Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Davutoğlu: Dedem Korkut'u okuyanlar mezhep temelinde ayrılamaz

 Başbakan Davutoğlu: Dedem Korkut'u okuyanlar mezhep temelinde ayrılamaz
Davutoğlu, “Bizim tarihimiz, Dedem Korkut ve onun benzeri Hoca Ahmet Yesevi’nin kültürünün Anadolu’ya gelişi esnasında yaşanan serüven anlaşılmadan, anlaşılmaz” diye konuştu.
 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi?” dedi.
Davutoğlu, TOBB Genel Merkezi’nde düzenlenen Dede Korkut Kitabı Baskısı Tanıtımı’nda adeta üniversitede ders verir gibi yaptığı konuşmada şunları söyledi:

GÜZEL İZLER: Bizim tarihimiz, Dedem Korkut ve onun benzeri Hoca Ahmet Yesevi’nin kültürünün Anadolu’ya gelişi esnasında yaşanan serüven ve 11-13’ncü yüzyıl arasında yaşanan Turan, İran, Mezopotamya, Anadolu kültürleri anlaşılmadan, anlaşılamaz. Dedem Korkut burada çok güzel izler verir bize, bu kültürel mirasın nasıl harmanlandığı konusunda.

BÖLMEK MÜMKÜN MÜ: Şimdi Sünni, Alevi diye ayrım yapıldığı bir dönemde, Hazreti Ali’yi, Hazreti Hasan’ı, Hazreti Hüseyin’i, Hazreti Osman’ı aynı anda böyle güzelce ifade eden bir kültür parçalanabilir mi, ayrılabilir mi? Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi?

İPADLERİ YOKTU: Orhun anıtlarına gittiğimizde yol yoktu. Orada ferman edildi, ‘bu yol yapıla’. O yol, Bilge Kağan yolu asırlar sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapıldı. Hoca Ahmet Yesevi’nin Dergahı’na vardığımda, onun tefekkür için 63 yaşında girdiği ve bir daha çıkmadığı çilehaneye girip bir gece yarısı, neredeyse sabaha kadar kaldığımızda, Yesevi’nin elinden el alıp, Anadolu’ya doğru yürüyen horasan erenlerini tek tek hissediyorsunuz. O erenlerin ellerinde iPad veya cep telefonları yoktu. Ama gönüllerinde bütün insanlığı kuşatan bir iman deryası vardı.

AHMEDİ SANİ: Babam, bana dedemin adını koyduğunda kulağıma ezandan sonra Ahmedi Sani dediğini söylerdi. Ben de Ahmedi Hani’nin büyük dedemden yansıdığı ya da vefat eden amcamdan geldiğini sanırdım, seneler sonra Hoca Ahmed Yesevi’yi okuduğumda Hoca Ahmedi Yesevi’nin de Ahmedi Hani olarak adlandırıldığını bildiğimde aslında bana ismini verirken Hoca Ahmed Yesevi’nin ismini vermek istediğini o zaman idrak ettim.

DEDEM KORKUT NE YAPARDI?: Yaklaşık 6 yıl başmüvaşir olarak çalıştığımda Başbakanlıkta, hep şöyle düşünürdüm, herhangi bir şekilde bir konu istişare edildiğinde, acaba Dedem Korkut ki bir başmüşavir gibi de aynı zaman bir nasihat ehlidir, bir irfan ehlidir Oğuz beylerine, bu anlamda bir müşavirlik yapmıştır, acaba Dedem Korkut olsa ne derdi? Bu durumda acaba Nizamülmülk nasıl bir tavır takınırdı? Öfkelendiğim anda ne derdi? Fevri karar almak durumunda kaldığımda hangi ahlaki nasihati yapardı? Bunları kendi kendime sormayı hiç ihmal etmemeye çalışıyorum.

Milliyet, 12.03.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.