Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Dolardaki yükselişin faturası kişi başı 2 bin TL

Dolardaki yükselişin faturası kişi başı 2 bin TL

Toplam 425 milyar dolar döviz açığı olan Türkiye'nin dolarla başı dertte. Yılbaşında 2.33 TL olan kur 2.69 TL'ye çıkınca devletinden sanayicisine, yatırımcısından tüketicisine rekor fatura çıktı. Döviz borcunun TL karşılığı 3.5 ayda 153 milyar lira arttı. Yani her Türk vatandaşına 2 bin liralık ek fatura çıktı. Peki artan dolar hayatımızı nasıl etkileyecek?

Meydan Gazetesi'ndeki habere göre, dolardaki artışın vatandaşa nasıl yansıdığına bakınca ilk akla gelen akaryakıt fiyatlarındaki zam oluyor. Dünya petrol fiyatlarındaki ucuzlamayla ocak ortasında benzin 4.05, mazot 3.51 TL'ye düştü. Ancak kurdaki artış durmayınca akaryakıta yine zam yağdı. Benzin 4.39, mazot 3.75 TL'ye yükseldi. Yani 3 ayda mazota yüzde 7, benzine yüzde 8.5 zam geldi.

Dolar çiftçiyi de vurdu

Akaryakıttaki artış her gün işine aracıyla giden vatandaş kadar üreticiyi de etkiliyor. Özellikle traktörüyle tarlada çalışan, ithal gübre ve tohum kullanan çiftçiler kurdaki artışa karşı çok duyarlı. Taşımacılık işiyle uğraşanlar akaryakıt fiyatlarını hemen ürün fiyatına yansıtıyor. Akaryakıt ve gübre pahalandığı için gıda fiyatları 3 ayda perakendede yüzde 8.82, toptanda ise yüzde 10.9 zamlandı.

İşsizlik oranı yüzde 11

Dolardaki artış işsizliğin de en büyük nedenlerinden biri. Çünkü Türk şirketleri geçtiğimiz 10 yıl boyunca yatırım yapabilmek için döviz borcu aldılar. Şu an 220 milyar dolar dış borçları var. Yılbaşından bu yana dövizdeki artış nedeniyle şirketlerin 77 milyar TL kur farkı zararı oluştu. Zarar yüzünden şirketler tasarruf tedbirleri alıyor. Bu yüzden ‘fazla' gördükleri elemanları işten çıkartıyor. Bu yüzden işsizlik oranı yüzde 11'e dayandı.

Kredi faizleri arttı

Dolar artınca hem vatandaş hem de şirketler için kredi faizleri de artıyor. Çünkü Türkiye'de halkın bankalardaki mevduatı 1 trilyon 187 milyar TL iken, bankacılık sektörünün kullandırdığı kredi 1 trilyon 330 milyar TL'yi buluyor. Aradaki 143 milyar TL'lik açık, büyük ölçüde dış krediyle sağlanıyor. Bankalar dışardan döviz alıp, içeride bozdurarak piyasaya TL kredisi veriyor. Kur arttıkça zararı çıkartmak için kredi faizini de yükseltiyorlar.

İhracatçı zor durumda-Dolardaki artış, ihracatçıyı parite üzerinden vuruyor. Türkiye'deki ihracatçılar hammaddeyi dolarla alırken ihracatın yüzde 40'ından fazlasını Euro kullanan Avrupa Birliği'ne yapıyor. Bu yıl aynı miktarda mal satılsa bile ihracat rakamlarının geçen yıla göre 15 milyar dolar az olacağı tahmin ediliyor.

İthal ürünler zamlanıyor -800 milyar dolarlık Türkiye ekonomisi 242 milyar dolar ithalat yapıyor. Yani ekonominin yüzde 30'unu ithalat oluşturuyor. Dolayısıyla kurdaki artış ithalat fiyatlarına doğrudan zam olarak yansıyor. Bu artışı sadece sanayici değil, tüketici de hissediyor. Örneğin geçen enflasyon sepetinde en çok zamlanan ürünler arasında ithal bilgisayarlar, motosiklet ve muz gibi ürünler hemen dikkat çekti.

Yatırımcının parası eridi

Kurdaki artış sadece üretici ve tüketiciyi değil, yatırımcıyı da doğrudan etkiliyor. Bunun sebebi de Türkiye'deki şirket ve gayrimenkulün TL üzerinden fiyatlanması. Örneğin borsa endeksi yılbaşından bu yana yüzde 6 değer kaybederken, dolar bazında bakıldığında düşüş yüzde 18'i buldu. Yani borsada yılbaşında 100 bin dolar karşılığı Türk Lirası yatırımı bulunan bir yatırımcının, bugün ortalama 82 bin doları var. Benzer bir durum gayrimenkul için de geçerli. 500 bin TL'ye satılan evin değeri 215 bin dolar ederken, bugün 28 bin dolar daha düşük, yani 187 bin dolar ediyor.

 

Zaman, 15.04.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.