Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > HDP: İç güvenlik paketi taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakma yasasıdır

 HDP: İç güvenlik paketi taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakma yasasıdır
HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ partisinin grup toplantısının büyük bölümünde iç güvenlik paketine yönelik eleştirilerini sıraladı. Yüksekdağ, "Bu, taşları bağlayıp köpekleri salma paketidir" dedi, bir hafta içinde paketin geri çekilmesi çağrısında bulundu.
 

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, iç güvenlik paketinin barışın ve çözümün getirilmesine hizmet etmediğini savundu. Yüksekdağ paketin yasalaşması halinde çözüm sürecinin de riske gireceğini öne sürdü:
"Bu baskı ve yasak paketi, Türkiye’nin çok önemli sorunlarından biri olan barışın ve çözümün getirilmesine hizmet etmiyor, çözüm karşıtıdır, barış karşıtıdır. Kendi halkına savaş ilan eden bir paketin barışın önünü açacağına kim inandırabilir bizi. Çözüm Süreci'nin de barışçıl temelde götürülmesi riske girecektir, uzlaşma dili konuşularak farklı kesimlerin bir araya gelmesinin zor ve riskli olacağı çok açıktır."
Yüksekdağ AK Parti'ye "Bu paketi çekmek için bir haftanız daha var. İyi hesaplayın, bu zamana kadar bu paketin karşısında ortaya çıkan demokratik muhalefeti dikkate alın" diye seslendi; paketin yaratacağı riskleri anlatırken, sorumluluğun AK Parti'de olacağını söyledi:
"Bu paket taşları bağlayıp köpekleri salma paketidir. Düne kadar polis içindeki paralel yapılardan, karanlık yapılardan şikâyet ediyordu. İşine gelmeyen her suçu emniyet teşkilatında yıktığı birileri vardı. Şimdi soruyoruz, bu sizin çete dediğiniz, nizami hareket etmiyor dediğiniz yasal güçleri serbest mi bırakıyorsunuz? Bu paket uygulamaya geçtiği andan itibaren sırtında üniforma taşıyan her bir kolluk gücü kendini devlet, hâkim, savcı yerine koyup halka istediği zulmü yapma şansına, olanağına sahip olacak. AKP hükümeti bundan sonra gerçekleştirilecek katliamların ve suçların sorumluluğunu üstleniyor. Dökülecek her kanın sorumlusu AKP hükümetidir; bu kararlılıkla, bu sorumluluğu üstlenmiş oluyorlar ve bunun hesabını bütün Türkiye halklarına vermek zorundalar."


'Sigarayla uğraşacağına biber gazıyla uğraş...'
Yüksekdağ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle Twitter hesabından verdiği mesajlara atıfta bulundu. Yüksekdağ, Erdoğan'a "Saray'daki sigarayla uğraşıncaya kadar biber gazıyla uğraşsın. Bu paket hakka, hukuka, insana zararlıdır" diye seslendi.
HDP Eşbaşkanı, "Bu paketin geçmesi siyasetteki en ciddi kırılma noktasıdır" dedi.


"Başkanlığa karşı en güçlü barikat HDP"
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. Yüksedağ'ın bir eleştirisi de Erdoğan'ın "Bize 400 milletvekili verin" sözlerine oldu:
"Ama Saray'daki oturuyor, kalkıyor, başkanlık sistemini halkımızın günlük yaşamına enjekte etmeye çalışıyor. Milletvekili siparişi vermeye çalışıyor. Seçim sandıkları o kadar kontrolleri altında ki, ‘Yeni bir Türkiye istiyorsanız 400 milletvekili vermeniz lazım… Halka milletvekili siparişi vererek başkanlık sistemi çıkaracağını sanan bir zihniyet var karşımızda. Baskı ve otorite politikaları, antidemokratik yaklaşımlar konusunda başkanlık sistemi olsaydı daha ileri olabilirdi Türkiye. Biz başkanlık sistemi getirilerek faşizan uygulamaların daha ileriye gitmesine izin vermeyeceğiz. Başkanlık sistemi karşısında en güçlü barikatı kuracak olan da HDP’dir."


“Kifayetsiz ana muhalefet…”
Yüksekdağ diğer muhalefet partilerini HDP'ye karşı muhalefet etmekle eleştirdi, CHP'ye seslendi:
"AKP yüzde 10 barajına sımsıkı sarılmış, HDP barajı geçmesin diye elinden geleni yapıyor, partimizin yüksek bir oy oranı ve temsiliyetiyle Meclis’e girmemesi için seferberlik halinde. Muhalefette de çok farklı bir tablo yok. Kendi rolünü unutmuş, HDP’ye karşı muhalefet yürütüyor. Eğer siz layıkıyla muhalefet yapsaydınız Türkiye halkları bu durumda olmaz, bu kadar büyük belalarla boğuşuyor olmazdı. Türkiye’nin bu hale gelmesinin bir sorumlusu da kifayetsiz ana muhalefettir."


'2015 genel seçimi tarihsel bir süreç'
Partisini, "Bütün Türkiye halklarının öz gücü" olarak tanımlayan Figen Yüksekdağ, 2015 seçimlerinin tarihsel bir seçim olduğunu da belirtti. Yüksekdağ yeni dönemde partisinin "yerel yönetimlerle güçlendirilmiş parlamenter sistem için" mücadele edeceğini söyledi:
"İşte bu model yaşama geçirildiğinde kimse Yırca’daki köylü adına karar veremeyecek. Gecenin bir yarısı sermaye kuruluşları dozerle girip binlerce zeytin fidanını katledemeyecek. Bu demokratik model hayata geçtiğinde kimse işçinin grevini kafasına göre erteleyemeyecek. Halklarımızın yaşam alanlarına dair söz söyleme hakkını tek başına kendinde göremeyecek. Toprağı işleyenen ve eşyayı üretenin onurunu, siyasete katılma hakkını HDP ve onun demokratik programı sağlayacak."

aljazeera.com, 10.02.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.