Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Bahçeli MHP'nin seçim beyannamesini açıkladıBahçeli MHP'nin seçim beyannamesini açıkladıMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin seçim beyannamesini açıklıyor. Bahçeli konuşmasında MHP'nin ekonomik vaatlerini art arda sıraladı. Bahçeli asgari ücretin 1400 TL olacağını söyledi.İşte Ankara Arena Spor Salonu’nda binlerce partiliye hitap eden Bahçeli’nin konuşmasından satır başları: MHP toplumsal onarım iddiasıyla huzurlu gelecek milli ahlaklı ve adaletli yönetim vaadiyle milletimizin huzurundadır. Biz bu aziz vatanı ağırlıklarından kurtarmaya talibiz. Biz bu güzel ülkeyi arsızın, kansızın, hırsızın, uğursuzun elinden kurtarmaya yeminliyiz. Biz bu necip milleti sorunların arındırmaya dertlerinden çekip çıkarmaya azimliyiz. 46 yıllık kutlu ve şerefli mücadelemizi hep bir adım öteye hep daha iyisine taşımak için mücadele verdik, veriyoruz. "AKP 2023 VİZYONUMUZU ÇALDI" Soygunda ustalaşmış AKP’nin aşırdığı 2023 vizyonumuzun temelinde bunlar yatmaktadır.
Bunu yaparken iki hususu hesaba kattık. İlk olarak geçmiş yıllarda açıkladığımız hedef ve izleyeceğimiz politikalarımız özellikle siyasi kapkaççı AKP tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Çünkü bunların işi gücü yürütmektir. Çünkü bunların uzmanlığı emek yağmacılığıdır. Türkiye için söyleyecek sözü kalmamış AKP, bizi kopya etmenin hevesindedir. AKP’nin nefesi çoktan tükenmiş, siyaseti iflas etmiştir. “ARADA KAYNAMAMASINA AZAMİ DİKKAT ETTİK” “GÖMLEK GİBİ DEĞİŞTİREN İLKESİZLERE HİÇ BENZEMEDİK” “3 MAYIS’TA PAYLAŞMAMIZIN BİR ANLAMI VAR” “TABUTLUKLARDA TÜRK MİLLİYETÇİLERİ EZİYET GÖRMÜŞLERDİ” Savcı Kazım Aloç ve emir aldığı çevreler, akıllara durgunluk veren yöntemlerle Türklüğün gururunu, milliyetçileri susturmakla uğraşmışlardır. Umuyorlardı ki milliyetçiliğin toplumsallaşması önlenecekti. Turancılığı baskı altına almayı kendilerine amaç tayin etmişlerdi. Zalimler kindarlar adalete kast edenlere aynen bugünkü gibi Türk milliyetçiliğiyle hesaplaşıyorlardı. Fakat dün başaramadılar, bugün de yapamayacaklardır. 3 Mayıs’ın emanetleri bizimledir. 71 yıl önce varlık mücadelesini korkmadan veren ve şu anda hayatta olmayan, başta Alparslan Türkeş olmak üzere büyüklerimize cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. 400 çadırlık Türkmen obasında 3 kıtanın haritasını çizmiştik. Mehteranımızın gür sesini aleme işittirmiş, üç hilali kürenin başına tuğ diye dikmiştik. Coğrafyaları, milletleri, kültürleri, dinleri, mezhepleri, Ötüken ilçeleriyle söğüt ruhuyla, oğuz nesliyle Türk milletiyle tanıştırmıştır. Fakat zaferlerimiz kalıcı olmadı, olamadı. Türk milleti ve milliyetçiliği, geçmişte yaşanan travmalardan ve ihanetlerde ders çıkarmıştır. Aziz milletimiz son yurduna şehit kanıyla çizilmiş sınırlarına asli unsurun ocağına gözleri ve hatıraları arkada kalarak dönmüşlerdir. Şunu kesinlikle söylüyorum, bu tarihten sonra büyük Türk milleti için dönülecek başka toprak parçası ve verilecek başka vatan köşesi asla ve asla kalmamıştır. “SON NEFESİMİZİ VERDİĞİMİZ YER, GÖBEĞİMİZİN KESİLDİĞİ YER OLACAKTIR” “PKK İLE MASAYA OTURAN, SONRA BUNU İNKAR EDEN KİM OLURSA OLSUN NANKÖRDÜR” “DAVUTOĞLU’NA DA MİLLİYETÇİLİK 10 GÖMLEK BOL GELECEKTİR” “BİZ HIRSIZLIĞIN KÖTÜLÜĞÜNÜ KONUŞUYORUZ ONLAR YAPIYORLAR” “ŞAYET ORHUN ANITLARININ YOLUNU YAPTIRMAK SENİ VE SARAYDAKİ EFENDİNİ MİLLİYETÇİ YAPIYORSA…” “ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU’NUN SANDIK GÖRÜLÜNCE AYARI KAÇMIŞTIR” Davutoğlu Kastamonu’da şehitlerimizin her birine sahip çıktık demiştir. Süleyman şah türbesine sahip çıktık ifadesini kullanmıştır. Şehide kelle, ve birkaç Mehmet demek sahip çıkmaksa, evet sizin elinize kimse su dökemeyecektir. Süleyman Şah türbesini nakliye kamyonuna yükleyip korkakça terk etmek sahip çıkmaksa, maşallah Davutoğlu’nun hakkı ödenemeyecektir. “TÜRKÜM DİYEMEYENDEN MİLLİYETÇİ OLMAZ” “MİLLETİN KESESİNDEN KİMLERE AĞALIK TASLIYORLAR” Davutoğlu, mazlum milletlere 3,5 milyar dolar aktarmakla övünmektedir. Kimdir bu mazlum milletler? Mazlum, Anadolu’nun bağında bostanındadır, mazlum esnaftır, emeklidir, işçidir, memurdur, duldur, öksüzdür, çiftçidir. Başka coğrafyalarda mazlum aramak, onlara para saçmak utanmazlık ve savurganlıktır. Suriyeli sığınmacılara 5,5 milyar dolar harcamaktan da keyif almaktır. Batman’da kadro talebine nankörlük diyenler, aç ve yoksul milyonları makarna ve bulgurla avutanlar, bir kalemde milletin 9 milyar dolarını çar çur etmekten gurur duymaktadır. Erdoğan ve Davutoğlu, milletin kesesinden kimlere ağalık taslamaktadır?
Yolsuzluğa, yoldan çıkmışlara karşı bizimle yürü Türkiye. Ne mutlu Türküm diyene sözüne sahip çıkmak için bizimle yürü Türkiye. Ekonomik kaos ve yıkıma karşı, anaforcu AKP’yi alkışlayan CHP’ye, anarşist HDP’ye, acı yaşatan PKK’ya karşı bizimle yürü Türkiye. Küresel oyunlara destek çıkanlar, bedenleri nereye ait görünürse görünsün, dilleri neyi söylerse söylesin, aslen milli yerli ve bu topraklara ait değillerdir. Bu sarih gerçeği görmek için uyanık bir şuur, paslanmamış bir basiret yeterlidir. Türkiye’nin pek çok meselesi çözüm beklerken, AKP kayıplara karışmış, zihnen fikren ahlaken firar etmiştir. “KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL BİR ŞAHIS TARAFINDAN…” “BİZ ZANNEDİYORDUK Kİ TÜRK MİLLETİ BU TARİHTE CUMHURBAŞKANI SEÇMİŞTİR” Biz zannediyorduk ki Türk milleti bu tarihte cumhurbaşkanı seçmiştir. Ama bu şahsa göre çökertilmiştir. Madem cumhurbaşkanlığı çökmüşse Erdoğan bu makamda niçin oturmaktadır? AKP’ye siyasi destek içerikli, açılış ve temel atma törenine ne hakla katılabilmektedir? Erdoğan, hangi rezil rejimi planlamaktadır? “ÇÖKEN CUMHURBAŞKANLIĞI DEĞİL, ERDOĞAN’DIR” Ankara’da otobüs şoförleriyle buluşmasında ise “artık bu arabayla devam edemeyiz. Kaportası dökülen bu arabayla yolumuza devam edemeyiz. Araba beni değiştir diye bağırıyor. Onun için 7 haziran seçimlerinde, en yakın akaryakıt istasyonu vazifesi görecek” Türkiye cumhuriyeti dört lastik üzerinde yürüyen bir araba değildir, şehitlerimizin kanu üzerinde vücut bulmuş ve ilelebet payidar kalacak fazilet harikasıdır. Eksiği vardır, reforma ihtiyaç duyulmaktadır. Ama asla modası geçmiş bir vitrin süsü, hurdaya ayrılacak külüstür bir araç değildir. Erdoğan, şanzımanı kırık araba arıyorsa, yıllardır içinde seyahat ettiği, işbirlikçiliğine başını çevirmelidir. "ADIM ADIM YIKIMA GÖTÜRMEKTEDİR" 30 Mart 2015 Pazartesi günü 3 AB ülkesini kapsayan Slovakya’nın başkentinde, kendisini karşılamaya gelen gurbetçi kardeşlerimize başkanlık sistemini övmüştür. Şuur noksanlığı ispatlayan Erdoğan şunları söylemiştir “şuanda bize giydiğimiz gömlek dar geliyor. Bize bundan sonra yakışacak gömlek yeni bir idari yapılanmalıdır. Bu da başkanlık sistemidir” "GÖMLEK DAR GELİYORSA DİYET YAPMALI" Erdoğan bu sistemle yolumuza devam edemeyiz demektedir, buna göre sistem patinaj yapmaktadır. Hızlı karar alma ve uygulamaya imkan verecek sistem isteyen Erdoğan 12 yıl boyunca yavaş mı kalmıştır? Ne istemiştir de yapamamıştır? Geçmişte istanbul’da AKP’nin seçim bildirgesini okudum diyen, 5 saat sonra okumadım diyen Erdoğan’ın gönlü hasta, manevi sıhhati bozuk, dili yalan, niyeti parçalıdır. Kuveyt’ten dönerken terör örgütüyle aynı masaya oturmak devletin çöktüğü anlamına gelir sözleri Erdoğan’a aittir. Oslo’dan İmralı’da nerede oturuyordunuz? Minder mi bulunuyordu? Dolmabahçe’de imralı canisinin mesajlarını okurken nereye kuruluyordunuz? Erdoğan kaçamacak, günahlarını affettiremeyecektir. Her eleştiriyi kendisine darbe olarak gören Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamında fiilen düşmüştür. "LEKELİ KADROLARLA YOLUNU AYIRACAKTIR" Beyannamemizi özet halinde açıklamadan evvel, 13 yıldır tek başına iktidar olan AKP milletten aldığı desteği adalet huzur için kullanmak yerine gerilim ve çatışma ekseninde heba etmiştir. Milli iradeyi yolsuzluk adaletsizlik ve bölücülük için kılıf yapmıştır. Bugünkü Türkiye tablosu tam bir yıkım tablosudur. Türk ekonomisinin çok ciddi yapısal sorunları bulunmaktadır. Borçlar tavan yapmıştır, yatırımlar azalmış, büyüme daralmıştır. Sanayi üretimi ve ihracatı dışa bağımlı hale gelmiştir. Üreticimiz zor durumdadır. Manevi bir buhran yaşanmaktadır. Toplumsal şiddet tırmanmıştır. İntiharlar hırsızlık gasp çocuk istismarı ve kadına şiddet suçları katlanmıştır. Boşanmalar artmaktadır. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı 11 yaşına kadar inmiştir. "RÜŞVET İDDİALARI AYYUKA ÇIKMIŞTIR" Bölücü terörle yürütülen müzakere süreci ne PKK’nın silah bırakmasına ne de birlikte yaşama iradesinin güçlenmesine yol açmıştır. Birliğimiz zedelenmiş ve Türkiye zayıflatılmıştır. Yol kesme, yakma, yıkma, bombalama ve katliamlar sürmektedir. PKK teröri Türkiye’nin bekasını vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit etmeye devam etmektedir. AKP’nin açılım politikası iflas etmiştir. MHP’nin haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türk milleti bu musibete daha fazla dayanamayacaktır. Artık 13 yıllık kayıp, yanlışa dur demek lazımdır. "2015-2019 ARASI BİRİNCİ İKTİDAR DÖNEMİ" "700 BİN İSTİHDAM" "YÜZDE 6 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ" Terörün ve bölücülüğün kökünü kazıyacağız. Terörle pazarlıklar derhal bitirilecek. İhanet süreci bıçak gibi kesilecek. İhanete ortak olanlar adalete sevk edilecek. Kadınlarımıza çocuklarımıza ve engellilerimize yönelik davalarda zaman aşımı kaldırılacak, mahkeme ve harç masrafı alınmayacaktır. 17-25 zanlıları başta olmak üzere tüm yolsuzlukların üzerine titizlikle gidilecektir. Soygunculardan ve hortumculardan hesap sorulacaktır. Yolsuzluk yoluyla elde edildiği tespit edilen her türlü varlığa el konulması bu servetlerin nerede3 kimin adına kayıtlı olursa olsun el konulması hukuken sağlanacaktır. Özerk bir yolsuzlukla mücadele kurulu oluşturulacaktır. Ekonomi politikalarımız 2 ana eksenden oluşmaktadır. "ÇARE RAHATLATICI POLİTİKALAR" EKONOMİK VAATLER Cumhurbaşkanı milletvekili emeklisi aynı tutarda ödenek alacaktır. Emeklilerin banka promosyonu alabilmelerinin önünü açacağız. Esnafımızın emekli aylığından kesilen SGK primini kaldıracağız. Sağlık hizmetinde alınan ek ücret ve katılım payı uygulamasına son vereceğiz. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz, emekli aylığı zammını özel bir endeksle belirleyeceğiz. Emekli aylığı hesabından refah payını çoğaltacağız. Yaşa ve prim gün sayısına takılanların mağduriyetini mutlaka gideceğiz. Kadın istihdamını yaygınlaştıracağız, kadınlara doğum için doğum borçlanma hakkını getireceğiz. Aile birliğinin korunması amacıyla çalışan eşlerin aynı il içinde görev yapmalarını tesis edeceğiz. Girişimci kadınlara yüzde 50'si hibe olmak üzere destek vereceğiz. Şiddete maruz kalan kadınlara adli yardım desteği sağlayacağız ve zaman aşımı mahkeme harç ve masraflarından muaf tutacağız. Tüm vatandaşlarımızı kapsayan aile avukatlığı sistemi oluşturacağız. Her öğrenciye öğrenim süresince başarılı olmak kaydı ile 10 bin liraya yüksek öğrenim kuponu vermekle birlikte işe girince faizsiz olarak 4 yılda tahsil edeceğiz. Evlenecek ihtiyaç sahibi gençlerimize kamu bankaları aracılığıyla 10 bin lira faizsiz kredi alma imkanı getireceğiz. Sosyal refahı artıracak destekleyici düzenlemeler yapacağız. Muhtaç ailelere, harcama kartı hilal kart imkanı sunulacaktır. Kamu arazilerini yoksul vatandaşlarımıza tahsis edeceğiz. Yetim ve öksüz evlatlarımıza aylık 100 lira bağlayacağız. Şartlı eğitim ve sağlık yardımını 50 lira artıracağız. Yoksullara yönelik toplu konut yatırımında belediye harçları sıfırlayacağız. Aylık 200 kilowat saatin altında elektrik üreten ailelere yüzde 75 indirim uygulayacağız. Vatandaşlarımızdan elektrik kayıp kaçak bedeli alınmayacak. Sayaç okumaya bağlı olmayan giderler yansıtılmayacaktır. Vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payının azaltılması suretiyle vergide adalet sağlanacak. Alacakların vasfı ne olursa olsun icra ve haciz uygulamaları hiç kimsenin gelirini asgari ücretin altına düşürecek şekilde uygulanamayacaktır. Vatandaşlarımız borç ve yüksek faiz sarmalından kurtarılacaktır. 65 yaş aylığı 300 liraya yükseltilecektir. Belli nüfusun üzerindeki yerlerde yaşlı bakım evlerinin yapılmasını hedefliyoruz. Engelli kardeşlerimize, kamudaki kotasının tamamını atama yapacağız. Tıbbi ve mesleki rehabilitasyon imkanlarını yükselteceğiz, engelli aylığı 400 liraya. Gazilerin şehit ailelerinin malullerin öncelikli olarak işe yerleştirilmelerini ve topluma kazandırılmalarını amaçlıyoruz. Gazilerimize 3600 günde emekli olabilme hakkı vereceğiz. Özlük haklarını iyileştireceğiz. Gaziler arasındaki eşitsizliği gidereceğiz. Malul sayılmayan gazilerimizin mağduriyetlerini gidereceğiz. Şeref aylığı 1400 liraya yükseltilecek. Muharip gazilerimizin hepsine aynı tutarda ödeyeceğiz. Kamu personel rejimini liyakati esas alan anlayışla yeniden düzenleyeceğiz. Kamuda çalışan taşeron işçiler, 4C’liler, geçici statüde çalışanları kadroya alacağız. Geçici ve mevsimlik işçilerin mağduriyeti giderilecek, kamu işlerine naklen atanabilme imkanı atanabilecektir. Eşit değerde iş yapan eşit ücret alacaktır. Dikkatinizi çekiyorum, kamu çalışanlarına yapılan tüm ek ödemeler, emekli aylıklarına, kıdem aylıklarına yansıtacağız. Kamu çalışanlarına disiplin affı getirecek, bir derece hakkından yararlanmamış memurlarımıza bir derece vereceğiz. Emekli ikramiyesinde yıl sınırını kaldıracağız. İmam ve müezzini olmayan cami kalmayacaktır. Cemevi gerçeği siyasi kaygılardan uzak, cami –cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilecek, cemevlerine devlet yardımı yapılacaktır. Diyanet işleri başkanlığı, Alevi İslam inancını temin edecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır. Atanmayı bekleyen öğretmenlerin tamamı kademeli olarak sınıflarına kavuşacaktır. Öğretmenlerin ek ders ücretleriyle eğitim ve öğretim tazminatlarını yükselteceğiz. Eğitime hazırlık ödeneğini artırarak eğitim kurumlarında çalışan tüm personele ödeyeceğiz. Eğitime katkı aracılığıyla her çocuk için ailesi tarafından yapılacak katkının yüzde 50’si kadar devletin katkıda bulunmasını sağlayacağız. Biriken miktarın yüksek öğrenimde kullanılmasını ön görüyoruz. sağlık bakanlığı bünyesinde istihdam kargaşasını sona erdireceğiz. Sağlık çalışanlarına yıpranma payı hakkını vermenin yanında, ek ödemeleri İnfaz koruma memurlarının yıpranma payı hakkını yeniden vereceğiz. Emniyet çalışanlarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirerek, polislerin ek göstergesini 3600’e yükselteceğiz. Astsubayların intibaklarını yapacak, uzman jandarma ve erbaşların mağduriyetlerini ortadan kaldıracağız. “BÜYÜKŞEHİR YASASI KALDIRILACAK” “SÖYLEDİKLERİMİZ ADANA MAVRASI DEĞİL” Yani biraz önce anlattığım seçim beyannamesinde söyleme fırsatı bulamadığım, ne yapılacaksa bunların alayının kaynağı vardır, toplamı da 78,9 milyardır. Bu kaynaklar nereden gelecek? Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu iyi dinleyin. Bu kaynakların üstünü ayakkabı kutusuyla örtseniz de yurtdışına götürseniz de onlar gelecek zaten. Ama şimdi sayıyorum Bir, toplumsal bir seferberlik başlatılarak kayıt dışılıkla etkin mücadele sonucu vergilerde performans artışı sağlanmasından elde edilecek ilave kaynak 13,4 milyar Türk lirasıdır. Türkiye ve aziz Türk milleti, MHP’nin kararlı kadrolarıyla bu hedeflere mutlaka ulaşılacaktır. MHP’nin güveneceği ve sığınacağı yegane yer, Türk milletinin temiz yüreği, eşsiz sağ duyusu ve geleceğine sahip çıkma azim ve iradesidir. MHP’nin Türkiye’nin yönetme konusundaki yetkisinin ve siyasi meşruiyetinin yegane kaynağı milli iradedir. MHP’nin tek hedefi tek başına iktidardır. Bizim ittifakımız sadece ve sadece aziz milletimizledir. Toplumsal onarım ve huzurlu gelecek için bizimle yürü Türkiye sözleriyle vatanımızın her yöresine sesimizi duyuracağız. Yolsuzluğa, rüşvete, adaletsizliğe karşı bizimle yürü Türkiye. Kutuplaşmaya, karmaşaya, krize, kaosa, kavgaya ve karanlığa bizimle yürü Türkiye. Oturarak yürüme olur mu? Refah ve mutluluğa, güçlü bir demokrasiye ahlaklı bir kalkınmaya bizimle yürü Türkiye. Hürriyet, 03.05.2015
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |