Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Hüseyin Çelik: Arınç-Gökçek gerilimini Cumhurbaşkanı başlattı

Hüseyin Çelik: Arınç-Gökçek gerilimini Cumhurbaşkanı başlattı
Hüseyin Çelik, 'Cumhurbaşkanı, bize kendi meselemizi medyada, çarşıda pazarda konuşmayacağız dedi fakat son hadisede cumhurbaşkanı hadiseyi başlatan kişi oldu' dedi

AKP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik, Bülent Arınç ileMelih Gökçek arasında yaşanan gerilimden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sorumlku tuttu. Çelik, 'Cumhurbaşkanı, bize kendi meselemizi medyada, çarşıda pazarda konuşmayacağız dedi fakat son hadisede cumhurbaşkanı hadiseyi başlatan kişi oldu' ifadelerini kullandı.

CNN Türk ekranlarında yayınlanan Akif Beki ile Baştan Sona programına katılan Çelik, Bülent Arınç’ın İzleme Heyeti tartışmasında Erdoğan’a sert ifadelerle tepki göstermesini “Herkesin kendini ifade ediş biçimi var. Sayın Arınç bunu tercih etti” sözleriyle yorumladı.

Hüseyin Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Dünyanın en yüksek tepesi Everest Tepesi’dir. Everest Tepesi oradaki varlığı ve duruşunu Himalayalar’a borçludur. Himaliyalar olmazsa Everest olmaz Sayın Erdoğan'ın parti hareketi içindeki duruşu Everest’tir ama o Himalayalar üzerinde duruyor.

‘Gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz...’

Sayın Erdoğan yapısı itibariyle bir Ahmet Necdet Sezer olmazdı. Ve daha faal olacağı, ve tamamen icradan kopmayacağı biliniyordu, kendisi tarafından da ifade edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize öğrettiği bir şey vardı.  Arkadaşlar “Kendi iç meselelerimizi medyada, çarşıda pazarda konuşmayacağız” diyordu. Biz de buna sıkı sıkıya bağlıydık.  Fakat son hadisede Sayın Cumhurbaşkanı meydanın önünde bu meseleyi başlatan kişi oldu. Şimdi gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz aşağı kadar yanlış gelir.

‘Ben tayin etmem, haddim değil’

Kardeş kavgasında birini tarafında olduğunuz zaman kavganın körükleneceği anlamına gelir. Sayın Arınç söz üstadı bir ağabeyimizdir. Benim ‘ağabey’ dediğim bir insandır. Onun ne demesi gerektiği, ne dememesi gerektiğini ben tayin etmem, haddim değil.

‘Arınç bunu tercih etti’

Sayın Bülent Arınç'ın ne demesi gerektiğini ne dememesi gerektiğini ben söyleyemem, haddime değil. Ben Arınç'ın yerinde olsam şunu söylerdim: Sayın Cumhurbaşkanı'nın eleştirileri dikkatimi çektiği hususlar endişeleri tarafımızdan değerlendirilecektir. En fazla belki şunu söyleyebilirdi: "Keşke Sayın cumhurbaşkanımız bunu kamuoyu ile paylaşmak yerine Sayın Başbakanımız ile paylaşsaydı" deyip orada bırakabilirdi. Herkesin bir üslubu var. Herkesin kendini ifade ediş biçimi var. Sayın Arınç bunu tercih etti.

‘Gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz…’

Cumhurbaşkanının eleştirileri sistemin yanlışlarını göstermeye dönem olabilir?

Sistemin arızalı olduğunu, sistemde sıkıntılar olduğunu göstermek için kendi içinizdeki tartışmalarla faizleri tahrik etmeniz gerekmez. Bir itfaiyeci itfaiye teşkilatının çok önemli olduğunu göstermek için sağda solda yangın çıkarmaz kardeşim.

‘Kimse İsmet sıfatına sahip değil’

Sonuçta Ak Parti meleklerden oluşan bir topluluk değil, insanlardan oluşan bir topluluktuk. İsmet sıfatı peygamberlere hastır. Günahsızdık, hatasızlık sıfata peygamberlere hastır.  Sayın Cumhurbaşkanımızda başta olmak üzere hiçbirimiz ismet sıfatı sahip değiliz.

t24.com.tr, 28.03.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.