Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Ahmet Davutoğlu: Çözüm sürecinde yabancı göz olmaz

 
Çözüm sürecinde yabancı göz olmaz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecinde yabancı bir devletin arabulucu olması yönündeki isteklere karşı çıkarak, "Yabancı göz, yani üçüncü göz diye bir şey söz konusu değil. Dışarıdan bir göz olamaz. Zaten Oslo’da denedik. Yürümedi" dedi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Filipinler ziyareti sonrası Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilere gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve soruları cevapladı.

Davutoğlu, KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın geçenlerde dile getirdiği, “çözüm sürecine yabancı bir devletin, tercihen de ABD’nin de dahil olması” yolundaki isteği için şunları söyledi:

“ÜÇÜNCÜ GÖZ OLMAZ”

"Yabancı göz, yani üçüncü göz diye bir şey söz konusu değil. Çözüm süreci demokratikleşme sürecinin doğal bir sonucudur. Akil insanlar var zaten. Dışarıdan bir göz olamaz. Zaten Oslo’da denedik. Oslo aracılı yürütülen bir süreçti ve sonuçlarını gördük. Yürümedi. Bu mesele

Türkiye’nin meselesidir. Türkiye’nin vatandaşları arasında konuşulması gerekir."

'PKK SÖZLERİNİ TUTMADI'

Türkiye'nin Kürtlerin taleplerini karşıladığını iddia eden Başbakan Davutoğlu, süreçte PKK'nın çekilmeyle ilgili verilen sözleri tutmadığını vurguladı: 

"Onlar (PKK) sözlerinin hiçbirini yerine getirmediler. Türkiye’yi terk edeceklerdi, silahları bırakacaklardı. Çoktan yapılmış olması lazımdı. İvmeyi sürdürmeye çalan taraf biziz. Buna karşılık onlar şehirlerin etrafında ve değişik yerlerde illegal faaliyetleri arttırdılar. ‘Alanda sadece biz varız’ şeklinde baskıcı yöntemlere yöneldiler. Biz aslında çözüm sürecinde olması gereken yere getirmeye çalıştık. Bizim hedefimiz, Türkiye’nin demokratikleşmesi içinde vatandaşımızın temin etmesi gereken bütün hakları temin etmektir. Kimsenin kültürü, dini kökeni itibarıyla tahkir edilmediği, ayrımcılık yapılmadığı bir siyasi sosyal ortamı yaratmaktır, Anayasa’da vatandaş eşitliği de dahil olmak üzere..."        

“HALK DÜZEN İSTİYOR”

Davutoğlu, yaptıkları araştırmalara göre Güneydoğu'da halkın 6-7 Ekim olaylarını benimsemediğini söyledi. Başbakan, "Halkın kamu düzenini istediği ortaya çıktı. Bir çatışma olursa bunun devlet ile bir grup arasında olmayacağı da ortaya çıktı. Şiddete başvurmak için bir sebep yok. Şiddet yöntemi halk tarafından reddedilecek. 6-7 Ekim olayları ile ‘burada siyaseti ben konuşurum’ mesajı vermek istediler. AK Parti binaları yakıldı. Bu, PYD’nin diğer partilere müsaade etmeyen tutumuna benziyor" dedi. 

'IŞİD LİDERİ GREYB’DEN GELDİ'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye ve Irak'ta ilerleyen Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) Türkiye'nin destek verdiği iddialarına tepki gösterdi: 

"Türkiye IŞİD’le ilişkisi olmadığını defalarca söyledi, buna rağmen uluslararası medya böyle bir ilişkiyi dillendirdi. IŞİD’in hiçbir lideri Türkiye’den gitmedi. Hükümeti zaafa uğratmak için bir propaganda yapıldı. Uluslararası medya her gün Kobani’den canlı yayın yaptı. ‘Türk tankları duruyor, Kobani vuruluyor’ diye haber yaptılar. Peki soruyorum; IŞİD’in lideri Ebubekir El Bağdadi nereden geldi? Bağdadi Ebu Gureyb’den geldi. Yani Irak’tan çıktı. Bana bir isim versinler, hangi IŞİD lideri Türkiye’den çıktı veya Türk sınırından geçti? IŞİD liderlerinin çıktığı Irak ve Ebu Gureyb, Türkiye’nin kontrolünde oldu mu hiç? Militan kadroların önemli bir kısmı Suriye hapishanelerinden salınmıştır. Bunlar Suriye’de konuşlu idi ve Esed koruması altında idi. Hatta Maliki bunun bilgisini bana daha önceden vermiş ve Esed ile ilişkilerimizin olduğu dönemde Türkiye’den yardım istemişti.”

'TIR OLAYI NEYSE KOBANİ O'

Davutoğlu, Adana'da MİT TIR’larının aranma girişimi ile Kobani eylemlerinin aynı şeyi, 'Türkiye'nin imajını bozmayı amaçladığını' ifade etti:

"Biz şu an Atlanta Boston Philadelphia nüfusu kadar kişiyi mülteci olarak aldık. Son yüzyılın en başarılı mülteci kabulü Türkiye tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin IŞİD’e hiçbir desteği olmamıştır. Biz BM heyetiyle Harran’da kamplarda dolaşırken dünya tam olarak bu konuları konuşurken Cenevre-2 öncesi MİT TIR’larına operasyon yapıldı.

Ve bir manipülasyon ile ‘Türkiye oraya insani yardım yapmıyor, IŞİD’e destek veriyor’ propagandasına başladılar. TIR olayı ne ise Kobani eylemleri olayı da Türkiye’nin imajını bozmaya yönelik adımlardır. Suriye’deki yangını Türkiye’ye sıçratmak istiyorlar. Meseleyi Suriye meselesinden çıkarıp Türkiye meselesi yapmaya çalıştılar."

'7000 MİLİTANIN GİRİŞİ ENGELLENDİ'

Başbakan Davutoğlu, IŞİD'e yabancı savaşçıların katılımıyla ilgili Avrupa'nın tutumunu eleştirirken, iki yıl önce yaptığı bir görüşmeden örnek verdi: 

"Önemli bir Avrupa Dışişleri Bakanı iki sene önce bana ‘Tedbir alalım’ dediği zaman ‘Peki, siz bu kişileri biliyorsanız bu kişileri ülkenizden çıkarmayın’ dedim. O da ‘Biz demokratik bir ülkeyiz, suç işlememiş birisinin seyahat özgürlüğünü engelleyemeyiz’ dedi. Ben de ‘Biz demokratik bir ülkede değil miyiz, biz de turist olarak gelmiş kişileri suç olmaksızın engelleyemeyiz’ dedim. Bu konuşmadan sonra bize yabancı devletlerden listeler gelmeye başladı. 7000 ismin Türkiye’ye girişini engelledik."

“KOBANİLİLERİ AVRUPA MI KORUDU?”

Suriye rejiminin Öcalan Şam'dayken bile Kürtlere kimlik vermediğini söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu,

"Esed ile ilişkimizin iyi olduğu dönemde 'Kürtlere kimliklerini verin' dedik ve biz kartları verdirdik. PYD ne yaptı? Esed ile işbirliği yaptı. Kürtleri Esed öldürürken PYD oradaydı. Kobanilileri Avrupa mı korudu, biz koruduk." diye konuştu.

'ALEVİLER NASIL CHP’Lİ OLUYOR ŞAŞIRIYORUZ'

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği Dersim polemiği hakkında da konuştu. Davutoğlu Hacıbektaş'ta yaptığı konuşmada "Dersim modern Kerbela'ydı" demiş, Kılıçdaroğlu 'Sen önce Maraş'ın Madımak'ın hesabını ver" karşılığını vermişti. Davutoğlu'nun yanıtı şöyle oldu: 



"İkinci Mahmut Yeniçeri ve Bektaşi ocaklarını kapattı. Modernleşme amacı ile bu yapıldı. İkinci karşı adım ise tek parti döneminde oldu. Bu da modernleşme adına yapıldı. Bunun sorumlusu AK Parti mi? Kılıçdaroğlu cevap veriyor bana. Sen önce Kahramanmaraş’ın ve Madımak’ın hesabını ver diyor. Maraş’ta Ecevit başbakandı ve CHP iktidarda idi. Madımak’ta DYP-SHP iktidarda idi, başbakan yardımcısı da İnönü’nüydü. Bütün bunlarla bizim ne ilgimiz var? Biz iktidarda değildik. Bu şartlarda Aleviler nasıl CHP’li oluyor şaşırıyoruz."

'ALEVİ AÇILIMI'

"Hacı Bektaş’ta Alevi-Bektaşi kavramları üzerinde konuştum. Bu özgün bir gelenektir. Türkiye’nin zenginliğidir. Bu gelenek 12’nci yüzyıla kadar gider. Çok kuvvetli bir kültürel damardır. Bu geleneğinin temel kavramlarına ve erkanına bakıldığında İslam medeniyetinin bir ifade ediliş biçimidir. İslam ile Alevilik çatışmaz. Buna karşı bir şey söylediğinizde ya Aleviliğin içini boşaltacaksınız ya da İslam’ı değiştireceksiniz. ‘Din dersi olmasın’ lafını Aleviliği savunmak için söyleyemezsiniz. Din dersi ile Aleviliğin korunması arasında bir bağlantı yok. Kılıçdaroğlu, ‘Alevilik daha çok dersin içinde olsun’ deseydi daha doğru olur. Hatta Aleviliğin ayrı bir dersi olsun da diyebilirdi."


Taraf, 19.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.