Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > Mehmet Altan: Hırsızlığın ortaya çıkmasının yol açtığı çılgınlık ve bir öç alma
Hırsızlığın ortaya çıkmasının yol açtığı çılgınlık ve bir öç alma
TMSF’nin Bank Asya’yı gasp etmesine bir tepki de akademisyen ve gazeteci-yazar Mehmet Altan’dan geldi. BDDK’nın hukuksuz kararının hem hukukî hem malî yaptırımları olacağına dikkat çeken Altan, “17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olmasaydı, bunların hiçbiri olmayacaktı.” dedi.
TMSF’nin hukuksuz bir şekilde Bank Asya’yı gasp etmesine bir tepki de akademisyen ve gazeteci-yazar Mehmet Altan’dan geldi. Bütün olup bitenleri günlük gelişmeler olarak değil, 17-25 Aralık süreciyle irtibatlı değerlendirmek gerektiğini belirten Mehmet Altan, 17-25 Aralık’ta bugüne kadar hiç görmediğimiz ve yaşamadığımız bir sivil darbe olduğunu söyledi. Altan, “Hükümet devlete darbe yaptı. 25 Aralık’taki mahkeme kararının polis tarafından uygulanmasını zorla hukuk ve anayasa dışına çıkarak engelledi. Bundan sonraki yaşanan gelişmeleri bununla irtibatlı olarak değerlendirmek lazım. Yani bir sivil darbenin yaşandığı, Anayasa’nın askıya alındığı, siyasi iktidarın sürekli 25 Aralık sonrası suç işlemeye devam ettiği, Anayasa’nın çiğnendiği, hukuksuzluğun tavan yaptığı, istiklal mahkemelerinin benzeri bir sulh ceza mahkemelerinin kurulduğu çıldırmış bir süreç. O sürecin bir aşamasında da Bank Asya’ya el konulması var. Bundan önce bir Cumhurbaşkanı’nın banka batırması var. Türkiye’deki Bankalar Yasası’na göre de 3 yıllık bir cezadır, bankaya batık dediğiniz vakit. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olmasaydı, bunların hiçbiri olmayacaktı. Demek ki, gerektiği için değil, bir öç alma ve hırsızlığın ortaya çıkmasının getirdiği bir çıldırmanın sonucu olarak yapılan işler. Sadece Bank Asya’ya el konulmuyor, aynı zamanda bir taraftan da IŞİD’e gönderilen silahların ortaya çıkması da hangi süreçlerde, hangi boyutlarda suçların işlendiğini ispatlıyor.” dedi. Budurumun hem hukuksal hem ekonomik yaptırımları olacağını belirten Mehmet Altan, “Hukukun olmadığı yerde, dünya ve uluslararası sistemle ilişki olmaz. Türkiye gibi sermayeye muhtaç bir ülke de Arnavutluk’a döner. Bir adamın keyfine göre bankaların battığı bir ülkeye niye sermaye gelsin? Böyle bir sistemin dünya sistemleri ile birlikte yürümesinin imkânı yoktur. Büyük bir ekonomik felaketi de beraberinde getirecektir. Ama bunun çok uzun süreceğini de zannetmiyorum. Türkiye askerî darbeyi taşıyamadı, bu sivil darbeyi hiç taşıyamaz. Bunların hepsi yargı önünde cezalandırılacaktır. Tüm Türkiye’deki bankacılık sistemi şu anda tehdit altında. Yabancı sermaye de gider, kalmaz.” diye konuştu.
Zaman, 31.05.2015
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
