Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu: Tuğrul Türkeş'e teşekkür ediyorum, büyük baskı altına alındı, dirayetle direndi

Davutoğlu: Tuğrul Türkeş'e teşekkür ediyorum, büyük baskı altına alındı, dirayetle direndi
Başbakan Davutoğlu, bakanlık teklifini kabul eden MHP'li Tuğrul Türkeş'in büyük baskılara direndiğini söyledi ve teşekkür etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İletişim Merkezi'nin (AKİM) 2 Milyon Gülen Yüz Ödül Töreni'ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, hükümeti kurma görevini almasının ardından, CHP ve MHP'li vekillerin da aralarında olduğu, milletvekillerine bakanlık teklifi götürmesini değerlendirdi.
Teklifi kabul edip etmemenin siyasi partilerin değil, milletvekillerinin iradesinde olduğunu belirten Davutoğlu, "Başbakanın teklifine evet diyenler onursuzdur, ahlaksız bir siyasete alet olurlar gibi kendi milletvekillerine baskı yaparak onların iradelerine ipotek koymaya çalışanlar, TBMM'nin onuruyla oynamışlardır. Milletten onay alıp bu Meclis'e girmiş olan her milletvekili, siyaseten bize en karşı duruşa sahip olsa dahi onurludur, bizim saygımızı hak eder" diye konuştu.
Teklife olumlu yanıt verdiği için MHP'nin eleştirilerine hedef olan Tuğrul Türkeş'e de teşekkür eden Davutoğlu, "Evet diyen Sayın Tuğrul Türkeş'e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bütün bu baskılara karşı, Anayasa'nın gereğini, siyasi ahlakın ve böyle bir kritik dönemde devlet adamı ahlakının gereğini gösterdiği için Sayın Türkeş'e bir kez daha teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, MHP lideri Bahçeli'nin Türkeş için kullandığı "Bu tavrı tarih yazacak" sözlerine de "Tarih, sorumluluktan kaçanları da yazacak. Tarih, millet beka mücadelesi verirken 'Hayır, hayır, hayır' diyenleri de yazacak" karşılığını verdi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"7 Haziran sonrasında kritik bir süreçten beraber geçiyoruz. Milletimizin aldığı karar üzerinde bir karar olmadığını ifade etmiş ve Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağımızı söylemiştim.
Türkiye'de bir kaosun oluşmasına imkan vermedik. Son 30 yılın en kapsamlı terörle mücadele operasyonlarından birine başladık. Savaşı başlatanlara bedel ödetmeye kararlıyız. 32 vatandaşımızı katleden DEAŞ'a Suriye'de bedel ödettik. PKK'ya da Kandil'de bedel ödettik. Gerekirse yine bedel ödetmeye hazırız.
Her şeyi meşruiyet çizgisi içerisinde yaptık. Herkes baksın 7 Haziran'dan bu yana yaşananlara. Hİçbir zaman meşruiyet çizgisinden ayrılmadık. Görev bana tevdi edildiğinde parti liderleriyle görüşmeler yaptım.
13 Temmuz'da Kılıçdaroğlu ile görüştüğümde hükümet oluşumu için zemin yoklama kararı aldık. Uzun görüşmeler sonunda koalisyon ihtimali üzerine konuştuk. Derin görüş ayrılıkları ortaya çıktığında gelin seçim hükümeti kuralım dedik. Kılıçdaroğlu buna yanaşmadı. Sayın Bahçeli ise her konuşmasında kapıları kapatttı.
CHP ile görüşmelerde bir hedefe ulaşılamayınca sayın Bahçeli ile yaptıığmız görüşmede yapacağımız tekliflere hayır diyeceğini baştan söyledi. 'Sizinle bir koalisyon kurmayız, seçim hükümeti kurmayız. Azınlık hükümetine destek vermeyiz ve erken seçime hayır deriz' dedi. Ondan hayırlı işler için işbirliği beklerdim ama her şeye hayır demesini beklemezsim.
Cumhurbaşkanı seçim kararı almadan önce bir çağrıda daha bulundum. Seçim kararını birlikte alalım dedim. Bu kararı sayın Cumhurbaşkanımıza bırakmayalım dedim. Sonra sayın Cumhurbaşkanımız erken seçim kararı aldı. Birden fırtınalar koptu. Sanli her aşamada hayır diyenler kendileri değilmiş gibi. Anayasanın hükümlerinin uygulanmasına karşı savunmaya geçtiler.
Bu anayasayı biz yazmadık. Maden Cumhurbaşkanımızın böyle bir karar almasını istemiyordunuz neden her çağrımıza hayır dediniz? Ayak oyunlarına tevessül etmedik. AK Parti bir ahlak hareketidir ve siyasi hileye başvurmaz dedik. Cumhurbaşkanımızdan görevi aldıktan sonra 'bizi aramayın telefonlarımız kapalı' dediler. Aslında onların telefonları değil, gönülleri kapalı.
Anayasa partililere teklif yapılır diyor. TBMM'den ahngi partiye kaç bakanlık düştüğü yazısını aldık. Biz bu teklifi yapmazsak bağımsız bakan atayamayız. Ben istemez miydim bu isimleri genel başkanlarla müzakere etmek? Bakanlık teklifine evet diyenler onursuz diyerek onların iradelerine ipotek koyanlar kendi vekillerinin onurlarıyla oynamışlardır. TBMM'de olan her vekil bizim için onuludur. Zarfı açarsanız ahlaksızsınız dediler. Özellikle de Güneş Motel benzetmesi yapanlara sesleniyorum, o Güneş Motel'i kimin yaptığı belli. Güneş Motel CHP zihniyetinin ürünüdür. Hiçbir zaman biz bu oyunların içinde olmadık.
Sayın Kılıçdaroğlu'na bir çağrıda bulunmak istiyorum burada. Günlerdir bize siyasi ahlaktan bahsedenler, bir CHP milletvekilinin irfan, ahlak sahibi bir genç hanımefendiye dönük yaptığı çirkin iftira konusunda sessiz kalıyorlar. Cumhurbaşkanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'a dönük olarak yürütülen bu alçakça kampanya her şeyden önce siyasi ahlaksızlığın en çarpıcı örneğidir."

ntv.com.tr, 27.08.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.