına çıkamayanlar vardı, bir çok baskıyla kendi ana dilinde ağıt yakamayanlar vardı.

Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi?' Net bir sesle söylüyorum, Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir.

 

CİZRE’DEKİ DURUM

Cizre'de vatandaşlarımıza geçmişte terör baskısı uygulayanlar, şimdi orada stoklanan silahları, kazılan hendekleri görmüyorlar ve bizim hükümetimizin aldığı tedbirlere karşı söz beyan etmeye kalkıyorlar. Bilsinler ki, Cizre de aynen Keşan gibi ya da Bergama gibi ya da Of gibi Türkiye'nin kuzeyindeki, güneyindeki, batısındaki ilçeler gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz bir toprağıdır ve her ilimizde, her ilçemizde mutlak surette kamu düzeni sağlanacak, kardeşliğimiz pekiştirilecektir.

“NE DİKTA NE TERÖR ÖRGÜTLERİ...”

Türkiye'de ne dikta yönetimlerine ne de terör örgütlerinin baskı ve zulmüne karşı taviz vermeyeceğiz. Onlara karşı dimdik, ayakta, milli iradeyi, özgürlükleri, demokrasiyi savunacağız.

 

 

“DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DAKİ KARDEŞLERİMİZ KORUNACAK”

Kamu düzeni mutlak suretle sağlanırken, sivil vatandaşlarımıza Doğu'da, Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimize en küçük bir şekilde demokratik hukuk devleti kuralları içinde en küçük bir şekilde zarar verilemeyecektir. Kardeşlerimiz korunacaktır.

Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum, sizlerin Hakkari'de hakkınız olduğu kadar Edirne'de de hakkınız var. Batı'daki kardeşlerime sesleniyorum, kuzeydeki, güneydeki kardeşlerime de sizlerin Edirne'deki hakkınız kadar Hakkari'de de hakkınız var. Bu toprakların her bir santimetrekaresinde bütün vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu koruyacağız.

 

KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ

12 yıllık AK Parti hükümetleri tam bir inşa, ihya ve imar hükümetleridir. Hiçbir şekilde herhangi bir tarzda, bu birikimi yok sayacak şekilde bir koalisyona giremezdik. Birileri bütün AK Parti iktidarlarını tam bir başarısızlık gibi gösterip restorasyondan bahsederse biz ona kendi imar ve inşa planımızı, ihya planımızı anlatırız. İşte o sebeple Cumhuriyet Halk Partisi'yle derin görüş ayrılıkları nedeniyle hükümet kurmak mümkün olmadı.

“YÜZDE 60’LIK BLOK MASALI TUTTU MU?”

Bu üç ay içinde AK Parti olarak bu sorumluluğu derinden hissedip Türkiye'de yönetim boşluğu oluşmaması için her türlü çabayı gösterdik ama karşımıza yüzde 60'lık bir blok iddiasıyla çıktılar. Daha 7 Haziran gecesi Sayın Bahçeli benim konuşmama cevap mahiyetinde dedi ki, 'Türkiye artık en kısa zamanda erken seçime gitmelidir, hiçbir şekilde, hiçbir koalisyonun içinde yer alamayacağız' dedi. HDP aynı şekilde hiçbir sorumluluk almayacağını ilan etti. Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 60'lık bloklardan bahsetti. Şimdi 3 ay takriben geçti yüzde 60'lık blok masalı tuttu mu?

Yüzde 60'lık Türkiye'yi bloklaşmaya sevk edenlerin rüyaları gerçekleşti mi, gerçekleşti mi? Gerçekleşmedi, gerçekleşmez, çünkü onlar küçük siyasi hesaplar içinde davrandılar. Biz ise meşruiyet çizgisi içinde Türkiye'de nihai millet makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kendi Meclis başkanımızı seçtik. Karşımızda küçük ayak oyunlarıyla Meclis başkanlığını almak isteyenler milletin iradesi karşısında ve AK Parti'nin, her birine teşekkür ediyorum, 258 ak yürekli milletvekilinin direnciyle bu tam bir sükutu hayale uğradılar.

 

 

“SEÇİMDEN KAÇMAYIZ”

Biz 1 Kasım seçimlerine AK Parti'nin aldığı bir kararla gitmiyoruz. En başından söyledik. Biz hiçbir seçimden kaçmayız. Her seçime milletle birlikte gideriz. 'Türkiye yeni bir seçime gitmesin' diye çok çabaladık. Tabanımızdan gelen taleplere rağmen, elimizden gelen bütün çabayı gösterdik.

Düşünün Sayın Ecevit ile başörtü yasağını teminat altına alan bu protokolle koalisyon kuran Sayın Bahçeli, döndü bize her aşamada 'hayır' dedi. Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime sesleniyorum: Sizler görüyorsunuz kimlerin ne yaptığını görüyorsunuz. Kimlerin terörle mücadele ettiğini, kimlerin de tezkere müzakereleri yaparken HDP ile birlikte aynı yönde davrandığını görüyorsunuz.

'Yüzde 60'lık blok' diyorlardı ya. Yüzde 60'lık blok sadece kötülükte, şerde buluşuyor. Bilsinler ki Türkiye'de her zaman demokratik hukuk devletinin kuralları işleyecek. Bilsinler ki Türkiye'de her zaman sadece ve sadece milletin dediği olacak. Kurucu değerlerimizden hareketle yoksulluğa savaş açtık, yolsuzluğa savaş açtık. Tertemiz, şeffaf bir yönetim anlayışıyla Türkiye'yi geleceğe taşıyacağız. Bu çerçevede bu kongremiz bir yenilenme kongresidir.

 

“MÜJDELERİNİ PAYLAŞACAĞIZ”

3 bin dolarlardan alıp, 10 bin dolarlara çıkardığımız kişi başına düşen milli geliri toplumun her katına nasıl yayacağımızın müjdelerini de hep beraber sizlerle paylaşacağız. Ama son 3 ay içinde dahi memurlarımıza verdiğimiz 2016 için yüzde 6 ve yüzde 5 zam, toplam yüzde 11,3 zam Türkiye'de hiçbir şekilde çalışan kesimlerin enflasyon altında ezilmeyeceğinin işaretidir.

İKİ YENİ GÖREVLENDİRME

İki önemli genel başkan yardımcılığı daha kuruyoruz. Birisi, insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı diğeri de şehir, çevre ve kültür işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığı. Daha önce başka birimlerde deruhte edilen bu görevler, bugün başlı başına kendi birimlerini oluşturacak şekilde organize edilecekler.

ÜÇ DÖNEM KURALI

Yine tüzüğümüzle birlikte bu dönemin, 25'inci dönemin kısa olması sebebiyle 3 dönem kuralına bazı istisnalar getiriyoruz.

SİYASİ ERDEM YÖNETİM KURULU

Tüzüğümüzde bazı değişiklikler yapacağız. Her şeyden önce kurucu değerlerimizin bütün parti kitlelerine, teşkilatlara, belediyelere ve bütün parti kadrolarına yayılabilmesi için yeni bir kurul oluşturuyoruz, Siyasi Erdem Yönetim Kurulu.

 

“1 KASIM MİLLATTIR”

Şehitlerimizin toprağa düştüğü bugünlerde, bu şehitlerimizin mirası üzerinde herhangi bir siyasi hesap yapan olursa, onların karşısında AK Parti kadroları dimdik duracak. Kim Türkiye'yi kana bulamak isteyen, kim Türkiye'de kardeş kavgası çıkarmak isteyen olursa onun karşısında da dimdik duracağız. 1 Kasım seçimleri yeni bir milattır. 5. Olağan Kongremiz bu miladın doğum işaretlerini veriyor.

 

DAVUTOĞLU YENİDEN GENEL BAŞKAN

Ahmet Davutoğlu, geçerli bin 353 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden genel başkan seçilen Davutoğlu'nu tebrik etti.​ 

Davutoğlu, kongre sonunda bir teşekkür konuşması yaptı. Başbakan konuşmasında, şunları ifade etti:

"Biz bugün şunu gösterdik, AK Parti var oldukça 81 vilayetin kardeşliği var olacak, AK Parti var oldukça et ve tırnağı birbirinden ayırmak mümkün olmayacak, AK Parti var oldukça doğuyu batıdan, kuzeyi güneyden ayırmak mümkün olmayacak.

Bu aynı zamanda bizim 1 Kasım seçim kampanyamızı başlatma işaretidir. Hayırlı, mübarek olsun. İnşallah, 22 Eylül'de aday tanıtım programında seçim beyannamesiyle milletimizin huzurunda olacağız."

DİVAN BAŞKANLIĞI SEÇİMİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, kongrenin açıldığını duyurdu.

Kongrede divan başkanı ve üyelikleri için seçim yapıldı. Divan Başkanlığı'na, eski Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ seçildi.

Divan Başkan Yardımcılığına da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, üyeliklere de AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı, AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez Başkanı Azize Sibel Gönül ve AK Parti Gençlik Kolları Genel Merkez Başkanı Abdurrahim Boynukalın getirildi.

Divan seçiminin ardından İstiklal Marşı okundu ve saygı duruşunda bulunuldu.

 

Salonun bahçesine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun büyük boy fotoğrafları ile Türk bayrağı asıldı.

Davutoğlu'nun platformda yaptığı konuşma esnasında, partililerce "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratları yapılırken, konuşma aralarında da sık sık tekbir getirildi. 

Konuşma sona ererken de "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı atıldı.

Spor salonun bahçesinde kongreyi izlemek için gelenlere yiyecek ve içecek dağıtıldı Sağlık ekipleri de alanda hazır bulundu.

 

MÜZİK YAYINI YOK

Salona giremeyen partililer için dışarıda dev ekranlar kuruldu, ekranların önünde oturma düzenekleri oluşturuldu.

Kongre salonunda delegeler, engelliler, gazeteciler ve köşe yazarları için ayrı platformlar yer aldı.

Şehitlerin aziz hatıralarına saygı gereği, kongrede müzik çalınmadı.

 

 

HDP'YE DE DAVET

Kongre için aralarında HDP'nin de bulunduğu 11 siyasi partiye davetiye gönderildi.

ABDULLAH GÜL YOK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de bizzat arayarak davet etti. Ancak Abdullah Gül, kongreye katılmama kararı aldı.

Abdullah Gül'ün kongreye gönderdiği mesaj salonda okundu.

 

ALTI DİLDE ÇEVİRİ

Kongredeki konuşmalar, işitme engelliler için işaret diliyle anlatılırken, yabancı konuk ve gazeteciler için Kürtçe, Rusça, Fransızca, Almanca, İngilizce ve Arapça'ya çevrildi.

 

TABLET DAĞITILDI

Öte yandan, kongrede delegelere içinde seçim beyannamelerinin de bulunduğu tabletler dağıtıldı.

İKİ BİN 500 POLİS GÖREV YAPTI

Bu arada, 12 bini salonda olmak üzere yaklaşık 40 bin kişinin izlediği kongre nedeniyle geniş güvenlik önlemleri alındı.

Çevik kuvvet, güvenlik şube, terör, trafik ve özel harekat ekipleri başta olmak üzere toplam 2 bin 500 polis, görev yaptı.

YOLLAR TRAFİĞE KAPATILDI

Cumhuriyet Caddesi Gar Kavşağı ve Baruthane Kavşağı giriş çıkışları ile Hipodrom Caddesi (Ulaştırma Kavşağı ile Gar Kavşağı arası alt geçit hariç), gece saat 00.00'dan kongre sona erene kadar trafiğe kapatılırken, araçlar diğer güzergahlara yönlendirildi.

Kongre boyunca bir polis helikopteri de havadan denetim yaptı.

ntv.com.tr, 12.09.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.