Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Arınç, Roboski katliamının sorumlusunu buldu!

 Arınç, Roboski katliamının sorumlusunu buldu!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bundan 3 yşıl önce Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 uçaklarının Türkiye’nin Irak sınırındaki Roboski’yi bombalayarak 34 kişinin ölümüne yol açan olayda sorumlunun “terör” olduğunu iddia etti.


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı.
Arınç, kamuoyunda “Kozmik Oda soruşturması” olarak bilinen soruşturmayla ilgili şüphelerini dile getirdi. Arınç, kendisine suikast yapılacağı iddiası üzerine Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapılmasına ilişkin “Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden operasyon mu yapıldı diye içimde şüphe büyüyor” dedi.
Cizre’deki olaylara sorulan Arınç, bunun doğrudan çözüm sürecini hedef alır boyutta olduğunu belirterek “Yaşananların çok ağır bir suç olduğunu bilmemiz lazım. İki nedeni var, Uludere olayının yıl dönümü ve Kobani’de ölenlerin cenazesine yönelik provokasyon. Şu anda asayiş sağlanmıştır. Emniyet güçlerimiz, kolluk güçlerimiz orada hakimdir. HÜDA-PAR’ı evlerine giderek yakmak istediler, HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur. Hem 6-7 Ekim olaylarında hem de şimdi. Biz bu olayın elbette üstüne gideceğiz, adli soruşturma başladı” diye konuştu.
Arınç, ‘siyaseti bırakacak mısınız’ sorusuna “40 senedir siyasetteyim, artık yoruldum” ifadesini kullandı.
Cemaat lideri Fethullah Gülen’in özür açıklaması da sorulan Arınç, “O bir tekliftir, onun zamanı geçti. Kendilerinden özür dilenecek bir hal yok” dedi.
Sözkonusu yapıdan kişilerle yapılanlar konusunda hükümetten özer dilenmesi konusunda görüşmeler yaptığını anlatan Arınç, bunların gazetelerinde “Bir mümin bir münafıktan özür dilemez” diye yazıldığını söyledi.
Götürdüğü önerinin kabul edilmediğini ifade eden Arınç, “Ben onlara 20 defa bunu teklif ettim. Şimdi o, ‘hükümet bizden özür dilesin’ diyorsa, bu yeterli değil” dedi.
“Bu işin en tepe sorumlusu Gülen midir?” diye sorulan Arınç, bunun bir hukuk kararı olması gerektiğini, savcılığın sulh ceza hakiminden böyle bir karar aldığını, bu kararın gereğini Adalet Bakanlığı yerine getirirse ABD’den Fethullah Gülen’in isteneceğini kaydetti.
“Siyasi olarak sorumlu Gülen midir?” sorusuna da Arınç, “O iddianamede öyle. Yani bir örgüt lideri olarak gösteriliyor. Ellerindeki deliler nedir, bu deliler güçlü müdür bilmem” dedi.
Arınç’ın açıklamalarından satır başları:


MISIR İLE İLİŞKİLER
Mısır konusunda bazı ülkelerle farklılıklar oldu. Demokrasiye inanmış her ülke için darbeye tepki göstermek görevdir. Mısır konusunda Türkiye’nin tavrına herkesin katılmasını beklemek doğruydu. Batı, Mursi’ye karşı bir sahiplenme içine girmedi, Sisi’yi meşru cumhurbaşkanı olarak kabul etti. Bir ülkenin dış politikasını o ülkenin milli çıkarları belirler.


“DARBELERE KARŞIYIZ AMA…”
Darbelere karşıyız ama Türkiye’nin çıkarları için yeni atmamız gerekebilir. Bizim yeni bir Mısır politikasını uygulamamızda fayda vardır diye düşünüyorum.


PARALEL YAPI TARTIŞMASI

Risaliye Nur hareketi, Bediüzzaman Said Nursi’nin eserleriyle ortaya koyduğu yani Kuran ve imkan hakikatlerini anlatma meselesi farklı bir şey. Bediüzzaman hazretlerinin en yakınlarından bir talebi Abdülkadir Badıllı bugün (dün) defnedildi. Urfa’da kendi arzu ettikleri yere gömdüler. Biz de Bakanlar Kurulu kararını çıkardık. Kabristanların dışında başka bir yere gömülecekse bunun için bir Bakanlar Kurulu kararı çıkması lazım.
Cumhurbaşkanımız (Fethullah Gülen konusunda) “Aldatılmışız” dedi, aynı şeyleri benim de söylemem lazım çünkü o belki benden daha az tanıyor. Benden daha mesafeli durmuş olabilir. Ama biz bu konuda kendilerine ne söylemişsek o da buna samimiyetle buna inandı. Onlara çok yardımcı oldu.


ARINÇ’A SUİKAST İDDİASI
Ben bunun bir suikast teşebbüsü olmadığına hukukçu kimliğiyle o zaman karar vermiştim.
Bazı olayların kumpas olduğu ortaya çıktığı için içimde şüphe zamanla büyüdü. Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden operasyon mu yapıldı diye içinde şüphe büyüyor. 5 yıldır soruşturma sonuçlanmadı.


“ONLAR TUTUKLANDIĞINDA DA YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEDİM”
Ahmet Şık, Nedim Şener ve Hanefi Avcı tutuklandığında da bunun yanlış olduğunu söyledim.
Yazılan kitaplardan yola çıkarak bir neticeye varamayız. Bu tutuklamaların yanlış olduğunu söyledim. Özellikle kitapla, televizyonla, diziyle vs. suç işlenmesinin istisnai olabileceğini, bunun unsurlarının ne kadar mevcut olduğunu bilmediğimi ifade ettim. Ancak bir örgüt bağlamında herkesin üzerine düşen rolü oynayarak belli bir suç meydana getirme çabası varsa bunu hakimler tayin eder.


“BİZ HİZMET HAREKETİ OLARAK BİLİYORDUK”

Cemaat dediğimiz olguyu biz hizmet hareketi olarak biliyorduk. İsterseniz çok safmışsınız diyebilirsiniz. Dolayısıyla biz olan bitene bakalım. Bir devlet içinde farklı yapılanmalar oluşmuşsa buna müsaade edilemez. Cemaat eğer örgüt haline gelmişse, yapılanması da devlete paralelse bu yok edilmelidir.
Cemaatler sosyolojik bir olaydır ve hepsi mübarektir ama bu artık cemaat olarak değerlendirilemez.


FUAT AVNİ İSİMLİ TWITTER HESABI

Dünyanın her yerinde istihbarat vardır ve bu istihbarat örgütlerinin içine sızmış ajanlar da bulunabilir. Sizin en yakınınızdaki insanları elde edebilirler, en yakınınızdan alan dinlemesinden konuşmalarını dinleyebilirler. Bunları en aza indirmeye çalışacağız. Ama bunu sıfırlamak mümkün değil.
(“Fuat Avni isimli Twitter hesabı ile mücadeleniz var mı” sorusu üzerine:)
Şüphesiz var. Bunların çoğu yapılan hesaplardır ve içeriye bunları nakledilmesi çok kolay oluyor. Bu bir kişi değildir de birkaç kişidir, oraya bilgi akıyor oradan da tevziye ediliyor. Başında da şu var diye bir şeyler yazılıyor. Ama gerçeğe ulaşmadıktan sonra o veya bu ismi piyasaya sokmanın bir alemi yok.
Mücadele hukuk içinde olacak kim ne yaptı, inceleyeceğiz. Biz zulmetmeyiz, hukuk içinde kalmaya mecburuz.


CİZRE’DEKİ OLAYLAR
Yaşananların çok ağır bir suç olduğunu bilmemiz lazım. Son yıllarda terör örgütünün yandaşları Cizre ve birkaç ilçeyi pilot bölge olarak tayin etti.
İki nedeni var, Uludere olayının yıl dönümü ve Kobani’de ölenlerin cenazesine yönelik provokasyon.
(Uludere olayı) Komplo değil, bunun tek sorumlusu var o da terördür. Bu olayın suçlusu hükümet ve asker değil, bu olayın suçlusu terör.
Şu anda asayiş sağlanmıştır. Emniyet güçlerimiz, kolluk güçlerimiz orada hakimdir. HÜDA-PAR’ı evlerine giderek yakmak istediler, HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur. Hem 6-7 Ekim olaylarında hem de şimdi.
PKK bölgede kendisinden başka hakimiyet istemiyor. Biz bu olayın elbette üstüne gideceğiz, adli soruşturma başladı.


YÜCE DİVAN TARTIŞMASI
Ortada dolaşan kulis bilgileri söylentiden ibaret. Şimdiye kadar pek çok bakan ve başbakan hakkında soruşturma açılması istendi. Soruşturma Komisyonu aynı zamanda adli görev yapar. Bunun hukuki ve siyasi sonuçları olacak, bizim hukuka dikkat etmemiz lazım. Karar vermem gerektiğinde ben kalbime sorarım. 4 eski bakan hakkında Genel Kurul’da gizli oylama olacak, ben kalbimi dinleyeceğim.


ERDOĞAN İLE KABİNE TOPLANTISI
Başbakanımız 5 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız başkanlığında bir kabine toplantısı olmayacağını söyledi.


“BİNALİ YILDIRIM’IN BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPMASI YANLIŞTIR”

Bu tarihi veren Binali Yıldırım ise onun şahsiyle ilgili değil, ama onun yerinde başka birisi de olsaydı böyle bir hakkı yoktu. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kalması gereken birlikte karar vermesi gereken bir konuda hiçbir sıfat taşımayan bir insanın 5 Ocak’ta hükümet Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanacak demesi yanlıştır. Bunun yanlış olduğuna inanıyorum.
Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı gerekli görürse Bakanlar Kurulu’na başkanlık edebilir. Cumhurbaşkanı istediği zaman Başbakanımızla görüşerek bir toplantı istemek yetkisine sahiptir.


SİYASETİ BIRAKACAK MI?
40 senedir siyasetteyim, artık yoruldum. Siyasetten tamamen ayrılmayız, bu bizim yaşam biçimimiz.


SİYASETTE 2015 SONRASI
Ben AK Parti’nin tökezleyeceğini düşünmüyorum. Seçim gününe kadar üzerime düşeni fazlasıyla yapacağım ve sonrasında da ne görev verilirse yaparım.

Taraf, 28.12.2014

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.