Devlet ücretsiz verdiğini söylediği ilaçları, vatandaşın cebinden ödettiriyor
AKP hükümetinin ücretsiz ilaç söylemi ise gün geçtikçe etkisini kaybediyor. Yeni dönemde reçete yazılan hastalardan 3 lira ekstra katkı alınmaya başlandı. 3 kutu ilaçtan sonra her ilaç için 1 lira artı reçete bedeli alınıyor. Ayrıca vatandaş daha çok ilaç farkı ödemeye başladı. Benzer ve eşdeğer ilaçlarda devlet en ucuz ilacı ödüyor. Hasta istediği ilacın fark ücretini ise kendi ödüyor. Birçok ilaçta vatandaş, ilacını reçetesiz alsa daha uyguna almış oluyor.
Kamuda robotla ameliyat olacaksan binlerce lirayı gözden çıkaracaksın
‘Kamu hastanelerinde her şey ücretsiz’ sloganı ise vatandaşın aleyhine değişti. Sağlık hizmeti alabilmek için Genel Sağlık Sigortası primi ödemek yetmiyor. Vatandaş kamuda ilave ücret, istisnai sağlık hizmeti altında birçok dalda “katılım payı” ödemek zorunda kalıyor. Örneğin robotik cerrahi gibi kansız ameliyatlardan devlet hastanelerinde, vatandaş en az 2-3 bin lira fark ücreti ödemek zorunda bırakılıyor. Paran yoksa da kanlı ameliyata girersin, deniyor. Kamu hastanelerinde cerrahi müdahale sonrası hastanede kalmak zorunda kalan kişi tek kişilik odada kalmak isterse geceliği 90 lira, iki kişilik odada kalmak isterse 45 lira ekstradan ödemek zorunda.
Devlet, vatandaşı hastanelerden bezdirerek, özel hastaneye yönlendirdi
‘Özel hastaneleri vatandaşımızın hizmetine açtık’ sloganı da boş çıktı. Vatandaş özel hastaneye gittiğinde yüzde 200 fark ücreti ödüyor. Örneğin, devletin muayene için özel hastanelere 40 lira ödediği bir hizmet için vatandaş yüzde 200’e kadar fark ücreti ödeyebiliyor. Rakam 80 liraya çıkıyor. Ayrıca 12 lira muayene katılım payı ve ilaç katkı payları ile rakam basit bir işlemde 100 lira oluyor. 77 milyonun yaşadığı Türkiye’de kamu hastanelerinde doktorlar, her hasta için 5 dakika zaman ayırabiliyor. Bunun neticesinde hasta, özel hastaneye gitmek zorunda kalıyor. AKP döneminde Sağlık Bakanlığı’nın hastane sayısı yüzde 10 artarken özel hastane sayısı yüzde 102 arttı.
7 milyon kişiye toplam 9 milyar lira prim borcu
Gelir durumu iyi olmayan vatandaşlara verilen ‘Yeşil Kart’ Ocak 2012’de yerini Genel Sağlık Sigortası’na (GSS) bıraktı. Sosyal güvencesi olmayanlar gelir testine girerek maddi durumuna göre sağlık primi ödeyecek ve sağlık güvencesinden faydalanacaktı. Amaç herkesi sigortalı yapmaktı. Bu kapsamda işsizlik sigortasından yararlanamayan, sigortasız çalışan, emeklilik için prim gününü doldurup yaşa takılan, kısmi zamanlı çalışıp primleri ayda otuz günden az yatan, primini ödeyemeyen esnaf ve sanatkâr, primini ödeyemeyen çiftçi, primini kendisi ödemesi gerekip de ödeyemeyen milyonlarca insan sağlık hizmeti alamıyor. Fakat SGK tarafından 7 milyon kişiye toplam 9 milyar lira prim borcu çıkardı.
Devlet, kişi başı bin 9 liralık harcamanın 224 lirasını ödüyor
Türk Tabipleri Birliği’nin yaptığı açıklamaya göre, devlet 2012 yılında 72 milyar 820 milyon liralık sağlık harcamasının yüzde 79,5’ini yani 57 milyar 820 milyon lirasını vatandaştan alıyor. Kişi başına harcanan 1009 liranın sadece 224 lirasını devlet ödüyor.
Zaman, 20.05.2015