Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > TOMA Ahmet mi diyelim

 TOMA Ahmet mi diyelim
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken bir basın toplantısı düzenledi
 

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Koç, emniyet güçlerinin yetkilerinin arttırılmasını öngören kanun tasarısını eleştirerek "Bir panik yasasıyla 12 Eylül'ü anımsatan bir yasa düzenlemesi ile karşı karşıya Türkiye. Türkiye'yi uçuruma götürmeniz an meselesi. En temel demokratik haklar kişisel özgürlükler kelepçelenmek isteniyor. Bir devlet kelepçesi takılmak isteniyor. Faşizme çeyrek kala uygulamalarına karşı CHP olarak hem siyasi hem hukuki mücadelemizi vermeye devam edeceğiz" dedi.

Parti Sözcüsü Koç, ayrıca son dönemde gündemde olan eğit-donat uygulaması ile ilgili olarak ise Türkiye'nin bu uygulamayı daha önceden yaptığını savunarak "Siz bunu yapıyordunuz zaten. Bunlar da belgelendi. Milletvekillerimiz gitti Hatay'daki kamplara, sokmadınız. Orada insanların silahlandırıldığını Suriye'ye gönderildiğini dünya alem biliyor. Şimdi bunu uluslararası bir koalisyon projesi olarak gösteriyorsunuz. Kim bu ılımlı muhalifler? Tüm bu eğittikleriniz daha sonra IŞİD'e terörist malzemesi olacak" ifadelerini kullandı.


"HUKUK DEVLETİ İTİNA İLE HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN ÇIKARTILMIŞTIR"


HSYK seçimlerini eleştiren CHP'li Koç, "Böyle değişik üniformalarla siyasi tasvirlerle tarif edilen bir yapı ortaya çıktı. Ne liyakat ne başarı ne kıdem bunlar ön planda değil seçim kriteri olarak. Bir organizasyona bağlılık seçimde kriter olmuş olarak gözüküyor. Belli odaklara bağlılıklar en çok tartışma konusu yapılan özelliklerdi. Hukuk kavramı dışında ne varsa bunların belirleyici olduğu bir süreci yaşadık. Yurttaş olarak adliyede bir işim olduğunda ben hukuk ve adalet mi arayacağım yoksa benim sorunumla ilgili kim karşımda muhatapsa onun siyasi bağını mı soruşturacağım? Siyasi güçlerini kullanarak büyük hırsızlık yolsuzluk olaylarına konu olanlar ne yapacak? Soruşturmalar ne olacak? Hukuk devleti itina ile hukuk devleti olmaktan çıkartılmıştır" açıklamasında bulundu.


"DAVUTOĞLU'NUN SİYASETEN ERGENLİĞE ULAŞMASINI İSTİYORUZ"


Başbakanlık görevinin fiilen askıya alındığı bir döneme girdik diyen, Koç, "Ortada bir şahsiyet var. Her konunun uzmanı. Her sıfatın sahibi. Her uygulamanın emir vericisi. Kendisine başrol falan verilip başbakanlık sıfatı yakasına iliştirildiğini zanneden bir de Küçük Hüsamettin rolünde biri var Türkiye'de. Muhatap alın beni diye bağırıyor ama çık bakalım sen şu Küçük Hüsamettin rolünden. Sayın Davutoğlu'nun yetkileri var gibi gözüküyor. Ama kullanması mümkün değil. Bir müsteşar dahi atayamıyor. Yetki de eylem de cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan kişinin ehliyetinde bulunuyor. Anayasa'da açıkça yazan tarafsızlık ilkesi cumhurbaşkanının görevleriyle ilgili tamamen askıda yok öyle bir şey. Bu makamda bunları söylememeliyim ama diyor, tutamıyor o dilini. Kendi üslubuna jargonuna göre dümdüz gidiveriyor. Davutoğlu'nun siyaseten ergenliğe ulaşmasını hepimiz istiyoruz. Şu gölgeden çıkması lazım" diye konuştu.


"TÜRKİYE 12 EYLÜL'Ü ANIMSATAN BİR YASA DÜZENLEMESİ İLE KARŞI KARŞIYA"

Emniyet güçlerinin yetkilerinin arttırılmasını öngören kanun tasarısına eleştiri getiren Haluk Koç, "Bir panik yasasıyla 12 Eylül'ü anımsatan bir yasa düzenlemesi ile karşı karşıya Türkiye. Türkiye'yi uçuruma götürmeniz an meselesi. Bir panik yasasına ihtiyaç duyuyorsunuz. Baktığını zaman özüne 12 Eylül'ü anımsatmayan birtakım yaptırımlar getiriyor. En temel demokratik haklar kişisel özgürlükler kelepçelenmek isteniyor. Bir devlet kelepçesi takılmak isteniyor. Telefon dinlemeleri, önleyici gözaltına alma kavramları, tutuklukla ilgili yeni düzenlemeler, birtakım yeni katalog suçlar imal edilmesi bunlar kabul edilmesi mümkün olmayan uygulamalar. Alman modeli böyle, İngiliz modeli böyle. Senin amacın ne kardeşim? Polis devleti oluşturma yolunda hiç kendine kalkan arama. Sığınacak bir gerekçe yaratma. Toplumun tümünü kapsayan kişisel hak ve özgürlüklere tecavüz eden bir devlet polisi yaratmaya dönük yasal düzenleme bu ülkelerde yok. Hiç çarpıtma. Faşizme çeyrek kala uygulamalarına karşı CHP olarak hem siyasi hem hukuki mücadelemizi vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


"TOMA AHMET Mİ DİYELİM?"

Başbakan Davutoğlu'nun dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı eleştiren Koç, Davutoğlu'nun TOMA açıklamaları ile ilgili olarak "1 TOMA yakılırsa 10 tanesini yaparız diyor. Senin koltuğun titriyor kardeşim. Zaten sen ayaklarının üstünde duramıyorsun. Ne diyelim sana şimdi bu benzetmeden sonra. TOMA Ahmet mi diyelim? TOMA Ahmet dedirtecek kadar çarpık ifadelerde bulunabiliyor" şeklinde konuştu.


"HÜKÜMET VE ÖCALAN STRATEJİK İŞ BİRLİKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR"

Sokaklar karışınca Abdullah Öcalan'a başvurulduğunu savunan Koç, şunları kaydetti: "Hiçbir şey yaşanmamış gibi kendileri hiçbir olayın içinde olmamışlar gibi dün yokmuş gibi bugünü tarif etme alışkanlığından bu arkadaşları çıkartmak gerekiyor. Siz dün buydunuz. Bunlar söylendiğinde bunlara gözünüzü kapattınız sırtınızı döndünüz. Ne dedik biz? Eli kanlı terör örgütleriyle al külah ver takke tarzı gizli kapaklı ilişkilere girerseniz sonunda Türkiye'yi felakete sürüklenirsiniz dedik. Cevap, her yerde işte CHP zihniyeti bu. Kürt sorunu bir demokratikleşememe sorunudur, dedik. CHP çözüme de barışa da karşıdır dediler. Hükümet ve İmralı'daki Abdullah Öcalan stratejik iş birliklerini sürdürüyorlar. Masayı kuran sensin. Masanın ucunda oturan sensin. Masanın diğer ucunda da en kanlı terör örgütlerinden birinin şu andaki lideri oturuyor. Sokaklar karışınca panik içerisinde Abdullah Öcalan'a başvuruyorsunuz. Kurduğunuz iletişim sistemi ile oradan bir mesaj çıkarttırıp tekrar sakinleştirme operasyonu yapıyorsunuz."


"HÜKÜMET 15 EKİM AÇIKLAMASINA GÖRE BİR STRATEJİ PEŞİNDE"

Hükümetin İmralı ile görüşmelerini eleştiren Koç, "3 yıldır masada halvet oldukları kişilerle her adımı birlikte kararlaştırdıkları Kandil-İmralı-HDP üçlüsü ile şimdi kavga ve çatışma stratejine yöneldiler. Ballı börektiniz. Mesajlar geliyor gidiyor. Devlet size çalışıyordu. Bu strateji değişikliği ne şimdi? Çözüm sürecini el ele yürüten ve süreci hiçbir şeye feda etmeyeceğini ilan eden cumhurbaşkanı ve başbakan birden bire muhatap aldıkları terörist terör örgütü olduklarını IŞİD'den bir farkları olmadığını hatırladılar. Bunu yinelemeye ve satmaya başladılar kamuoyuna. İmralı'da Öcalan hükümete yönelik son mesajında 30 Eylüle kadar bir yol haritası açıklamalarını aksi halde çözüm sürecinin sona ereceğini tehditkar ifadeyle dile getirirken cumhurbaşkanı ve başbakana da 15 Ekim son tarihtir, diye bir işaret yolladı. Hükümet 15 Ekim açıklamasına göre bir strateji peşinde. Tehdit ve şantajın dışarıya karşı göstermelik olduğunu aslında İmralı ve Kandil'in taleplerinin anında bunların nezdinde karşılık bulduğunu ortaya koyuyor. Silah zoruyla çözüm dayatması ne kadar yanlışsa kişisel siyasi çıkarları için bu masada terör temsilcilerini muhatap almak da o derece yanlıştır" diye konuştu.


"EĞİTTİKLERİNİZ IŞİD'E TERÖRİST MALZEMESİ OLACAK"

Suriye'deki ılımlı muhaliflerin Türkiye'de eğitilmesi donatılması ve savaş alanına gönderilmesi konuşmaları ile ilgili olarak Koç, "Siz bunu yapıyordunuz zaten. Bunlar da belgelendi. Milletvekillerimiz gitti Hatay'daki kamplara, sokmadınız. Orada insanların silahlandırıldığını Suriye'ye gönderildiğini dünya alem biliyor. Şimdi bunu uluslararası bir koalisyon projesi olarak gösteriyorsunuz. Kim bu ılımlı muhalifler? Tüm bu eğittikleriniz daha sonra IŞİD'e terörist malzemesi olacak" dedi.


"CHP KURULTAYDAN ÇIKAN İRADE İLE YOLUNA DEVAM ETMEKTEDİR"

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Koç, bir araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre CHP'lilerin Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakan olacağına inanmadığı sonuncunun sorulması üzerine "Anketle siyaset yönlendirilmez. CHP seçimlere 7 ay kala Türkiye'nin içinde ve dışında bulunduğu cendereden bahsediyorum. CHP genel başkanıyla parti örgütleriyle, grubuyla Türkiye'de seçim mücadelesine AKP'nin bu fren tutmaz tutumuna karşı da gereken mücadelesini verecektir. CHP kurultayını yeni yapmıştır. CHP o kurultaydan çıkan iradesiyle de yoluna devam etmektedir" diye yanıt verdi.

Taraf, 15.10.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.