Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Türkiye şamar oğlanı oldu

Kılıçdaroğlu: Türkiye şamar oğlanı oldu
Şah Fırat operasyonuna tepkisini sürdüren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Türkiye bütün dünyanın şamar oğlanı haline getirildi" dedi.

Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması ve emanetlerin Türkiye'ye getirilmesi için yapılan Şah Fırat operasyonunu eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında da tepkisini sürdürdü. Kılıçdaroğlu, "TC tarihinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Türkiye aciz bir ülke görünümü sergilemiş, elindeki bütün kozları kaybetmiştir. TC sadece Ortadoğu’nun değil bütün dünyanın şamar oğlanı haline getirilmiştir. Benim vicdanım sızlıyor, beni rahatsız ediyor" dedi.

Kılıçdaroğlu bazı olayları da sıralayarak bu sürece gelindiğini savundu.

  • "İlk kırılma, 4 Temmuz 2003’te askerlerimizin başına çuval geçirildi. Bu ülkenin başbakanı tek kelime etmedi. Gazeteciler haklı olarak, ‘Siz nota verecek misiniz?’ diye sordu. 'Müzik notasından mı bahsediyorsunuz?’ dedi. Bu ülkenin onuru ayaklar altına alındı, espri yapacak zaman mıydı?"
  • "Daha sonra Mavi Marmara… Estiler, köpürdüler arkadan bir şey gelmedi. Efelenmekle dış politika olmuyor."
  • "Suriye’de kimseyle bir sorunumuz yoktu. Ortak bakanlar kurulu, maçlar oldu. Bir sabah kalktık Suriye bizim can düşmanımız oldu. Müslümanlar birbirlerini katletmeye başladı. Uyardık, yanlış yapılıyor ve Türkiye’nin büyüklüğüne bu yakışmaz dedik. Ama tırlarla silah gönderdiler. Bugün Suriye’de hâlâ kan akıyor ve en büyük sorumlusu AKP yönetimi. Dedik ki, silahlar IŞİD’in eline geçerse kötü olur, dedik."

"Neyin karşılığında kaçtınız?"

  • "Niğde’de IŞİD militanları insanlarımızı şehit etti, davaları hâlâ görülüyor."
  • "Sonra IŞİD internete bir tehdit videosu koydu, ‘Süleyman Şah Türbesi'ni üç gün içinde boşaltın’ dediler. Hükümet IŞİD’e doğrudan 'terör örgütü' diyemedi. 'Türbeyi yıkıp, bayrağını indireceğim' diyorlar, tık yok bunlarda."
  • "Sonra Musul’da IŞİD 49 görevliyi rehin aldı. Pazarlık yapıldı, görevliler serbest kaldı."
  • "Şimdi de Süleyman Şah Türbesi… Meclis’e tezkere geldi. Topraklarımıza saldırı olursa karşılık verilmesinden tereddüt edilmeyecektir. Devlet böyle olur zaten, orası vatan toprağımız. Hangi gerekçeyle biz orayı terk ediyoruz? 3 naaşı oradan taşıyoruz? 77 milyon yurttaşıma çağrı yapıyorum: Kendi ülkesinin toprağını yabancılara teslim eden ve kaçan bir iktidara ne denir? Oturun, düşünün. TC toprağı olarak bilinen bir yerden askerinizi çekerseniz, türbeyi bombalarsanız, naaşları getirirseniz, buna ne denir? Neyin karşılığında siz TC topraklarını terk ettiniz, kaçtınız? Namuslu her vatandaşın bu soruyu sormasını istiyorum."

"Kaçmak ne zamandan beri zafer oldu?"

Hükümetin Şah Fırat operasyonunu "zafer" gibi yansıttığını savunan Kılıçdaroğlu, hükümetin Irak ve Suriye'ye tehdit halinde asker göndermesini, yabancı askerlerin de Türkiye'de bulunmasını içeren tezkereyi hatırlatmaya devam ederek eleştirilerini sürdürdü:

"Hatay, Boğazlar, Kıbrıs, Süleyman Şah… Kim yaptı bunları? CHP yaptı. Biz bunları yaptık, bir karış toprağımızı terk etmedik, kaçmadık, ödün vermedik, mücadele ettik. Bu ülkenin onuru için. Sen ne yaptın? Süleyman Şah’tan kaçtın ve kaçarken nal topladın. Senin TC Hükümeti olduğun bu saatten sonra tartışmalıdır, kimse kusura bakmasın. Hem kaçıp hem de zafer diyorlar. Kaçmak ne zamandan beri zafer oldu? Askerlerin, Süleyman Şah orada, senin toprağın ve orayı terk edip kaçıyorsun. Bunu da millete zafer diye kakalıyorsun. Kendi toprağını satan adama ne denirse ben de onu diyorum."

"Sana kaç diye yetki vermedik"

"Yetki istedin, Süleyman Şah’a saldırı olabilir diye… Biz de sana yetki verdik; kaç diye değil, vatanı koru diye. Hayatımda ilk defa kaçmayı zafer olarak değerlendiren bir iktidar gördüm. Korkaklığın, sünepeliğin, aciz olmanın zafer olduğunu da gördüm ya… Zafer istiyorsan Sakarya’ya, Dumlupınar’a, Afyon’a, Erzurum’da Nene Hatun’a, Maraş’ta Sütçü İmam’a, Kıbrıs’ın Beş Parmak Dağları'na bakacaksın. Bunların hiçbiri ülkesini terk etmedi. Bu ülkenin onuru, şerefi, geleceği için ölümü göze aldılar. Bir de kalkıp buna zafer diyorlar. Öyle anlaşılıyor ki çok büyük bir fiyaskoyla karşı karşıyayız. Vatanını seven herkes bunu biliyor. Düne kadar Esad’ı ve rejimini hiç muhatap almıyorlardı, aldılar. İstanbul Başkonsolosluğu’na, ‘Biz oraya gidiyoruz’ diye haber verdiler. Bu kadar ikiyüzlülük."

"Ortadoğu'ya barış getireceğiz"

Kılıçdaroğlu çözüm olarak da CHP'nin iktidara gelmesini gösterdi.

"Çözüm? Ne yapacağız? Umutsuzluğa kapılmaya hakkımız yok. Benim iktidarımda senin yüzün yere eğilmeyecektir. Bu ülkenin onuruyla, gururuyla oynadılar, bunlara dersini vermek her vatandaşın boynunun borcu ve temel görevidir. Sözüm söz, söyledim; bizim iktidarımızda Ortadoğu’da kan akmayacak. Ortadoğu’ya huzur ve barış gelecek. Suriye’yi de, Irak’ı da yeniden biz inşa edip, barış ve kardeşlik köprüleri kuracağız. Yeniden yapacağız. Mısır’la kavga etmeyeceğiz, yeniden dost olacağız. Libya karar verdi, hiçbir Türk istemiyorlar. Sen önyargılı davranıp, Kaddafi’yi sırtından hançerlersen, senin gibi insanları Libya’da da ciddiye almazlar. Kaddafi bizim için önemli, Kıbrıs’ta da önemliydi, ahde vefa diye bir şey vardır. Çözümün adresi biziz. Huzur ve barış içinde insanların yaşamasını istiyoruz. Suriye’de savaş bitecek ve Suriyelileri güle oynaya ülkelerine göndereceğiz."

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Cumartesi gecesi yapılan ve Şah Fırat ismi verilen operasyonla, Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki emanetler, Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi köyüne taşınmak üzere Türkiye'ye getirilmişti.

"Nerede hükümet?"

CHP lideri grup toplantısında, Meclis'te kavga gürültüyle maddeleri geçen iç güvenlik paketine de değindi. Kılıçdaroğlu, "Parlamentoda vekillerimize şiddet uygulanıyor. AKP vekilleri her türlü saldırı ve baskıya hazırız. Sanıyorlar ki geriye çekileceğiz, çekilmeyecek ve kapı gibi mücadelemizi yapacağız. Milleti kandırmak için, ‘Efendim molotofkokteylini, uyuşturucu ticaretini önlemek istiyoruz. CHP karşı çıkıyor’ diyorlar. Akıl var, mantık var. Bilal’e anlatır gibi, ben de Davutoğlu’na anlatıyorum; zaten molotofla ilgili yasa maddesi var. Ama yakalayan yok, çünkü hükümet yok. Sen uyuşturucu tacirlerini yakaladın da biz, ‘Yapma etme, gel bunları serbest bırak’ mı dedik? Nerede hükümet?" diye sordu.

aljazeera.com.tr, 24.02.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.