Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kemal Kılıçdaroğlu: İslam yolsuzluk dini değildir

'İslam yolsuzluk dini değildir'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı Etyen Mahçupyan’ın ‘İslami kesim yolsuzlukların farkında’ yönündeki açıklamasını Eskişehir’de değerlendirdi

Kılıçdaroğlu, "O İslami kesimden hesap sormam lazım. Müslümanlık harama ortak olmak değildir. İslam yolsuzluk dini değildir. Müslümanlığı bu alana taşıdığınız zaman sizin Müslümanlığınız sorgulanır. Bakın elin oğlunun ne yaptığını görüyorsunuz. Milyonlarca öteye kuyruklu yıldıza gönderiyor. Bilimi, aklın zenginliğini, özgürlüğünü ortaya çıkarıyorlar. Biz ise Beyefendi'ye bin odalı saray inşa ediyoruz" dedi. 

Kılıçdaroğlu, ‘Geleceğe birlikte kuruyoruz’ isimli bölge etkinliklerinin Eskişehir buluşmasına katıldı. Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki programa Afyonkarahisar, Kütahya, Bilecik, Bursa, Eskişehir il teşkilatlarından partililer iştirak etti. 

'DEMOKRASİ HALKIN VERGİSİNİN HESABINI VERMEKLE OLUR' 

CHP’nin halkına hesap vermek gibi bir temel felsefesinin olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, demokrasinin çıkışının halka hesap vermekle olduğunu kaydetti. "Halkına hesap vermek nedir?" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"İktidar halktan topladıkları vergileri harcar. Vergileri topluyorlarsa asli unsur olan halka hesap vermek zorundalar. Halka buradan sesleniyorum; sizi 12 yıldır yönetenlerin hesap verdiğini gördünüz mü? Görmediyseniz işte şimdi görün. Demokrasi halkın vergisinin hesabını vermekle olur. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk oylarını unutmayacağız."


'BİZE KUL HAKKI YEMENİN HARAM, YİYENİN TOPLUMDAN DIŞLANMASI GEREKTİĞİNİ ANLATTILAR' 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun danışmanı Etyen Mahçupyan’ın dün yaptığı, ‘İslami kesin yarısı yolsuzluğun farkında’ açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu, "Benim anlamadığım bir soru var. Çocukluğumdan beri kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu, kul hakkı yiyenin toplumdan dışlanması gerektiğini anlattılar hep. Bu İslami hareketten kastedilen halkımızdan şunu soruyum. Bu hakkı yiyenlere niye oy verdiniz, niye sahip çıktınız. Çıkın bunu söyleyin" diye konuştu. 

CHP olarak her şeyden haberdar edeceklerini, her kuruşun hesabını vereceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik yapmayacağız. Her kuruşu halk için harcayacağız, hesabını vereceğiz. Bu memlekette hiçbir çocuk bizim dönemimizde aç yatağa girmeyecek. Kendi oyunu İslami yandan yana sayıyorsan o zaman ahlaktan, dürüstlükten yana olmalısınız. İşte onun yanında kim var? CHP var." dedi. 

'ÇOCUKLARINA EN KÖTÜ MİRAS OLARAK O DOSYALARI TAKİPSİZLİK VERMEN KALACAK' 

Kılıçdaroğlu, İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab ile 17 ve 25 Aralık yolsuzluk dosyasına takipsizlik kararı veren savcı ile hükümet ilişkisine de değindi.

"Bakın Reza Zarrab’ın kuryesi diyor ki, ‘Ankara’ya çok para harcadık, gönderdik. Şimdi 17 ve 25 Aralık yolsuzluk dosyasını kapatan yandaş AKP savcısına soruyorum" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Ankara’ya çok para taşıdığını söyleyen kişi, bu paraları kime, niye ve ne için taşıdı? Sen kapatsan da biz bu dosyası kapatmayacağız. Senin çocukların, senin adını anmayacak, utanacaklar. Çünkü çocukların ‘babam yolsuzluğu örttü’ diyecekler. Utanacaksın, çocuklarına en ağır miras olarak bunu bırakacaksın. O paralarla kimler beslendi, kime verildi?"
 

'MÜSLÜMANLIK HARAMA ORTAM OLMAK, İSLAM DİNİ DE YOLSUZLUK DİNİ DEĞİLDİR' 

Kılıçdaroğlu, konuşmasında AKP’ye oy veren seçmenlere de seslendi. "Davutoğlu’nun danışmanı bile ‘İslami kesim yolsuzlukların farkında’ diyor. Benim o İslami kesimden hesap sormam lazım. Müslümanlık harama ortak olmak değildir. İslam yolsuzluk dini değildir" ifadesini kullanan

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Müslümanlığı bu alana taşıdığınız zaman sizin Müslümanlığınız sorgulanır. Siyaseti ahlaklı, dürüst yapmalısınız. Yine AKP’ye oy verenlere sesleniyorum. Bakın elin oğlunun Avrupa'da, dünyada ne yaptığını görüyorsunuz. Milyonlarca öteye kuyruklu yıldız gönderiyorlar. Bilimi, aklın zenginliğini, özgürlüğünü ortaya çıkarıyorlar. Biz ne yapıyoruz? Biz Beyefendi'ye bin odalı saray inşa ediyoruz. ‘Kendi paranla yaptıysan israftır. Milletin parasıyla yaptıysan haramdır’ diyor Ebu Zer. Bu ülkede huzur, barış içinde, ortak paydaşlarla yaşayacaksa, benimde senin de sorumluğun var. Vicdanını dinleyeceksin, adaletten ve vicdandan yana oy vereceksin."

 'TOPLUMU KANDIRMAK İÇİN ETNİK, İNANÇ VE YAŞAM TARZINI KULLANIYORLAR' 

Demokrasiyi içselleştirmeyenlerin, toplumu kandırmak, aldatmak için üç alanı kullandıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda hükümeti sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bunlar etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden ve yaşam tarzları üzerinden siyaset yaparlar. Üçü de sağlıklı demokrasilerde yasaktır. Ama bu bizde yasak değildir. Dördüncüsü de yalan söylemektir" diye  konuştu.

'HALKA YALAN SÖYLEYEREK YAPILAN SİYASET SİYASET DEĞİLDİR' 

Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay'ı da yalancılıkla suçladı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bakın Beşir Atalay var biliyorsunuz. Bir ara çıktı dedi ki, 'G20’yi biz oluşturduk ve girdik.' Yahu yapmayın, AKP yokken G20 oluşturuldu. Atalay oysa bir bilim insanı, bilgili olması, yalan söylememesi lazım. Halka yalan söyleyerek yapılan siyaset değildir. Yine Atalay, bu kez de Deniz Feneri davasında evleri aranacak kişileri telefonla önceden arayarak evlerinin aranacağını haber vermiştir. Biz ona ‘köstebek bakan’ demiştik. Beni mahkemeye verdi. Mahkemede ben haklı çıktım. Onun köstebekliği yargı kararıyla tescil edildi."
 

'SEN ÖNCE KENDİ 3 MİLYON İŞSSİZ VATANDAŞINA İŞ BUL' 

Çalışma Bakanı'nın 2 milyon Suriyeliye çalışmak için belge verileceğini açıkladığını ancak Türkiye’de 3 milyon işsiz olmasına rağmen bu insanlara bir iş imkanı sağlanmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Bakın Türkiye'de 3 milyon kardeşimiz işsiz. Ama bizim çocuklarımıza iş bulmuyorsunuz. Gidip Suriyeliye iş buluyorsunuz. Siz niye önce kendi çocuklarınızı iş bulmuyorsunuz? Bu nasıl bir durum? Bu Suriyeliler buraya niçin ve ne amaçla getirildi? Türkiye’nin huzura, barışa ve yeni yönetime ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. 

'BİZİM PROJELERİMİZİ ALIYORSUNUZ, BIRAKIN BU KOPYACILIĞI'

AKP hükümetini CHP’nin projelerini alıp hayata geçirmekle suçlayan Kılıçdaroğlu, "Ali Babacan açıklama yaptı. ‘Türkiye üretecek, ihracat yapacak, kazanacak.’ 12 yıl sonra mı aklınıza geldi? Biz zaten diyoruz. Önce üreteceğiz, sonra ihraç edeceğiz. Bunlar bizim projelerimizi örnek alıyorlar, uyguluyorlar. Yahu bırakın bu kopyaları. 12 yıl bunlara yetki verdiniz" dedi. 

'ONLAR SİYASETİ KENDİLERİ İÇİN YAPTI, KÖŞEYİ DÖNDÜ' 

"Sizden bir 4 yılda CHP’ye imkan verilmesini istiyoruz. Bize sadece 4 yıl için yetki verin." diyerek seçmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"4 yıl sonra göreceksiniz. Demokrasiyi, birlikte yaşamayı, AB üyeliği konusunda büyük adım atmış olduğumuz, işsizliği bitmiş, huzur içinde bir Türkiye göreceksiniz. Biz halktan yetki istiyoruz. 4 yıl sonra Türkiye’nin gelişmişliğini göreceksiniz. Biz siyaseti halk için yapıyoruz, zenginleşmek için değil. Onlar köşeyi döndü. Siyaseti kendileri için yaptı. Biz dönemimizde halkın tenceresi kaynayacak."

Taraf, 16.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.