Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Devlet Bahçeli: Belgeli ve ispatlı hırsızlar olarak tarihe geçtiler

 Devlet Bahçeli: Belgeli ve ispatlı hırsızlar olarak tarihe geçtiler
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından 17 Aralık opeasyonuna da takipsizlik kararı verilmesine sert tepki gösterdi. "Haram yiyen aranıyorsa 17- 25 Aralık'ta suçüstü basılan faillere bakılmalıdır." diyen Bahçeli, villada para eritemeyen soyguncuların, AKP'nin belgeli ve ispatlı hırsızları olarak tarihe geçtiğini savundu.
 

Antalya'da Belediye Başkanları Toplantısı'nda hitap eden Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle.

- Haram yiyen aranıyorsa 17- 25 Aralık'ta suçüstü basılan faillere bakılmalıdır. Rüşvet ve yolsuzluk çeteleri, kara paracılar, altın kaçakçıları kutucular, kasacılar, arazi yağmacıları, AKP'yi hücrelerine kadar ele geçirmiştir.

- Villada para eritemeyen soyguncular AKP'nin belgeli ve ispatlı hırsızları olarak tarihe geçmiştir. Çok şükür çiğ süt içmediğiniz için karnınızda ağrı da yoktur. Hesabını veremeyeceğimiz karanlık ilişkimiz altından kalkamayacağız.

- Bulanık ve sorumlu bir yönümüz acaba gün gelir karşımıza çıkar mı diye içten içe kaygılandığımız bir açığımız da bulunmamaktadır. MHP'li belediyeler tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeme konusunda bugüne kadar ahlak ve insanlık mücadelesini alnının akıyla vermiş ve vermeye de devam etmektedir.

MHP'nin geleneksel "Belediye Başkanları Toplantısı" Antalya'da başladı. Toplantının açılışında konuşan Bahçeli, "Aziz milletimiz 30 Mart seçimlerinde partimizin ilkesel duruşunu benimsemiş, demokratik ve kardeşlik çağrısını duymuş, mahalli iradelerdeki başarısını karşılıksız bırakmamıştır. 30 Mart mahalli idareler seçimlerinde oyunu sayısal ve yüzdesel oranda artıran yegâna Parti MHP olmuştur" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, yeni belediye başkanlarına önünüze bakın hedeflerinizin peşine düşün çağrısında bulundu.

AK Parti'yi 17-25 Aralık operasyonları ile eleştiren Bahçeli, " Haram yiyen aranıyorsa, 17-25 Aralıkta suçüstü basılan faillere bakın, rüşvet ve yolsuzluk çeteleri, kara paracılar altın kaçakçıları, kutucular, kasacılar, arazi yağmacıları, hazine hortumcuları AK Parti'yi hücrelerine kadar ele geçirmiştir. Villada para eritemeyen soyguncular, AK Partinin belgeli ve ispatlı hırsızları olarak tarihe geçmiştir. Çok şükür çiğ süt içmediğimiz için karnımızda da ağrı yoktur" dedi.

MHP Lideri vatandaşları, daha adil bir paylaşıma, daha çok fırsat eşitliğine, daha üretken ve milli bir ekonomiye, daha fazla yatırım ve istihdama, daha huzurlu kentlere, daha ahlaklı kazanca, daha doymuş bir aileye, daha sağlıklı bir insana ulaşmak için davette bulundu.

-"BUGÜNKÜ MANZARA, YÜZ YÜZE GELDİĞİMİZ TEHLİKELER OLDUKÇA BÜYÜMÜŞTÜR"-

Türkiye'nin küresel ve bölgesel zeminde mevzi üstüne mevzi kaybettiğini ifade eden Devlet Bahçeli açıklamasına şöyle devam etti:

"Çöken dış politika itibar ve saygınlığımızı silip süpürmektedir. Hain amaç ve emeller öne geçmekte sözünü geçirmekte, psikolojik üstünlük elde etmektedir. Kriz yatırım yapan mihraklar, kutuplaşma bahsine tutunan yığınlar ülkemizi, anarşi ve asayişsizliğe mahkûm etmektedir. Bugünü manzara, yüz yüze geldiğimiz tehlikeler oldukça büyümüştür. Karşımızdaki birinci tehlike, ülkemizi felakete sürükleyen güvenlik tehditleridir. Bölücülük hız kazanmış, terör örgütü taraf sözleri ile muhatap alınmıştır. Sınırlarımız teröristlerin insaf ve eylemlerine terk edilmiştir. Şehirlerimizi asayişsizliğinin çukuruna düşürülmüş, huzurumuz yüzü ve vicdani maskeli eşkıyaların eline bırakılmıştır. Milli ve üniter devlet yapımız tartışmaya açılmıştır. Türk milletinin bin yıllık kardeşliği kurban seçilmiştir. Vatanımızın, devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, dilimizin tekliğine yüz çevrilmiştir."

-" TOPLUMSAL ÇALKANTI VE ÇATIŞMA ALANLARI GENİŞLEMİŞTİR"-

"İkinci tehlike milletimizi bölünmeye götüren keskin cepheleşmedir. Etnik temelde bölünme, inanç temelinde cepheleşme, mezhep temelinde iç ve dış tahrikler artmıştır. Kimlikler kaşınarak gerilim ortamı körüklenmiştir. Toplumsal çalkantı ve çatışma alanları genişlemiştir. İç huzur, barış, kardeşlik ve dayanışma ruhu yara almıştır. Bu yıkıcı tahribat Türkiye'yi içten içe eritmektedir."

ADALETE GÜVEN KALMADI

Bahçeli ahlaki çürümenin devlet ve toplum hayatını bütünüyle sardığını söyledi. Türkiye rüşvet, yolsuzluk, vurgun, talan ve kanunsuzluklar ülkesi haline döndüğünü iddia eden MHP Lideri Bahçeli, "Hukuka ve adalete olan güven duygusu temelden zedelenmiştir. Siyaset kurumu kirlenmiş ve toplum nazarında itibar kaybetmiştir. Büyüme inişe geçmiş, enflasyon ve hayat pahalılığı azmıştır. Yatırımlar azalmış, borçlar fazlalaşmış, işsizlik artmış, iğneden ipliğe her şey zamlanmıştır. Yoksulluk fren tutmamış, sefalet şartları insanımızı esir almıştır. Emeklimiz, işçimiz, esnafımız, memurumuz, köylümüz, çiftçimiz, esnafımız dara düşmüştür. Gelir dağılımında adaletsizlik katlanmış, servet farkı büyümüştür" dedi.

Türkiye, üzerinde hesabı olanların hepsinin AK Parti'yi geçim kapısı olarak gördüğünü ifade eden Bahçeli açıklamasına şöyle devam etti:

"Vatanımız ve varlığımız üzerinde kim plan yapıyorsa AKP'yi kafese almıştır. Bir yanda Rumlara taviz verilmiş, diğer yanda Kıbrıs davasından geri adım atılmıştır. Bir yanda Yunan tezleri makul bulunmuş, diğer yanda Ege'deki haklarımıza gölge düşürülmüştür. Bir yanda Ermenilere mektuplar yazılarak özürler dilenmiş; diğer yanda tarihimize kara çalınmış, isyankarlara övgüler düzülmüştür. AK Parti, Müslüman katilleriyle bir olmuş, birliktelik kurmuştur. AK Parti, haçlı niyetlere payandalık ve paravanlık yapmıştır. Türk'e ve Türkiye'ye diş bileyen, İslam'a yumruğunu sıkan, ecdadımızdan intikam almak için kuyruğa giren ne kadar habis, hasis ve hain mihrak varsa AK Parti'yle masaya oturmuştur."

-"BÖLÜCÜLER AKP'YLE RAHATA ERMİŞTİR"-

"Bölücüler AK Parti'yle rahata ermiştir. Teröristler AK Parti'yle emniyete kavuşmuştur. Herkesi önemle ikaz ediyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcudiyetini, geleceğini ve hudutlarını hayati derecede etkileyen vahim bir güvenlik sorunu sürekli güçlenmektedir. Sınırlarımızın mücavir alanlarında baş gösteren şiddet ve terör vakaları ülke içine sirayet etmekte, insanımıza ağır fatura çıkarmaktadır. Kobani'de iki terör örgütünün kanlı hesaplaşması Türkiye'de kanlı şekilde yankılanmış, teröristler etrafı yakıp yıkmışlar, vurup kırmışlardır. IŞİD'ten kaçan mültecilerin arasına sızan teröristler, Türkiye'deki hainlerle birleşerek sokaklarımızı savaş alanına çevirmiştir. Son gelişmeler ve artan iç gerginlik atmosferi göstermiştir ki, Türkiye ve Türk milletinin etrafındaki çember daralmıştır.

-"İMRALI CANİSİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKILMIŞTIR"-

"Milletimizi koruyacak güvenlik duvarları tahrip olmuştur. Bunun müsebbibi ise tutarsız, işbirlikçi ve teslimiyetçi AK Parti Hükümeti'dir. Hükümet, ülke güvenliğini sağlamakta çok zorlanmıştır. Bu konuda İmralı canisinin gözünün içine bakılmıştır. Silahlı ve silahsız bölücülük moral takviyesi yapmış, alan tutmuş, kendi eylem gücünü sınamıştır. Hainler, Kobani bahanesiyle sokaklara dökülerek neleri yapabileceklerini, hangi zararlara yol açabileceklerini, nereye kadar dayanabileceklerini görmüşlerdir. Kuvvetle muhtemel son olaylar, önemli oranda, Türkiye'nin devlet ve toplum yapısındaki birikmiş tepkinin ölçülmesine de yaramıştır. Şu sıralar yatışmış ve sakinleşmiş gibi görünen olaylar aslında içten içe sürmektedir. Bunun yanında, KCK, yandaşlarını sokaklara çıkmaya, sözde serhildana, yani ayaklanmaya kışkırtmaktadır.

AK Parti ise güvenlik tedbirlerini arttırmak, görünüşte polisin ve askerin elini güçlendirmek için yasal hazırlık içindeyken eşzamanlı olarak teröristlerle pazarlıkların hızını yükseltmiştir."

-"AK PARTİ BUNUN ALTINDAN KALKAMAYACAKTIR"-

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağır hakaretler ettiği, akan kandan mesul tuttuğu, bedel ödeyeceklerini söylediği HDP'liler, şu işe bakınız ki, Kandil-İmralı arasında mekik dokumak için hıyanet limanından demir almışlardır. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan 'polis ve asker sadece kalkan kullanmayacak' sözleriyle sahnede gözdağları verirken, arka planda eline yol haritaları tutuşturulan siyasi bölücüler yeni bir ihanet yolculuğu için hazırlığa başlamıştır. Başbakan ve Hükümet üyeleri, bölücüleri şiddetle eleştirirken, Türkiye'nin güç ve kudretinden bahsederken; sütre gerisinde teröristlerle pazarlık yürütülmesi, ihanet sürecinin canlı tutulması Türk milletine zulüm, eşkıyalığa ortak olmaktır. Gündemde cani başının resmi müzakereci olması konuşulmaktadır. Eğer bu doğruysa AK Parti bunun altından kalkamayacaktır."

-" HÜKÜMET'İN TERÖRİSTLERLE EL ALTINDAN MÜZAKEREYE DEVAM ETMESİ YENİLİR YUTULUR BİR DURUM DEĞİLDİR"-

"HDP'li üç bölücü milletvekili önce Kandil'e gidecek, 21 Ekim'de de İmralı canisiyle masaya oturacaktır. AK Parti'nin İmralı canisiyle müştereken hazırladığı yol haritası hakkında Kandil'deki terör şeflerinin görüşü alınacaktır. Ne acı, ne hazin, ne alçaklıktır ki, Türkiye'yi yöneten iktidar terörü meşrulaştırmak, bölücüleri aklamak için milli ahlak ve şerefle yollarını hepten ayırmıştır. Türkiye'de 6 Ekim'den 11 Ekim'e kadar süren bölücü şiddet her yere egemenlik kurmuşken, Hükümet'in teröristlerle el altından müzakereye devam etmesi yenilir yutulur bir durum değildir. Anlaşılmaktadır ki, 9 Ekim'de Bingöl'de şehit olan iki emniyet mensubumuzun kanı ve canı üzerinde pazarlık yapılmıştır. Bu arada 63'lüklerin bir bölümüne PKK'den sefer emri çıkmıştır. PKK Türkiye'yi cehenneme çevirirken, Hükümet aman dilemiş, taviz vererek terörün önünde yuvarlanmış, hepsinden vahimi izzet ve iffet kaybına uğramıştır.

-"BÖLÜCÜLERİ ŞIMARTAN AK PARTİ'DİR"-

"Bölücüleri şımartan AK Parti'dir. PKK'nın silah bakımını yapan, silah başına çağıran AK Parti'dir. Türkiye'nin parçalanma metinlerini, bölünme reçetelerini yol haritası ismiyle ve çözüm kılıfıyla hazırlayan ihanet yatağı, fitne kaynağı, gayri millilik yuvası Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. AK Parti -HDP-PKK-PYD-İmralı canisi ve küresel şarlatanlar, Türkiye'yi kafa kola almışlar, Kobani'yi göstererek bağrından vurmak için nişan almışlardır. Bu tablonun karşımıza çıkardığı gerçek ise her cephede yaşanan çürüme, çözülme, çöküş ve çaresizliktir. Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, Bakanlardan AK Parti'li parti yöneticilerine kadar çözüm diyenler, süreç tantanasıyla, barış dedikodusuyla aramıza mayın döşemişler, milli bütünlüğümüze hançer sallamışlardır."

-" TÜRK MİLLETİ ÖZ VATANINDA BOĞULMAK İSTENMEKTEDİR"-

"AK Parti'nin PKK'yla iki ucundan tuttuğu süreç zehri, Türkiye'nin önüne konan dipsiz bir uçurumdur. Ahlak, namus, vatan, bayrak, şeref ve haysiyet uçuruma gitmektedir. Bizi biz yapan, milletimizi millet yapan, devletimizi ayakta tutan bütün değerler uçuruma yuvarlanmaktadır. Bin yıllık varlığımızın ve kardeşliğimizin şifreleri, kodları kırılarak bu karanlık uçuruma doğru kayıp düşmektedir. Türk milleti tarihinin en karanlık, en tehlikeli günlerini yaşamaktadır.

Türkiye içerden yarılmak, yıkılmak, parçalanmak istenmektedir. Vatanımız, AK Parti denen teslimiyet ve yıkım kadrolarınca dizlerinin üstüne çökertilmek istenmektedir. Türk milleti öz vatanında boğulmak istenmektedir. Bayrak, gönderinden indirilmek istenmektedir. Ve yıkmak için, dağıtmak için, çözmek için, bölmek için; Gözlerimiz görmesin, kulaklarımız duymasın, ellerimiz kalkmasın istenmektedir. Duyulmasın, bilinmesin, görülmesin diye tertip ve tefrika üretilmektedir. Ne var ki Türk milleti gerçekleri görmeye başlamıştır."

Zaman, 18.10.2014

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.