Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > CHP’den Bülent Arınç’a teşekkür

 CHP’den Bülent Arınç’a teşekkür

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, torpil iddialarıyla ilgili “Hepsi yanlış diyemem” diye konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç için “Size de çocuğunuza da teşekkür ediyorum, kirliliğe bulaşmadığı için” sözlerini kullandı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

İç Güvenlik Yasası'nın son dönemlerde ciddi tartışma konusu olduğunu ifade eden Tekin, "Bunu çok açık ve net söylüyorum, bu bir güvenlik yasası değildir. Bu fırsatlar ülkesinden faydalananların güvenliğini sağlamak için çıkarılmış bir yasadır. Bu yasada fıtratlarda hayatını kaybetmiş, kepengini kapatmış, intihar etmiş herhangi bir insan için çıkarılmış yasa değildir, maalesef iktidarın uzun süredir işlemiş olduğu suçları tolere etmek için çıkarılmış yasadır" dedi.
 

Dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "torpil listesi" iddialarına ilişkin, "herkesin çocuğu değil" şeklinde açıklaması olduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:

"Kendisine çok teşekkür ediyorum. Elbette çok haklısınız. Herkesin çocuğunu kastetmedik biz. Bizim kastettiğimiz uzun süredir kirli işlerde çocuklarını kurye olarak kullanan siyasetçileri biz kastediyoruz. Bakanlıklarda kupon arsaları pazarlayanları kastediyoruz. 17-25 Aralık'ta tapelerde görüldüğü gibi, para alışverişinde olan çocukları kastediyoruz. Elbette bütün bakanların çocuklarını kastetmemiz mümkün değil. Biz sizin ne kadar rahatsız olduğunuzu biliyoruz. Kendisi itiraf etti, 'Bakan arkadaşlar benim çocuğumu da teklif etti, ama çocuğum da benim gibi...' dedi. Size de çocuğunuza da teşekkür ediyorum, kirliliğe bulaşmadığı için."

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da geçtiğimiz gün bir gazetede "bir gece yarısı, kalem oynatarak milyar dolarlar elde edildiği" yönünde açıklamaları olduğunu dile getiren Tekin, bu söze aynen katıldığını söyledi.

Tekin, kendisinin de bu organize imar çetelerinin nasıl çalıştığını, 2011'de açıkladığı "İstanbul'un rant haritası"yla tüm kamuoyuna gösterdiğini hatırlattı.

Gösterdiği haritayı detaylandırıp isimlendirerek, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'a da gönderdiğini bildiren Tekin, "Sayın Babacan günaydın, beş yıl geçti. Beş yıl içerisinde görüldüğü gibi sadece İstanbul değil, Türkiye coğrafyasının tamamına baktığımızda ortalama 400-500 milyar dolarlık rantların sağlandığını, bu rant merkezinin bir yerde toplandığını, tahsislerin bir kalemde çıktığını, imar uygulamalarının nasıl olacağının bir merkezden çıktığını sizlerle paylaştım" diye konuştu.

Hükümetin yeni bir imar yasası üzerinde çalıştığını söyleyen ve bunu eleştiren Tekin, şunları söyledi: "Bu yeni bir imar yasası değildir, onu bilesiniz. Ey belediye başkanları size sesleniyorum; hangi partiden olursanız olun, bu film önümüzdeki günlerde belediyelerin imar yetkisini ortadan kaldırma filmidir, bunu bilesiniz. Tek merkeze bağlayıp imar uygulamalarını yönetmek istiyorlar. Sayın Ali Babacan'a bir çağrıda bulunuyorum; önerisine sonuna kadar katılıyorum, gelin imar uygulamalarının tamamına baktığınızda bunu göreceksiniz, 2005'i baz alalım. 2005 ve 2014 arasındaki uygulamaların tamamına bakalım, bu uygulamalardaki elde edilmiş rantların yüzde 40'ını hemen devlete alalım. Yüzde 40 ne demektir biliyor musunuz? Hani bütçe açığı veriyorsunuz ya kaçak saraydan dolayı, 200-250 milyar dolarlardan bahsediyorum. Hodri meydan gelin CHP de arkanızda olacak. Yapabilir misiniz Asla yapamazsınız. Bu şirinliklerle belediyelerin yetkilerini Ankara'ya bağlamak istiyorsunuz, doymadınız mı?”

17-25 Aralık operasyonunda en önemli iddiaların da bu imar uygulamaları ve arsa satışlarından oluştuğunu savunan Tekin, "Organize yolsuzluk, devletin tepesindeki hükümetin üçte biri, çeteleşerek devleti nasıl soyar, uygulamasını bütün dünya gördü. Sakın dört bakan değil, birçok bakan daha var. Dört bakan suçüstü olmuş belgelenmiş bakanlardır. Dünyada yasa dışı uygulamaların içinde olan mafya örgütleri dahil olmak üzere her türlü rezaleti yaparlar ama en azından bir etik tarafı var çocuklarını bu pis işlere bulaştırmazlar, bir babanın evladından daha kutsal nesi olabilir, kirli işlerinize çocuklarınızı bulaştırıyorsunuz" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "yolsuzlukları yapan kardeşim olsa elini keserim" dediğini aktaran Tekin, "Biz el kesmelere karşıyız. Sayın Başbakan, CHP'nin size bir önerisi var, siz de yorulmayın siz de bu sorularla muhatap olmayın. Gelin geniş çaplı, kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele yasası çıkaralım, siz de rahatlayın, yorulmayın, bu sorularla muhatap olmayın" diye konuştu.

Güvenlik paketi için Alman modelini teklif eden Tekin, “Alman modeli diye bir tartışma var, güvenlik yasası için de teklif ettik, gelin Almanların uyguladığı bütün yasaları Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulayalım, CHP olarak sonuna kadar arkanızda olacağız. Siz Alman yasalarını uygulamaya kalkarsanız parlamentonun yarısını tutuklatırsınız. Belediye başkanlarının yarısı tutuklanır" dedi.

Tekin, parti olarak 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili kendi imkanlarıyla çeşitli ilanlar hazırladıklarını ve bunları çeşitli kentlerde bilboardlara asma girişimleri olduğunu anlattı.

Daha önce de parti olarak vergilerle ilgili hazırladıkları afişlerin reklam firmalarının tutumu nedeniyle ilan edemediklerini aktaran Tekin, şunları dile getirdi: "Şimdi bakın, film işlere bakın. Daha önce bin tane film uyguladılar ve sonuç da alamadık. Şimdi önce arkadaşlarımız sözlü konuştular, ben yazılı istedim. Yazılı bize fahiş fiyat, hiç önemli değil onu da vereceğiz. Birkaç önceki fiyatları üçe çarparak vermişler ona da eyvallah ettik. Sonra dün 'efendim ayın 17-21 arası bütün bilboardlar kapalıymış, 21'i ile 28'i arası size ancak verebiliriz.' Haddinizi hududunuzu bileceksiniz. Çok açık söylüyorum; ey reklam şirketleri, ey bilboard çeteleri sakın ha 17-25 Aralık'ta bunu kabul etmezseniz size dar ederim, onu söyleyeyim. Kendi paramla 'bir daha bu rezalet yaşanmasın' diye bilboard yaptıracağım şimdi bana 40 tane numara çekiyorsunuz. Bu firmaların sahiplerinin kimler olduğunu biliyoruz, umut ediyorum yarına kadar benim bu teklifime bir cevap verirler. Vermezlerse ne olur? Kendi çaremizi buluruz, CHP örgütleri olarak, başta Gürsel Tekin hepimiz ayaklı bilboard olarak dolaşırız. Size 24 saat süre veriyorum, öyle numaralar çekmeye kalkışmayın, kararınızı verin ve gönderin."

Tekin, bir soru üzerine bu bilboardları 30 ilde kiralamak istediklerini belirtti.

Milletvekili Süheyl Batum'un partiden ihracı ve "bana kumpas kuruldu" sözlerinin sorulması üzerine ise Tekin, "Her siyasi parti kumpas işini becerir de bu CHP asla bu kumpas işini bilmez. Ben neyi kastettiğini bilmiyorum, bir yargı kararı çıkmıştır itirazını da yapmıştır, bu mesele kapanmıştır" yanıtını verdi.

ntv.com.tr, 12.12.2014
 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.