Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Öcalan ile çözümsüz bir süreç

 Kılıçdaroğlu: Öcalan ile çözümsüz bir süreç
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin iktidar olması durumunda çözüm veya barış sürecini nasıl yürüteceğine ilişkin bir soruya, "Sorun çok boyutlu bir sorun. Bütün o boyutlarıyla beraber ele alıp masaya yatırmanız lazım. Kiminle masaya yatıracaksınız, Öcalan ile masaya yatırırsanız bu çözümsüz bir süreçtir" cevabını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Antalya'da düzenlediği çalışma kampında gazetecilerle sohbet etti. Gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan CHP lideri çözüm sürecini ve bu konudaki tartışmaları değerlendirdi. Van Milletvekili Aysel Tuğluk'un "AKP partner olmaktan çıkmıştır. Devletin geleceğini düşünenler ve seküler güçler sorumluluk almalı" şeklindeki sözleri hatırlatılarak CHP partner olur mu? sorusu üzerine Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:


"CHP'nin bu süreçte partner olmasını beklemek doğru değil, böyle bir niyetimiz yok, bu sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin görüşlerimizi kamuoyuna açıkladık, dönemin başbakanına verdik, sorunun nerede çözüleceğinin adresini de gösterdik: Parlamento. Şu ana kadar ortaya çıkan tablo iç açıcı bir tablo değil. Karşılıklı güvensizlik üzerine inşa edilmiş"

"Sürecin bittiğini mi düşünüyorsunuz?" şeklindeki bir soruya ise CHP lideri "Başladığını görmedik ki bittiğini görelim. Hükümet doğu ve Güneydoğu'da ulusal güvenlik açısından ciddi bir zaaf penceresi açmıştır" dedi.

"Öcalan ile çözümsüz bir süreç"

CHP'nin iktidar olması durumunda çözüm veya barış sürecini nasıl yürüteceğine ilişkin bir başka soruya ise CHP lideri şu yanıtı verdi: "Sorun çok boyutlu bir sorun. Bütün o boyutlarıyla beraber ele alıp masaya yatırmanız lazım. Kiminle masaya yatıracaksınız, Öcalan ile masaya yatırırsanız, bu çözümsüz bir süreçtir. Meşru organlarla bir araya gelir, oturulup çözülür. Herhangi bir partnerliğe gerek yok ki. Ben bu sorunu çözmek istiyorum. Parti olarak çözmek istiyorum. Halkın bizi yetkilendirmesi lazım. İktidara geldikten sonra oturulur, tartışılır. Bütün bunları reddedip sıfırdan yeni bir şey getirmeyeceğiz. Halkın kabul etmeyeceği bir taahhüdün altına siyasal parti giremez. AKP, halkın kabul etmeyeceği taahhütlere, kapalı kapılar ardından girmiş durumda, o yüzden sıkışmış durumda."

MHP'ye peşmerge eleştirisi

Peşmergenin Kobani'ye geçişi için verilen izne tepki gösteren CHP lideri, yabancı silahlı kuvvetlere geçiş izni öngören tezkereye evet diyen MHP'yi de eleştirdi. Kılıçdaroğlu "Kendi topraklaramızda yabancı askerin olmasını istemiyoruz. Tezkereye 'evet' diyenlere sormanız lazım. Bunu bilmiyorlar mıydı? 'Şuradan şu asker gelsin...' Bunu kabul etmiyoruz. Bizim milliyetçilik anlayışımızla bağdaşmıyor. Hem izin vereceksin hem de şikayetçi olacaksın" ifadelerini kullandı.

'Demokrasilerde MGK uzun sürmez'

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında yapılan ilk MGK toplantısının 10 buçuk saat sürdüğünün hatırlatılması üzerine ise "Toplantının çok uzun sürmesi aslında Türkiye'de iktidarın görevini yapmadığı şeklinde algılanabilir. Ülke yönetiminde ciddi bir kaosun, boşluğun olduğu anlamında algınabilir. Öyle olduğu da bilinen bir gerçek. Sağlıklı işleyen demokrasilerde MGK bu kadar uzun sürmez" dedi. 'Kırmızı Kitap ortak akıl ile üretilmeli" MGK'da kırmızı kitap olarak da anılan Milli Güvenlik siyaset Belgesinin güncellendiğine ilişkin bir soru üzerine ise CHP lideri "Kırmızı kitap olabilir ama bunlar ulusal güvenliğimiz açısından ortak aklın üretebileceği metinler olmalı" karşılığını verdi.

'Jandarmanın siyasallaştırılması sorun yaratır'

Jandarmanın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması konusunda ise Kılıçdaroğlu "Emniyet, İçişleri'ne bağlandı, hangi hâlde olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir kurum, gelenekleri oturmuş ve iyi çalışıyorsa görevini sürdürmesi gerekiyor ama siz onu alıp siyasallaştırırsanız sorun yaratmış olursunuz. Bu konuda ilgili kurumların mutlaka görüşünün alınması gerekiyor. Danışmadan karar almak doğru değil" dedi.

'Tarhan ile yollar ayrılmıştı zaten'

Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın istifası ve istifa dilekçesindeki eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Biz bir aileyiz ve parti olarak ideallerimiz, hedeflerimiz var, ülkeyi yönetmeye talibiz. Dolayısıyla belli alanlarda görüş birliği içinde mücadele ediyoruz. Ufku dolanlar bizden ayrılabiliyor. Yeni bir olay da değil. Yollar zaten daha önce ayrılmıştı." Davutoğlu'na istifa yanıtı Başbakan Davutoğlu'nun Ak Parti kampında Tarhan'ın istifa dilekçesini okuduğnun anımsatılması üzerine ise CHP lideri "Söyleyecek başka bir şey bulamadı herhalde. CHP'den istifa eden birisinin dilekçesine bu kadar önem veriyorsa, kendi milletvekillerine çağrı yapıyor demektir" dedi.

'Alo ihbar' hattına tepki

Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Afyon kampında açıkladığı; iş kazalarını ve işçi ölümlerini önlemeye yönelik "Alo ihbar hattı"na tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Alo Fatih'in çok fazla etkisinde kalmışlar. Hangi işçi, kendi işverenini ihbar edebilir. Ertesi gün işine son verirler. Adamın dünyadan haberi yok, herkesi Alo Fatih gibi biliyorlar." değerlendirmesini yaptı.

'Yargıca siyasi cübbe'

CHP lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti milletvekilleri tarafından Meclis Başkanlığına sunulan ve Yargıtay ile Danıştay'ın yapısında değişiklik öngören yasa teklifini de değerlendirdi. İktidar partisinin yargıdaki kompozisyonu kendi lehine değiştirmek istediğini söyleyen CHP liderinin sözleri şöyle: "Yargıcın sırtındaki cübbeyi çıkardılar, ona siyasi bir cübbe giydirdiler. Ülkenin hakimi, savcısı bölündü. Düne kadar aynı masada yemek yiyen hakim ve savcılar, seçimlerden sonra masalarını ayırdılar. Türkiye'yi bu duruma kim getirdi? Elbette ki bir siyasi görüşü olabilir. Hakimden şunu bekliyoruz: Yasalara uygun ver kararını. Biz şimdiden ona cübbe giydirdik. Sen sosyal demokratsın, sen ülkücüsün... Nasıl kaynaşacaklar, toplumu etnik kimlik, inanç temelli böldük, yargıyı da siyasi temelli bölüyoruz. Bu tablo vahim bir tablo."

Milliyet, 03.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.