Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Ahmet Davutoğlu: Hiçbir önyargı ve ön şartımız yok ama hükümet dışı tartışmalara girmeyeceğiz

 Başbakan Ahmet Davutoğlu: Hiçbir önyargı ve ön şartımız yok ama hükümet dışı tartışmalara girmeyeceğiz
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı'nın iftar programında konuştu. Koalisyon görüşmelerinin ilk turuna saatler kala Başbakan Davutoğlu'ndan iki kritik mesaj geldi.

'Hiçbir önyargı ve ön şartımız yok. Ama hükümet dışı tartışmalara girmeyeceğiz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açtırmayız' diyen Davutoğlu, 'Ramazan'ın son 10 gününde bir helalleşme seferberliği gerçekleştirelim' diye konuştu.

Başkanlığı tarafından Yenikapı Şehir Parkı'nda düzenlenen iftar yemeğine katıldı.

İftara az bir zaman kala alana gelen Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, kendisini karşılayanlarla tokalaştıktan sonra, masasına oturdu.

Başbakan ve eşinin bulunduğu masada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın annesi Saadet Kiraz, babası Hakkı Kiraz, engelli atlet Zübeyde Süpürgeci, bir yetim ailesi, Kıbrıs Gazisi Oğuzhan Aygün ve sanatçılar Özdemir Erdoğan ile Melahat Gülses yer aldı.

İftar yemeğine, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş ile Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, aralarında Yandex Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ve Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'in de bulunduğu işadamları, bazı azınlık cemaati liderleri ile çok sayıda AK Parti'li milletvekili, belediye başkanı ve partili katıldı. Başbakan Davutoğlu, masasına gelerek kendisine sarılan küçük bir kız çocuğunu sevdi, bir süre sohbet etti.

 

"SİYASİ PARTİLERE SESLENİYORUM"
Başbakan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Buradan bütün siyasi partilerimize seslenmek istiyorum. Ben onların misafiri olduğum her anda siyasi nezaket, siyasi basiret ve feraset duyguları içinde götüreceğimiz bütün teklifleri, düşüncelerimizi, kanaatlerimizi açık yüreklilikle ve bu ülkenin sadece başbakanlık görevini, sorumluluğunu almış bir vatandaş olarak değil, bütün diğer vatandaşlarıyla eşit haklara sahip, bu ülkeye en derinden aidiyet hisseden bir kardeşiniz olarak bunları konuşacağız" ifadelerini kullandı.

"Gece gündüz çalışmak zorundayız"
"İntikam hisleriyle yoğrulan, intikam hisleriyle yeni katliamlara yönelenlere karşı Türkiye her zamankinden daha fazla güçlü olmak zorundadır" diyen Davutoğlu, "Türkiye her zamankinden daha onurlu başı daha dik olmak zorundadır. Etrafımızda tarihin hesabını görmek isteyenlere karşı hiçbir zaman başımızın eğilmemesi için hiçbir zaman gelecek nesillere herhangi bir zilleti bırakmamak için gece gündüz çalışmak zorundayız" şeklinde konuştu.

 

"Gün gerilimleri yok etme günüdür"
Başbakan Davutoğlu, "Gün farklılıkları derinleştirme günü değil, gün gerilimleri azaltma, farklılıkları asgariye indirme, mümkünse yok etme günüdür. Farklılıkları sadece özgürlük alanlarının yansıdığı güzel bir çeşitlilik, güzel bir zenginlik olarak görmek gereken günlerdeyiz. Hepimizin bu ağır sorumluluğu var" dedi.

"Hiçbir ön şartımız yok"
"Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok" diyen Başbakan Davutoğlu, konmuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları, muhtevi konuları görüşmeye hazırız. Sadece hükümetle ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz, başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere. Bu tür tartışmaların ötesinde, iyi niyetle masaya oturacağız. İnşallah hayırlı bir netice hasıl olur."

 

"Suriye'de böyle bir iftarda omuz omuza verilmiş olsaydı Şam yanıyor olmazdı"
Başbakan Davutoğlu, "Suriye'de böyle bir iftarda 5 sene önce devlet adamları, iş adamları, aydınlar omuz omuza verebilmiş olsalardı, insanlık onuruna yakışan bir tavır sergilemiş olsalardı, bugün Şam ve Halep yanıyor olmazdı. Eğer Irak'ta bundan 15 yıl önce, tam da Irak savaşı sonrasında, Sünni'si, Şii'si, Arap'ı, Türkmen'i, Kürt'ü el ele verebilmiş olsalardı, bugün DEAŞ diye bir terör örgütü oralarda at koşturuyor olmaz ya da Şii bazı akımlar Sünni-Şii çatışmasını körüklemiş olmayabilirlerdi" dedi.

‘Helalleşme seferberliği’
Sanatçılara sesleniyorum; sorumluluk sizin. Türkiye'nin 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyecek bir hükümetle geleceğe yürürüz ümidim. Türkiye'de çevre ülkelerdeki sıkıntıların olmaması için gereken her türlü adımlar atılacak.

Ramazan’ın son 10 gününde bir seferberlik ilan edelim. Kim kimin hakkında olumsuz düşünmüşse cep telefonlarımızı bu amaç için kullanalım ve ‘helalleşelim’ diye bir helalleşme seferberliği gerçekleştirelim."

Hürriyet, 12.07.2015

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.