Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: "Diyanet bir tane Kürtçe Kuran basıp Erdoğan'a gönderdi"

Demirtaş: Erdoğan'ın gösterdiği Kuran'ı Diyanet yayınlamadı
HDP'nin Erzincan'da düzenlediği seçim mitinginde konuşan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Batman, Diyarbakır ve Siirt'te düzenlediği mitinglerde gündeme getirdiği "Kürtçe Kuran-ı Kerim"i Diyanet'in değil Ensar Vakfı'nın yayınladığını söyledi.

ERZİNCAN – HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir vakfın bastırdığı Kürtçe mealli tek örnek olan Kuran-ı Kerimi Cumhurbaşkanının Diyarbakır toplu açılışı için yetiştirdiğini ileri sürdü. Diyanet İşleri Başkanını istifaya davet eden Demirtaş, "Bari ahretini kurtar. Hırsızların yanında durma. Onların ipliği pazara çıkacak" dedi. Demirtaş, miting meydanından ayrıldıktan sonra dağılan grupla karşıt gruplar arasında kısa süreli arbede çıktı.

Erzincan'da partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaklaşık 2 bin kişiye hitap eden Demirtaş, bu seçimde ülkenin muhteris, hırslı, kibirli bir diktatör tarafından mı yönetileceğini, yoksa ülkenin çok sesli, renkli, dilli, laik demokrasi, barışı kalıcı kılacak bir iktidar tarafından mı yönetileceğinin tercihinin yapılacağını söyledi.  Demirtaş, barış ve kardeşliğin bin defa seçimden daha kıymetli olduğunu bildirdi.

Asgari ücretin 1800 lira olmasını istediklerinde kaynak olmadığın gerekçe olarak gösterildiğini ifade eden Demirtaş, dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşadığımızı belirterek şöyle dedi:

"Bizim ülkemizde 81 vilayet var. Her biri bir Hollanda eder. Ama bizim çiftçinin besicilerin belini kırdılar. Amaç nedir? Büyük patronlar yaratmak, sermayeyi, parayı birkaç elde toplamak. Geri kalanları da ucuza çalışan işçi haline getirmek. Gidin Artvin'e, Şırnak'a, Konya'ya, Ağrı'ya, Muş'a. Karadeniz boşaldı. Ağrı'da nüfusun yarısı AKP döneminde boşaldı. Başbakan dün Muş'taydı. Utanmadan sıkılmadan yaptıklarını anlatıyordu. Onlar iktidara geldiğinde Muş resmi olarak en yoksul ildi, yine öyle. Dün gitmiş orada meydanı boş bulmuş atıp tutuyor, biz Muş'a bunu yaptık şunu yaptık, diye."

Demirtaş, iktidara gelmeleri halinde dünyanın en zor, en kutsal işlerinden birini yapan, yükünü taşıyan ev kadınlarını, esnafı, gençleri, emeklileri koruyacaklarını 15-25 yaş arasındaki gençlerin banka hesaplarına 200'er lira yatıracaklarını söyledi.

Askeri harcamaları kısıtlayarak 120 milyon liralık kaynak yaratacaklarını, Diyanet İşleri Başkanlığına ait Mercedes makam otomobilini iade ettirerek israfa ve lükse karşı olduklarını gösterdiklerini söyleyen Demirtaş, "Kaynak yarata yarata geliyoruz" dedi.

"YÜCE ALLAH SİZDEN HESAP SORACAK"

Meclise girmeleri halinde hırsızlıkların ve yolsuzlukların hesabını soracaklarını vurgulayan Demirtaş, şunları söyledi:

"Parlamentoya geldiğimizde özelikle cumhurbaşkanı olmasına rağmen meydan meydan sizin paralarınızı AKP'ye harcayandan hesap soracağız. Parlamentoda hesaplar önümüze geldiğinde orada işte cumhurbaşkanın yaptığı harcamalarda, kendi harcaması dışındaki her kuruşun onun cebinden alınması için elimizden geleni yapacağız. Miting paralarının ondan alınması için elimizden geleni yapacağız. Kişisel bütçeleri, servetleri, devletin bütçesinden fazla. Yine de devletin üzerine çöreklenmişler. Gece gündüz devletin kaynaklarını harcıyorlar. Miting yapacaklar, valilikler resmi kurumlara yazı yazıyor. Devletin bütün araçlarını getirin valilik hizmetine verin diyorlar. Başbakan şehrinize başbakan olarak mı yoksa AKP Genel Başkanı olarak mı geliyor? Başbakansa başbakanlığını bilsin. AKP Genel Başkanlığında seçim propagandası yaparken devletin imkanlarını kullanmak suçtur. Suç sizi korkutmuyor mu? İnanıyor mu, inanmıyor mu orasını bilemem. Hadi günahtır günah. Allah hesap soracak. Ey AKP'liler yüce Allah sizden hesap soracak, kurtuluşunuz olmayacak. Biz de parlamentoda hesap soracağız."

"TIR'LAR DOLUSU SİLAHLAR KANIN AKMASINA NEDEN OLDU"

Toplumsal barış için yeni anayasa sözü verdiklerini belirten Demirtaş, HDP'nin iç barış ortamını korumamış olsa, AKP'nin politikalarının Türkiye 'yi birbirine düşüreceğini ileri sürdü. Demirtaş, şunları söyledi:

"Varsa yoksa 'AKP'li olmak önemlidir' diyorlar. Partili kimliğimiz geçicidir. Partiler değişebilir de. Ama Allah’ın yarattığı etnik kimliğimizi, dilimizi bile sorgulatıyor meydanlarda. Eğer bugün Türkiye, Suriye gibi büyük bir felaketle karşı karşıya değilse bu HDP ve HDP'nin olgun siyaseti sayesindedir. 'Suriye'deki savaşa nasıl dahil olabilirim' diye Katar ve Suudi Arabistan'la işbirliği yapmaya çalışıyor. Oysa Suriye'deki kardeşlerimizin talepleri orada mezhepçilik yapmak değildir. Oradaki herkesin yanında olmaktır. Ama AKP taraf tutmuştur orada Sünnicilik yapmıştır. IŞİD, El Nusra, El Kaide'ye gönderdiği TIR'lar dolusu silahlarla kanın akmasına sebep olmuştur."

Adana'da durdurulan TIR'larda IŞİD, El Nusra ve El Kaide'ye gönderilen silahların kimin parasıyla alındığını soran Demirtaş, AKP'nin TIR'larla silah götürdüğü Suriye'deki insanlara ve İslam'a zarar verdiğini, on binlerce kişinin ölümüne neden olmaktan Lahey Adalet Divanı'nda yargılanacaklarını ileri sürdü.

KUR'AN TARTIŞMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın Kuran-ı kerimli Diyarbakır mitingiyle ilgili olarak Demirtaş, "Elinde Kuran'ı Kerim'i kendi siyasi amaçlarına alet etmek için, tıpkı Muaviye gibi, onun üzerinden hile yaparak oy devşirmeye çalışıyor. Ama ilginçtir şu Siirt'te Kürtçe Kuran'ı Kerim'in meali var ya elinde tutuğu, bir vakfın bastığı Kuran'ı Kerim'dir. Ne yaptılar Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran'ın Kürtçe mealini basma kararı almış. Ama bir örnek sadece Diyarbakır mitingine yetişsin diye Cumhurbaşkanı'nın eline vermişler" diye konuştu.

Mitinge Kuran-ı Kerim yetiştiren Diyanet'in dine saygılı olup olmayacağını sorgulayan ve Diyanet İşleri Başkanı'nı istifaya davet eden Selahattin Demirtaş, "Bari ahretini kurtar. Hırsızların yanında durma. Onların ipliği pazara çıkacak" dedi.

Selahattin Demirtaş'ın miting meydanından ayrılmasının ardından Ordu Caddesi'ne doğru dağılan kalabalığa, kenarda bekleyenler tarafından sataşma oldu. Karşılıklı söz düellosunun ardından kısa süreli bir arbede çıktı. Polis hemen müdahale edip iki grubu ayırarak olayları önledi.

Radikal, 07.05.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.