Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Davutoğlu: Az gelişmiş ülkelerin sesi olacağız

 Davıtoğlu: Az gelişmiş ülkelerin sesi olacağız
TÜRKİYE, dönem başkanlığını devralacağı G-20 için yol haritasını hazırladı. Avustralya’da düzenlenen G-20 toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Aralık’tan itibaren az G-20’de gelişmiş ülkeleri ve zengin ülkelerini bir araya getirmek için çaba göstereceklerini dile getirdi.

TÜRKİYE, 1 Aralık’ta G-20 dönem başkanlığı görevini devralıyor. Dönem başkanlığı öncesinde Avustralya’daki G-20 toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin G-20 dönem başkanlığında herkesin sesi olacağını belirterek, “Mümkünse de düşük gelirli ülkeleri ve G-20 ülkelerini bir araya getirmeye ve birbirlerini anlamalarını sağlamaya çalışacağız” dedi.

Başbakan Davutoğlu, G-20 toplantısı nedeniyle bulunduğu Avusturalya’da “Küresel Gelişmeyi Güçlendirme: G-20 Brisbane Zirvesi’nin Sınamaları ve Katkıları Konferansı”nın kapanış oturumunda konuştu, ayrıca toplantı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri uluslararası sistem içerisine entegre etmek Türkiye’nin en önemli önceliklerinden bir tanesidir” diyen Davutoğlu, böylesi bir küresel ortam içinde ülkeler arasında oligarşik farklılıklar olmaması gerektiğini dile getirdi. Davutoğlu, şöyle devam etti:

KAST SİSTEMİ KALKMALI
“‘Bizler gelişmiş ülkeleriz. Bizler belli problemlerden ari kalırız, yoksulluk gibi problemler bizi etkilemez’ diyemezsiniz. Çünkü gelişmekte olan ülkelerin sermayesi gelişmiş ülkelerle neredeyse baş başa geliyor. Aynı zamanda da mülteciler sorunu var. Bu da şöyle bir sorun yaratıyor. Bu insanlar az gelişmiş, düşük gelirli ülkelerden geliyorlar ve ne mali sermayeleri var ne de ellerinde bir işgücü piyasasına katılabilecekleri becerileri var. Afrika’dan gelen göç de bunun bir örneği. Dolayısıyla bu gelişmekte olan ve az gelirli ülkeleri uluslararası ekonomik sistem içine entegre etmezsek o zaman hiçbir ülke işsizlik ve finansal krizlerden muaf kalamaz. Türkiye en az gelişmiş olan ülkeleri ve düşük gelirli ülkelerin uluslararası ekonomik sistem içerisine nasıl entegre edileceğine kafa yoruyor, bununla ilgili çalışmalar yapıyor.”
Türkiye’nin 2010-2020 yılları arasında en az gelişmiş ülkeler için koordinatör ülke olduğunu, 2015’in ara gözden geçirme yılı olarak belirlendiğini anımsatan Davutoğlu, en az gelişmiş ülkeler bakanlar toplantısının Türkiye’de yapıldığını ve toplantıda “en az gelişmiş ülkeler” teriminin reddedilmesi gerektiğinin konuşulduğunu anlattı. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesela Nepal, ruhaniliğin merkezlerinden birisidir. Nepal’e ‘en az gelişmiş ülke’ nasıl dersiniz? 47 ülke en az gelişmiş ülke olarak sıralanıyorlar. ‘Bizler insanlık adına konuşmalıyız’ diyordum ya işte bir kast sistemi uygulayamayız. ‘Bunlar problemli ülkelerdir, geliri olmayan ülkelerdir’ gibi konuşamayız. ‘Bizler de seçilmiş insanlarız, G-20’yiz, onlar adına her şeye biz karar veririz’ şeklinde bir yaklaşıma giremeyiz.”

AFRİKALIDAN ÇAĞRI
Türkiye’nin Afrika’da son 5 yıl içinde 25 büyükelçilik açtığını anımsatan Davutoğlu, “Bir çok Afrikalı başbakan ve devlet başkanı bize şunu söylüyor: G-20 içinde bizim sesimiz olun. Biz de dönem başkanlığımızda herkesin sesi olacağız ve gündemi bu şekilde hazırlayacağız. Mümkünse de düşük gelirli ülkeleri ve G-20 ülkelerini bir araya getirmeye ve birbirlerini anlamalarını sağlamaya çalışacağız” ifadesini kullandı. Davutoğlu önceliklerinden birinin de istihdam yaratmak olacağını belirterek işsizliğin artmasının 2008 krizinden sonra ortaya çıkan en önemli sıkıntılardan birini oluşturduğunu ve yeni istihdam yaratmanın gerekli olduğunu anlattı. Davutoğlu, Türkiye’nin bu konuda önemli başarılar elde ettiğini dile getirdi. Davutoğlu, “2008’den bu yana Türkiye, 6 milyon yeni istihdam yarattı. Sadece geçtiğimiz yıl için 2 milyon iş yaratıldı” diye konuştu.

İSTİHDAM ÇOK ÖNEMLİ
İstihdamın yanı sıra bunun kalitesinin de arttırılmasının önemli olduğuna işaret eden Davutoğlu, Avrupa’da özellikle genç ve kadın iş gücüne duyulan ihtiyaca dikkati çekti. Davutoğlu, gençlerin ve kadınların iş gücüne katılımının olması durumunda daha dinamik ve yayılmış bir ekonomi elde edilebileceğini vurguladı. Davutoğlu, “3. önceliğimiz de işte bu olacak” dedi. Davutoğlu Türkiye’nin dönem başkanlığında KOBİ’lere önem verileceğini belirtti.

Davutoğlu hedefleri kaleme aldı
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, G-20 zirvesine özel olarak hazırlanan dergide yayımlanan yazısında, Türkiye’nin dönem başkanlığı hedeflerini kaleme aldı ve üye ülkelerin, bir arada hareket ederek daha yaşanabilir bir dünya yaratabileceklerini belirtti. Davutoğlu, “Yaşamak İstediğimiz Dünyayı Yaratmak” başlıklı yazıda, Türkiye’nin 2015 yılında G-20 dönem başkanlığını üstlenmeyi dört gözle beklediğini ifade ederek, 2015’i, politika uygulama yılı yapmayı, G-20 üyelerinin taahhütlerinin kararlı biçimde uygulanmasını, görüşmelerin merkezine oturtmayı hedeflediğini bildirdi.

Türkiye’nin, G-20 Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesi’ni uygulayacak ilk dönem başkanı olacağına dikkati çeken Davutoğlu, en büyük insani yardım bağışçılarından biri olan Türkiye’nin, bu önemli konu üzerinde daha fazla işbirliği için küresel farkındalık inşa etmek amacıyla 2016’da Dünya Yardımsever Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlandığını da açıkladı.

Biz buraya çok hazırlıklı geldik
BAŞBAKAN Davutoğlu toplantıya çok hazırlıklı geldiklerini dile getirerek “Buraya gelmeden önce geçtiğimiz günlerde 25 sektörel yapısal değişim programı çerçevesinde bin 400’e yakın eylem planını tanımladık, 9 sektörde bunu açıkladık” dedi.

İşte Türkiye’nin G-20’de öncelikleri
Temel odak kalkınma ve küresel büyüme
Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin uluslararası sisteme entegre olmasını sağlamak
Çok taraflı ticaret çalışmalarına başlama konusunda ön ayak olunacak
İstihdam yaratacak politikalar uygulamak
KOBİ’lere önem ve destek verilecek
İklim değişikliği gündemi öne alınacak.

‘Tüm insanlar için kapsayıcılık’
BAŞBAKAN Davutoğlu, Türkiye’nin G-20 dönem başkanlığındaki sloganının ‘Tüm insanlar için kapsayıcılık’ olacağını belirterek “İpek Yolu ekonomisi veya Akdeniz çanağı ekonomisi diye bir şey yok. Ekonomide merkez ve periferi ilişkisi var. O kadar geniş bir ağ oluşmuş durumdaki buna vereceğimiz yanıt da artık yüzeysel olamaz daha fazla kapsayıcı olmalı ve dünyanın her noktasını içerisine katmalı. Türkiye’nin dönem başkanlığındaki sloganı ‘Tüm insanlar için kapsayıcılık’ olacak” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu B20 görevini devraldı
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, G-20’nin iş dünyası kolu olan B20’de dönem başkanlığı görevini devraldı. TOBB’dan yapılan açıklamaya göre, B20 Avustralya Başkanı Richard Goyder, Hisarcıklıoğlu’na görevi devretti. Devir teslim sonrası B20 temsilcileri ile bir araya gelen Hisarcıklıoğlu, dönem başkanlığını devralmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtti.

Muhalefet değil ben değerlendiririm
ENERJİ Bakanı Taner Yıldız’a yapılan istifa çağrılarını değerlendiren Davutoğlu şöyle konuştu: “Bakanlarımızın performansları ve istifa edip etmeyeceği muhalefetin işi değildir. Bakanlarımızın performansını muhalefet değerlendiremez. Sayın Taner Yıldız’ın Enerji Bakanlığı döneminde neler yapılmış olduğunu şimdi Başbakan olarak ama daha önce kabine arkadaşı olarak, yan yana oturan kabine arkadaşı olarak en iyi takdir edecek olan benim. Onun için muhalefetin görüşüne de ihtiyacımız yok. Onlar önce seçimlerde yenilgi ardına yenilgi yaşaması sonrasında niye kendilerinin böyle bir etik davranış sergilemediklerini sorgulamaları lazım.”
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlarımızın performansı noktasal olaylarla değerlendirilemez. Tabii önemli bir şeydir, kayıplarımız ama orada ihmali kimin vardır, kimin yoktur. Bütün bunları biz zaten hem ben bizzat Ermenek’e giderek alanda takip ettim hem Ankara’da çok yoğun brifingler aldım hem de bunlar üzerinde iş güvenliği konusunda Türkiye’nin belki de Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı reform paketini açıkladık. Muhalefetin böyle bir takdir gücü de yok. Enerji Bakanımızın verdiği cevap, dediğim gibi siyasi etik içinde verilen cevaptır ama atılacak adımlar konusunda takdir yetkisi sadece bize aittir. Kimsenin bu konuda spekülasyon yapma hakkı yoktur.”

Hürriyet, 15.11.2014

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.