Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Kemal Derviş: Ekonomimizi göğsümü gere gere anlatıyordum, şimdi susuyorum

 Kemal Derviş: Ekonomimizi göğsümü gere gere anlatıyordum, şimdi susuyorum
2001 krizinin ardından dönemin hükümeti tarafından ekonominin başına geçirilen eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, ekonomiye yönelik müdahaleleri eleştirdi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının önemine işaret eden Derviş, ekonomi ve yargıyla ilgili kararların partilerin etkisi dışında verilmesi gerektiğini söyledi. Derviş, piyasa ekonomisinin işlemesi için demokrasiye ihtiyaç olduğunu kaydetti.
 

Eski ekonomiden sorumlu devlet bakanı ve Brooking Enstitüsü Direktörü Kemal Derviş, CNN Türk’te Eğrisi Doğrusu programında Taha Akyol’un sorularına cevap verdi. Derviş, Türkiye’nin 2008 yılına kadar gelişen ekonomiler arasında yıldız olduğunu, göğsünü gere gere anlattığını ancak artık olumsuz konuşmamak için susmayı tercih ettiğini belirtti. 2008’den bu yana dolar bazında büyüme olmamasına rağmen bazı ilerlemelerin yaşandığını anlatan Derviş, “Ancak ben hele dışarıda, hele bir Türkiye vatandaşı olarak Türkiye’deki olumsuz boyutları dile getiremiyorum maalesef. Çok seviniyordum, göğsümü gere gere anlatıyordum ama şimdi susuyorum.” dedi.

Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yapan Derviş, 2002’de çıkarılan yasanın Merkez Bankası’nı Türkiye’de ciddi bir bağımsızlığa kavuşturduğunu ifade etti. Derviş, IMF’nin o dönem Merkez Bankası’na ‘amaç bağımsızlığı’ da verilmesini istediğini söyleyerek, “Ben karşı çıktım. Demokrasilerde amacı belirlemek hükümetin görevidir. Türkiye’de de öyle. Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı vardır.” diye konuştu.

Petrol fiyatlarının düşmesinden doların yükselmesine kadar pek çok konuyu değerlendiren Kemal Derviş, piyasa ekonomisinin işlemesi için demokrasiye vurgu yaptı. Yönetişimde partili ya da bir partiye yakın bütün vatandaşların ekonomik ve yargı kararlarını partilerin etkisinin dışında vermesi gerektiğini söyleyen Derviş, “O zaman herkese güven gelir. Güvenle yatırım yapıp tasarruf edebiliyor. Yüzde 6 oranında bir büyümeyle yola çıkıldı, bu sene yüzde 3 bile zor tutulamayacak. 2015 için yüzde 2’yi tutturursak mutlu olmamız lazım. Bu petrol fiyatları düşmesine rağmen böyle. İçeride yönetim problemleri, güvensizlikten dolayı hareket etmemek var. Hangi kanunlarla hangi düzende nasıl bir piyasa olacak bilemiyoruz.” dedi.

Bir sürü kurulun bağımsızlıklarını kaybettiğini söyleyen eski ekonomiden sorumlu devlet bakanı Derviş, “Merkez Bankası bağımsız kalacak mı, kalmayacak mı? Bir sürü kurul zaten bağımsızlıklarını kaybetti. Ekonomide psikoloji çok önemli. Bizim 2002’de başarımızın en önemli kısmı morali çok bozulmuş bir ulus birdenbire yeniden güven kazandı. Sayın Babacan ve ekibi de bunu çok iyi yürüttüler. Fakat 2008’den sonra yavaş yavaş o düzen bozuldu. Son iki üç yılda da tam tersine 1990’lı yılların yapısını andıran, siyasetin her şeye karıştığı bir yapı oluşuyor.” diye konuştu.

KAMU İHALE KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER GÜVENİ SARSTI

“Hiçbir kanun mükemmel şekilde çıkmıyor.” ifadelerini kaydeden Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu İhale Kanunu’nun maddelerinde yüz küsur değişiklik yapılmasını çok üzülerek karşılıyorum. Bazı küçük değişiklikler olabilir ama bağımsız, yatırımı kolaylaştıran, herkese eşit mesafede duran ve aynı zamanda şeffaflığı titizlikle koruyan bir Kamu İhale Kanunu’nu çıkarmıştık. Bazı yönleri yavaşlıyordu, onları hızlandırmak gerekebilirdi. Ancak bir kanunun bu kadar değişmesi herkesi şaşırttı. Üstelik güveni de sarstı. Yarın da yeniden değişebilir. Bu her şeyin tamamen siyasi sebeplerle birden değişmesi gerçekten üzücü.”

Faizlerin sadece Amerikan ekonomisine bağlı olmadığını, içerideki duruma bağlı olduğunun altını çizen Derviş, “Herkes zaten Amerikan faizinin yükseleceğini 6 aydır konuşuyor. Piyasalar önceden hareket ediyor. Bu eylülde mi, haziranda mı artacak, tartışılabilir. Ama bu senenin içinde artacak. Bunu yenen Amerikan Merkez Bankası Başkanı adeta söz verdi bile. Dolayısıyla etkisini yapacağı kadar yaptı, bundan sonra çok fazla etki yapacağını düşünmüyorum. Amerika’daki hareket etkisini gösterdi, ama Türkiye’deki hareketler her şeye yol açabilir. Neticede bizim kurumuz, faizimiz sadece Amerikan ekonomisine bağlı değil. İçerideki duruma da çok bağlı. Euro fazla değer kaybetti gibime geliyor.” şeklinde konuştu.

‘MB başkanının vatan haini ilan edildiği bir ülkeye yabancı yatırımcı gelmez’

Piri Reis Üniversitesi İİBF Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Taner Berksoy, Merkez Bankası’na (MB) yapılan baskılar sebebiyle Türk Lirası’nın yüzde 4 daha fazla değer kaybettiğini belirtti. “Bir ülkenin siyasi yönetimi, parayı yönetenlere vatan haini derse böyle olur.” ifadelerini kullanan Berksoy, “Hiç kimse kendisini kandırmasın. Hiçbir yabancı yatırımcı, MB başkanının vatan haini ilan edildiği bir ülkeye parasını getirmez.” dedi.

Türkiye İş Bankası’nın, “İş’le Buluşmalar” adlı toplantısında konuşan Prof. Dr. Berksoy, Türkiye’nin orta gelir tuzağına takılmış bir ülke olduğunu, 10 bin dolar olan kişi başı milli gelirin son günlerde TL’nin değer kaybetmesiyle 7 bin 900 dolarlara kadar gerilediğini söyledi. “Artık 10 bin dolarlık ülke hikâye.” sözlerini kaydeden Berksoy, “Artık 7 bin küsur dolarlık bir ülkeyiz. Zıplayacağız. Bunun için mali piyasalarla ilişkimizi stabil hale getirmemiz lazım. Döviz kurunun son üç haftadır, dört haftadır yaptığı harekete bakarsanız fevkalade oynak. ‘MB bir şey yapsın.’ deniyor. Ne yapacak? Bu aşamada olayın büyük kısmı ABD’den geliyor. Daha güvenilir bir ülke olarak ABD, daha fazla faiz verecek. Dolarlar oraya gittiği zaman dışarıda değer kazanıyor. Doların uluslararası piyasalarda kazandığı değer yılbaşından bu yana yüzde 12. TL ise yüzde 16 değer kaybetmiş. Türk Lirası’nın değer kaybı, Amerikan Doları’nın kazancından 4 puan daha fazla.” diye konuştu.

Zaman, 25.03.2015

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.