Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > İlk ayrılıkçı Kürt partisi başvuru yaptı

İlk ayrılıkçı Kürt partisi başvuru yaptı

Amaçları arasında "Kürt ulusunun Kuzey Kürdistan'da bir devlet kurması" da olan ve şiarını "Kürdistan, hemen şimdi" şeklinde belirleyen Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İçişleri Bakanlığı'na parti kurma başvurusunda bulundu.

Kurulması halinde partinin genel başkanlığını yapacak olan Mustafa Özçelik, başvuru sonrasında yaptığı açıklamada, belge ve dokümanların tam olmasına rağmen yetkililerin inceleyeceklerini belirterek, alındı belgesini vermediklerini; kendilerinin de bu belgeyi alana kadar bekleyeceklerini söyledi. 

Türkiye'nin ilk "ayrılıkçı" partisi diye nitelenen ve kurulması halinde hali hazırda isminde "Kürdistan" ifadesi olan ikinci parti olacak Kürdistan Özgürlük Partisi için başvuruyu yapan Mustafa Özçelik, başvuru sonrasında bakanlık önünde bir açıklama yaptı.

Özçelik, "Bugün Kürdistan Özgürlük Partisi'nin resmi kuruluş başvurusu için İçişleri Bakanlığı'na geldik, bütün doküman ve belgelerimizi İçişleri Bakanlığına teslim ettik. Siyasi Partiler Kanunu'na göre evrakların teslimatı ile beraber bize bir alındı belgesinin verilmiş olması gerekirdi. Ama şu anda evrakları inceleyip ona göre alındı belgesini vereceklerini söylemektedirler. Biz de şu anda alındı belgesi için burada bekliyoruz. Kürdistan Özgürlük Partisi bu başvurusu ile beraber Türkiye'de resmi olarak çalışmak isteyen, resmi faaliyette bulunmak isteyen bir partidir" dedi. 

'GÜNEY KÜRDİSTAN'DAKİ FEDERE DEVLET TECRÜBESİNE BENZER BİR SÜREÇ TÜRKİYE'DE DE BAŞLATILABİLİR'

Parti hakkında bilgi veren Özçelik, şöyle konuştu:

"Partinin ana öğesi özgürlüktür. Kürdistan Özgürlük Partisi'nin temel şiarı özgürlüktür. Biz 90 yıldır Türkiye'de sürdürülmekte olan inkar imha ve asimilasyon politikalarının tek millet tek vatan devlet ve tek bayrak anlayışının Türkiye'ye Kürdistan'a, Türk ve Kürt halklarına 90 yıl kaybettirdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de gerçek anlamda bir eşitlik temelinde bir birliktelik için özgürlüğü ve statüyü kabul eden bir birliktelik için biz yola koyuluyoruz. Kürdistan Özgürlük Partisi'nin temel öğesi Türkiye'de şu anda çıkış noktası Türkiye'de Kürdistan ve Türkiye'nin eşitliği temelinde özgür bir birliktelik yolunda bir adımdır. Biz dünyada bu sorunların çözümü konusunda derin tecrübelerin olduğuna inanıyoruz. Hatta hemen yakınımızda Irak Kürdistan bölgesinde Güney Kürdistan'da bu anlamda federe devlet tecrübesi bizler için önemli bir tecrübedir. Kürdistan Özgürlük Partisi bu Güney Kürdistan'daki federe devlet tecrübesini de göz önünde bulundurarak Türkiye'de de benzer bir sürecin başlatılabileceğine inanmaktadır ve çözümün buradan başlatılabileceği düşüncesindedir."

'SORUNUN ADINI KOYMAK GEREKİYOR'

Özçelik, şöyle devam etti:

"Biz Türkiye'ye Türkiye devletine bu konuda açık ve net çağrı yapıyoruz. Gelin Kürdistan toplumunun bütün bileşenleriyle etnisiteleri ile dinleri ile mezhepleri ve sosyal kesimleri ile onların temsilcileri ile oturalım beraber Kürdistan sorununun çözümü için bir yol haritası belirleyelim. Sorunun adını koymak gerekiyor 90 yıldır inkar edilen ve tekçi anlayışla yok sayılan böyle bir sorunu tekrar bir 90 yıl daha devam ettirmeyelim diyoruz. Bu Türkiye halkına da Kürdistan halkına da bir 90 yıl daha kaybettirmek anlamına gelecektir. Bizim amacımız sorunun barışçıl siyasal demokratik yol ve yöntemlerle ve araçlarla çözümünü hedef alan bir çözüm sürecini başlatmaktır. Kürdistan Özgürlük Partisi bu anlamda halkımıza ve gerçekten de sorunların çözümünden yana olan herkese kutlu olsun." 

'BELGEYİ ALINCAYA KADAR GİTMEYECEĞİZ'

Özçelik, bir soru üzerine de Bakanlıktan verilmeyen alındı belgesi ile ilgili şöyle konuştu:

"Şu anda partiler kanununa göre bizim parti kurucuları ile ilgili dokümanları teslim etmemiz ile birlikte bir alındı belgesinin verilmiş olması lazımdı herhangi bir şahıs tarafından. Ama şu anda 'inceleme yapacağız, eksiğiniz var mı yok mu ona bakacağız' diyorlar. Biz de burada bekleyeceğiz. Bir eksiğimiz yok çünkü, alındı belgesini alıncaya kadar da buradan gitmemeyi düşünüyoruz."  

KÜRDİSTAN SINIRLARI

Bir gazetecinin, konuşmasında bahsettiği Kürdistan'ın sınırlarını nasıl çizdiklerini sorması üzerine ise Özçelik, "Tarihi Kürdistan coğrafyası bilinen bir coğrafyadır, bu tarihi Kürdistan coğrafyasını esas alıyoruz. Biz gerçekten de eşitlikten özgürlükten ve eşitlik temelinde bir birliktelikten yanayız. Ama Türkiye'de şu anda devlet bildiğiniz gibi 90 yıldır tek millet tek vatan tek devlet tek bayrak diyor. Kürtlerin ve Kürdistan'ın varlığını reddeden bir pratik söz konusu. Eğer bu böyle siyasette ısrarcı olunursa eğer hala bu siyaset devam ettirilecekse elbette ki Kürdistan halkının da kendi iradesi ile konfederal ya da ayrı bir devlet hakkı doğacaktır. Ama biz Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak eşit bir birlikteliği olabileceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Hükümetle HDP arasında devam eden çözüm sürecine yaklaşımları da sorulan Özçelik, şu değerlendirmede bulundu:

"İki yıldır sürmekte olan çözüm sürecinin en önemli kazanımı bütün halklarımıza en önemli kazanımı herhangi bir insanın ölmemiş olması, kan dökülmemiş olmasıdır. Biz bu boyutuyla zaten partimizin de temel siyaseti şiddetsiz, sivil demokratik siyasal çalışmaların organize edilmesidir. Bu anlamda çözüm süreci boyunca bu iki yıl boyunca kan dökülmemiş olması bizim için çok önemli kazanımdır. Ama bir gerçeklik vardır; henüz çözüm sürecinin ne olduğu ne yazık ki bugüne kadar tanımlanmamıştır. Neyi çözüyoruz neyi çözeceğiz? Bu konuda net bir belge doküman bir çözüm programı söz konusu değildir. Biz masaya tek taraflı sadece iki grup devlet ve Kürt siyasal grubunun oturması temelinde değil Kürdistan'ın tüm temsilcilerinin masaya oturması ve uluslararası gözlemciler nezdinde bu sürecin gerçek bir çözüm sürecine kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz."

ÇOK SESLİLİK

Son olarak Küt oylarının bölüneceği şeklinde bir endişe taşıyıp taşımadıkları sorulan Özçelik, "Kürdistan Özgürlük Partisi'nin çıkışının önemli bir öğesi de Kürt toplumunda, Kürdistan toplumunda çok sesliliğin, çok renkliliğin geliştirilebilmesidir. Biz özgürlüğe, demokrasiye inandığımızdan dolayı bizim herhangi birilerinin oylarını bölmek gibi hedefimiz ya da problemimiz yoktur. 25 milyon Kürt bugün Türkiye ve Kürdistan'da yaşamaktadır. Bu 25 milyon Kürdün 17 - 18 milyon oy potansiyeli söz konusudur. HDP'nin aldığı 3 milyon oydur. Geriye kalan 15 milyon oy da yine Kürtler tarafından alınması hedeflenecek oy potansiyelidir." değerlendirmesini yaptı.

PARTİ AMBLEMİ VE HEDEFLERİ

Öte yandan basın mensuplarına dağıtılan parti programına göre Kürdistan Özgürlük Partisi'nin adı Partiya Azadiya Kurdistanê,  Kürdistan Özgürlük Partisi olarak geçiyor. Kısa adı PAK olan partinin amblemi ise açık gülkurusu zemin üzerinde, sarı, kırmızı, yeşil ve beyaz renklerde dört adet yaprak olarak belirtiliyor. Programda ayrıca PAK için "Genel merkezi resmen Ankara olmakla birlikte faaliyetlerini fiilen Diyarbakır'dan yürütür" deniliyor.

Partinin amaçları kısmında ise şu ifadeler yer alıyor: "PAK, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşmesi için mücadele eder. PAK, 'kendi kaderini tayin hakkı'nı Kürdistan'daki tüm ulusal azınlıkların katılım ve sahiplenmeleriyle, Kürt ulusunun Kuzey Kürdistan'da devlet kurma hakkı olarak görür. Kürdistan'da bir devlet kurma hedefi, en küçük kazanımlar için mücadeleyi de içerecek şekilde, eşit, iki devletli bir federasyon ya da konfederasyon olabileceği gibi, bağımsız devlet şeklinde de gerçekleşebilir." 

PARTİNİN İLKELERİ

Partinin ilkeleri kısmındaki bir maddede ise şöyle deniliyor:

"PAK, bağımsız devlet, konfederasyon, federasyon, otonomi vb. kurumsallaşmayı beklemeksizin Kürdistan toplumunun kurumlarını şimdiden oluşturmak ve geliştirmek için mücadele eder. 'Kürdistan hemen şimdi' şiarıyla hareket eder."

Partinin Güncel Demokratik Hedefler Programı başlığı altında ise "Kürdistan'da her türlü askeri yatırıma son verilmeli" ve "Koruculuk sistemi lağvedilmeli" gibi maddelerin yanı sıra "Kürdistan'ın doğasını, demografik yapısını bozan, tarihsel mirasını sular altına gömen baraj inşaatlarının ve her türden ekolojik dokuyu tahrip eden yatırımların derhal sonlandırılması" maddesi de yer alıyor. 

YAŞAM TARZI

Kürdistan'da Yönetim ve Yaşam başlığı adı altında ise şu madde yer alıyor:

"Kuzey Kürdistan'da hangi devlet sekli gerçekleşirse gerçekleşsin (federe, konfedere ya da bağımsız devlet) PAK eşitlik, özgürlük, adalet prensiplerine dayalı bir yönetim ve yaşam tarzını esas alan demokratik bir sistemden yana olacaktır. Eşitlik temelinde iki devletli bir federasyon ya da konfederasyonun gerçekleşme koşulları varsa, PAK, buna göre geliştirilecek çözümlere açıktır. Federasyon, konfederasyon ve bağımsız devletin her birisinin kendine özgü kurumsallaşması vardır. Ama tüm bu devlet şekilleri için, Kürdistan'da yönetim ve yaşamın aşağıda ifade edilen ortak esaslara dayanması, PAK'ın temel hedefidir."

DİĞER PARÇALAR

Programda Kürdistan'n Diğer Parçalarıyla İlişkiler başlığında ise şunlar yazıyor:

"PAK, Kürdistan'ın kaderini tayin hakkını savunur. PAK, Güney Kürdistan Federe Devleti'nin (KFD) varlığını ve kazanımlarını Kürt ve Kürdistan sorununun çözümünde hayati değerde görür; KFD'nin korunması, bağımsız ya da konfederal bir devlete dönüştürülmesi ve demokratik yönde geliştirilmesi için gerekli her türlü desteği sunar. Batı Kürdistan'ın ulusal birliğini oluşturarak, kendi kaderini tayin hakkı temelinde bir çözümle çıkabilmesi için her türlü desteği verir. Doğu Kürdistan'da Kürt milletinin kendi kaderini tayin hakkını savunur. Bu bağlamda PAK, Kürdistan'ın tüm parçaları arasında birlik, dayanışma ve ortak hareket etme gerekliliğini savunur, bu yönde gerekli ulusal danışma ve dayanışma kurumlarının yaratılması için üzerine düşen her tür sorumluluğu yerine getirir."

Taraf, 17.11.2014

Ayrılık isteyen Kürt partisi kuruyorlar!
 
İlk kez 'ayrılıkçı' parti için kuruluş dilekçesi veriliyor...
Kürt sorununun çözümüne yönelik çabalar sürerken, Kürt grupları da faaliyetlerini siyasi parti çatısı altında sürdürmek için girişimlerini arttırdı. "Kürdistan" adıyla kurulan ikinci parti, kuruluş dilekçesini bugün İçişleri Bakanlığı'na verecek. Partiya Azadiya Kürdistan (Kürdistan Özgürlük Partisi-PAK) adıyla kurulan parti ilk "ayrılıkçı" parti olma özelliğini taşıyor. PAK'ın kurucuları arasında bulunan Vahit Aba, "Kürtlerin devletleşmesini savunuyoruz. Parti programında devletleşme hakkını ön plana çıkarıyoruz" dedi.
 
BUGÜN DİLEKÇE VERİYORLAR
 
Güneydoğu'da Kürt orjinli HDP, DBP ve HÜDAPAR'ın yanısıra doğrudan Kürtlere hitap eden siysi parti kurma çalışmaları ivme kazandı. Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi, bir süre önce kuruluşunu ilan etti. Yeni Kürt partileri ise kuruluş çalışmalarnı sürdürüyor. Kuruluş çalışmasını tamamlayan Partiya Azadiya Kürdistan (Kürdistan Özgürlük Partisi) kuruluş dilekçesini bugün saat 11.30'da İçişleri Bakanlığı'na vererek tabela asacak. Başvuru ardından kuruluşunu ilan etmesi beklenen PAK, ilk "Ayrılıkçı" parti olarak siyasi hayata katılacak. Genel Başkanlığını Mustafa Özçelik'in yapacağı bağımsızlık yanlısı PAK'ta, Vahit Aba ve Mehmet Salih Özgökçe gibi isimler parti kurucuları arasında yer alacak. 
 
PAK kurucuları içinde yer alan Aba, yeni partiyi ve programını Milliyet'e değerlendirirken, "Kürtlerin devletleşmesi gerekiyor. Partinin kuruluş programına da bunu koyduk. Ayrı özelliklerimizden biri bu. Devletleşme hakkını en fazla ön plana çıkartıyoruz. Diğer özgür ulusların sahip olduğu bütün haklara sahip olmalıyız. Mücadele yol yöntem ve açısından da sivil ittatsizliği önümüze koyduk. Parti programının başlangıcında 'Kürdistan hemen şimdi' ifadesi yer alıyor" dedi.
 
Aba, partinin merkezinin her ne kadar Ankara görülse de Diyarbakır merkezli çalışma yapacaklarını ifade etti. Aba, şöyle devam etti:
"Diyarbakır çalışmamızın genel merkezi olacak. Daha sonra bölge genelinde örgütleneceğiz. Yaklaşık 12 ilde parti bürolarımızı açacak pozisyondayız. Kendimizi herkese yakın bir o kadar da uzak görüyoruz. Yeni bir anlayışla ortaya çıktık. Kimseye alternatif, rakip, muhlif değil değiliz. Kendimizi anlatmaya çalışacağız. Hiç bir parti ve örgütle organik bağımız yok. Hepsine eşit yakınlık ve uzaklıktayız."
 
Milliyet, 16.11.2014

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.