Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > HDP: Cumhurbaşkanı ve hükümet nedeniyle masa hükmünü yitirdi

 HDP: Cumhurbaşkanı ve hükümet nedeniyle masa hükmünü yitirdi
HDP'nin çözüm süreci heyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Ortada karşı karşıya oturulan bir masa yok" sözlerine tepki gösterdi: Masa var, koltuklar boş, bizim açımızdan yolun sonuna geldik, toparlama görevi hükümetin.
 

Hükümet ve İmralı ile çözüm süreci görüşmelerini yürüten HDP heyeti süreçte gelinen noktayla ilgili Meclis'te bir basın toplantısı düzenlendi. HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamalarıyla süreci ve kendilerini itibarsızlaştırmaya çalıştığını savundu. Önder hükümetin Erdoğan'ın bu açıklamalarına "mutabakat var" yanıtını vermesini ve bunu kamuoyuna açıklamasını istedi.
Önder, "Hala bu mesele toparlanabilir. Ancak bu anlayışla gidilecek yolun sonuna gelmiş bulunuyoruz. Peki ne yapılacak? Bunun karşıtı savaş ve çatışma değil, olmamalıdır da. Oy kaybını önlemenin yolu barışı ve demokrasiyi terk etmek değil tam tersine ona daha fazla sahip çıkmaktan geçer" değerlendirmesinde bulundu.
Önder asıl muhataplarının çözüm süreciyle ilgili görüşmeleri yaptıkları hükümet olduğunu söyledi. Önder sürecin itibarsızlaştırılmasının doğurabileceği sonuçlar için "Şimdi siz bu masayı Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptığı gibi tekmelerseniz başka bir masa devreye girer, o masa da Genelkurmay Harekât Dairesi'nde bölgenin haritaları işaretli harekât masaları olur" dedi. Önder hükümetten varılan mutabakatın gereğini yapmalarını istedi, Erdoğan'ın açıklamalarına karşı hükümetten beklentilerini şöyle anlattı:
"Biz isterdik ki ortada masa yok dediğinde Başbakan ya da Sayın Akdoğan çıksın, 'Sayın Cumhurbaşkanı bu mesele öyle değil, biz de muhataplarımızla böyle mutabık kalmadık' desinler diye bekledik. Siyaset eşittir riyakârlık, erdemsizlik hiç değildir. En basit ahlâk anlayışı tutarlılık öngörür. Karşımızda ikiye bölünmüş bir iktidar bloku var, biz bunun içinden barış çıkarmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı 'masa da yok, taraf da yok' diyor, bu doğru değildir. Şu gördüğünüz masa büyüklüğünde İmralı’da bir yeni masa yapıldı, fiziksel olarak söylüyorum. İzleme heyetinin genişletilerek müzakere heyetine eklemeler yapılarak, Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde konuşularak sonuçlandırılmak için yapıldı. Masa var, koltuklar boş şu anda. Bu mesele ciddiyet ve itibarsızlaştırma anlamında, an itibariyle hükmünü yitirmiştir. Sorun çözücü bir mekanizma olma hüviyetini kaybetmiştir."


'İmralı ziyaretleri sohbetten öteye geçmez'

Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından oluşturulabilecek bir izleme heyetinin güvenilir olmayacağını savundu. Önder hükümetten bir adım gelmemesi halinde İmralı'ya yapacakları ziyaretlerin sohbetten öteye geçmeyeceğini söyledi, Öcalan'ın süreçten çekilebileceği uyarısında bulundu:
"Bu toplantıyı aynı zamanda Sayın Öcalan adına yapıyoruz. Hükümetin yalpalayan tutumu hakkında kendisine bir fikir vermişti, böyle bir şey olması durumunda süreçten çekileceğine dair çok önemli dair uyarılarda bulundu bize. Biz müzakere heyeti olarak şunu talep ediyoruz. Artık Öcalan'la yeniden görüşecekseniz ve biz de gideceksek, Sayın Öcalan'ın statüsünün sizin belirlediğiniz anlamda bir yasal çerçeveye ya da hükümet tarafından kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Bu olmadan artık sizin oyuncak gibi sorumsuzca, hoyratça ikide bir ileri geri gidişlerle bölge halkı üzerinde oynamanıza izin vermeyeceğiz, buna da alet olmayacağız."


HDP'ye yönelik suçlamalar
Önder hükümet kanadından kendilerine yönelik "illegal yöntemlere başvuruyorlar" şeklinde açıklamalar yapıldığını hatırlattı. "Evet illegal yollara saptık" diyen Önder, bunları şöyle sıraladı:
"Birincisi esir alınan askerlerimizi kurtarmak için, bizim işimiz değildi. Daha MGK’da çerçevelenmemişti, yasası çıkmamıştı, insiyatif aldık; resmi müzakere başlamadan o askerlerimizin yuvalarına dönmeleri için bir milletvekilinin yapmaması gereken, yasayla yetkisini almadığı birçok görüşme, çaba ve diplomasi yürüttük. O askerlerimizi sağ salim evlerine getirdik. İkincisi Lice’de alıkonulan iki uzman çavuş için. Hükümetin bizden ricasıyla yasal hiçbir karşılığı olmadan, bizim boynumuzun borcu olmayan bir işi bir hafta sonra evlenecek bu iki uzman çavuşumuzun burunları bile kanamadan düğünlerine yetişebilmeleri için şurada gördüğünüz heyet üç gün Lice dağlarında gezdik, onları aldık. Biz gezerken asker operasyon yapıyordu, aldık, onların yavuklularıyla kavuşmasını sağladık. Üçüncüsü Süleyman Şah operasyonu. Bu konuda bizim ne yaptığımızı, operasyonun salimen sonuçlanabilmesi için tam bir işbirliği, güç birliği, gönül birliğiyle yürümesi için yaptıklarımızı en iyi bu ülkenin hükümeti ve Genelkurmay'ı bilir."

aljazeera.com.tr, 30.04.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.