Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kampus değil kulliye

Kampus değil kulliye

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin Esenboğa Kampusu’nun temel atma töreninde ‘kampus’ yerine ‘külliye’ denilmesinin daha uygun olacağını belirterek, “Esenboğa Kampusu yerine Esenboğa Külliyesi çok daha isabetli olur diye düşünüyorum. Bu da yeni dönemde ilk olur” dedi. Milletlerarası hukuka yaptığı katkılar nedeniyle fahri doktor unvanı verilen Erdoğan, özetle şunları söyledi:

BU FAKİRİN DE EMEĞİ OLDU

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile ‘kampus’ kelimesini müzakere ettik. ‘Acaba bu isim böyle mi olsa, yoksa bu ismi mahalle mi koysak’ diye. Sonra benim aklıma tarihimize gitmek, dönmek geldi. ‘Külliye daha güzel olur’ dedim. Bu yeni dönemde bir ilk olur, dolayısıyla Esenboğa Kampusu yerine Esenboğa Külliyesi Temel Atma Töreni çok daha isabetli olur diye düşünüyorum. Bu vesileyle Çubuk (Esenboğa) Külliyesi’nin hayırlı olmasını, inşallah bir an önce tamamlanarak hizmete girmesini temenni ediyorum. Proje çalışmalarımızda değerli rektörümüzle, mimarlarla beraber olduk. (Kendini göstererek) Orada fakirin de emeği oldu. Bugünü yarına taşıyacak bir külliyenin mimari çalışmalarını da hamdolsun görme, emek verme noktasında bir katkımız oldu. 1 milyon metrekare kapalı alana sahip olacak külliye, geleceğin güçlü nesillerini yetiştirecek.

İSTEMEZÜKÇÜLÜK ÜNİVERSİTE DİLİ OLMAZ

İstemezükçülük belki zaman zaman siyasetin dili olabilir ama asla üniversitenin, üniversite mensuplarının dili olmamalıdır. Türkiye’de geçmişte üniversiteler konusunda da bir vesayet dönemi yaşandı. Araştırmanın, ahlakın merkezi olması gereken üniversiteler her türlü baskıcı ideolojinin, fikri tasallutun bayraktarlığını yapar hale geldi. Daha da acısı, üniversite öğrencilerinin ellerinde kitap yerine taşlarla, silahlarla, bombalarla birbirlerine saldırdıkları dönemleri yaşadık. Zihinleri zenginleştirmesi gereken üniversitelerin ‘zihin formatlama’ aracı olarak kullanılmaya çalışıldığı dönemlerden geçtik.

HIRSIZLAR BİZİ MAL SAHİBİ YAPTI

Yeni Türkiye yolunda, yükseköğretimde de büyük bir değişim yaşanıyor. Biz, ‘İlim, Müslüman’ın yitiğidir’ anlayışının, böyle bir medeniyet anlayışının mensuplarıyız. Müslüman bunu nerede bulursa, alır. Böyle bir medeniyetin evlatları olarak biz bu çalışmayı yapacakken, ‘Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya anlayışıyla ötelenen böyle bir nesil geldi, ne yazık ki bu ülkede geldi ve geçti. Ben evlatlarımı bu ülkede okutamadım, ne yazık ki yurtdışına göndermek durumunda kaldım. Niye? Başı örtülü olarak üniversiteye sokulmadıkları için. Ama ne oldu, işte bu tür hırsızlar, bizi mal sahibi yaptı. Evlatlarımız da dışarıda gayet iyi yetiştiler, güçlü oldular.”

Polis kardeşime rahmet, diğerine tabii hiçbir şey demeyeceğim

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, önceki gün Sultanahmet’teki bombalı saldırı ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Sultanahmet’te olanı gördünüz. Bir kadının canlı bomba olarak oradaki Emniyet Müdürlüğü’nün turizm polis karakoluna yaptığı saldırıyla bir polisimiz şehit oldu. Kenan kardeşime Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Diğeri için tabii hiçbir şey demeyeceğim. Yaralı kardeşimize de Rabbimden şifalar diliyorum. Acaba bu kadın nasıl böyle yetiştirildi, nasıl bu hale getirildi? Bunu yapmakla ne elde edeceksin? Oradaki Kenan kardeşimizin ne suçu, ne günahı vardı? Türkiye’nin en önemli turizm noktasındaki destinasyonlardan bir tanesi olan Sultanahmet Meydanı’nda böyle bir şeyi yaparak, insanların, turistlerin buraya gelmesini engellemek için mi bunu yaptı? ‘Buralar güvenli bölge değil.’ Bunu ispatlamak için mi bunu yaptı? Aynı şekilde Dolmabahçe’de olan. Ne yapmak istiyorsunuz, elinize buradan ne geçebilir? Bununla ideolojilerinizi bu ülkeye egemen kılacağınızı mı zannediyorsunuz? Taş atan, molotof atan veya silah kullanan değil, Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine katkı sağlayacak projelere, çalışmalara, icraatlara imza atan üniversite öğrencileri görmek istiyoruz. Günlük siyasetin polemikleri içinde yıpranan, itibar kaybeden, bunları istemiyoruz.”

Hürriyet, 07.01.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.