Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Zam sağanağı geliyor

Zam sağanağı geliyor
Kuraklık ve Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerginlikler, Fed’in bugün yapacağı toplantı Türkiye’de yurttaşın cebine zam olarak yansıyacak. Birçok tarım ürünün tarladaki fiyatı şimdiden ikiye katlandı. Buğday yüzde 30 zamlandı. İlaca eylül ayında yüzde 40 zam bekleniyor. Geliri artmayan yurttaş nasıl geçineceğini kara kara düşünüyor.

Yurttaşların kazancı artık mutfak harcamalarına bile yetmiyor. Kazandığı para enflasyon karşısında eriyen vatandaş, bir yıl içinde unu yüzde 55, üzümü yüzde 115, limonu yüzde 112, eti yüzde 7 ekmeği yüzde 12 daha pahalıya yemek zorunda kaldı. Akaryakıta dünyanın en çok parasını ödeyen yurttaşları yakın zamanda fahiş zamlar bekliyor. Eylül ayından itibaren ilaca yüzde 40 zam beklenirken, tarlada geçen yıla göre fiyatı yüzde 30 civarında artan buğdayın önümüzdeki günlere ekmeğe zam olarak yansıyacak. Yağışların azlığı içme suyu sıkıntısını da gündeme getirirken bu alanda da zam yapılacağı konuşuluyor. Geçen haftadan itibaren cep telefonu görüşme ücretlerine de yüzde 5.37 oranında zam yapıldı. Yurttaş artık cepten görüşmeye dakikada 43.89 kuruş yerine 46.25 kuruş ödemek zorunda kalıyor.

Gıda sanayicisinin hammadde temininde yüzde 75’e varan zamlar söz konusu olurken bunun yakında marketlerde satılan ürünlere de fahiş zam olarak yansıtılması gündemde. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, iklim şartları bahanesiyle üreticilerin buğday, fındık ve antepfıstığı başta olmak üzere hammadde niteliğindeki birçok üründe stokçuluk yapıp fiyat yükselttiğini kaydederek “Bıçak kemiğe dayandı. Sanayici de yakın zamanda bu ek maliyeti ürün fiyatlarına yansıtacak” dedi. Kopuz, “Buğday bugün geldiğimiz noktada yüzde 30 zamlı. Yarın belki bu yüzde 40-50’ye çıkacak, gidişat oraya doğru. Bu ortamda ekmeğe de zam gelir. Özellikle belli kalemlerde çok ciddi fiyat artışı söz konusu. Sanayici tedarik ettiği hammaddeyi normal fiyatın çok üzerinde oluşan spekülatif bir fiyatla alırsa sonunda tüketiciye yansıtmak zorunda. Bıçak kemiğe dayandı. Devlet bu işe el koymazsa zamlar kapıda” açıklamasını yaptı. TÜFE temmuzda gıdada ramazan ve kuraklığın etkisiyle beklenen düşüşün olmaması ve başta eğlence-kültür, ulaştırma ve alkollü içecekler-tütün olmak üzere birçok alt grupta yaşanan yükseliş nedeniyle yüzde 0.15’lik artış beklentisinin üzerinde yüzde 0.45 yükseldi. TÜİK’in açıkladığı verilere göre TÜFE’de yıllık artış yüzde 9.32 oldu.

 

İlacın fiyatı yüzde 40 artacak

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, dolar ve Avro’nun yükselmesine bağlı olarak bugüne kadar ilaç fiyatlarına zam yapılması gerektiğine işaret ederek “Maliyetler arttı. Ama bunları hiçbir zaman fiyatlara yansıtmadık. Döviz kuruna bağlı olarak bir fiyat artışı olması gerekiyordu. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve şu anda hükümetin belirlenmemesi nedeniyle fiyatlarda bir ayarlama yapılmadı. Yeni İlaç Fiyat Kararnamesi’nin en geç eylül ayında çıkmasını bekliyoruz. Normal şartlarda fiyatların yüzde 40 artması gerekiyor. Bu bizim beklentimiz. Ancak kararneme ile en az yüzde 4 ile 9 arasında bir zam gelecek. Bu da eylülde hemen fiyatlara yansıtılacak” diye konuştu.

Türkiye’de asgari ücret altında maaş alarak çalışanlar toplam istihdamın yüzde 70’ini oluşturuyor. Asgari ücretliden, bir öğünde kişi başına 75 kuruşla karnını doyurması, 1 buzdolabı için 27 ay çalışması, 311 TL’ye barınması ve ısınması, çocuk başına 2.9 TL’lik eğitim harcaması ile çocuklarını yetiştirmesi bekleniyor.

 

Paranın yüzde 29’u gıdaya gidiyor

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre de nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesimi parasının yüzde 29’unu gıda harcamalarına ayırıyor. Yüzde 33.4’ünü ise ulaşım, konut ve kira gideri olarak ayırıyor. Kira, ulaşım ve gıda, düşük gelir elde eden ailelerin kazandıklarının üçte ikisini oluşturuyor. Dolayısıyla gıda fiyatlarının artması, düşük gelire sahip çalışan için hastalık, çocuk bakımı ve diğer gereksinimler için yaptığı harcamalardan kısmasına neden oluyor. Enflasyonun çift haneye yaklaşması kirada oturan milyonlarca kişi için yeni dönemde zamlı kira anlamına da geliyor.

OECD gelir adaletsizliği araştırmasına göre Türkiye’deki nüfusun en iyi gelir elde eden yüzde 10’luk kesimi ile en az gelir elde eden yüzde 10’luk kesimi arasındaki gelir farkı 9 kat. Türkiye’deki bu uçurum gıda fiyatlarındaki artışın da en çok en az gelirliyi etkilediğini gözler önüne seriyor.

 

Benzin vergisiz de AB’den pahalı

Türkiye’de vergisiz benzin ve motorin fiyatları, temmuzda AB ortalamasının üstünde seyretti. Türkiye’de vergisiz benzin fiyatı AB ortalaması olan 1.97 liranın, vergisiz motorin fiyatı da AB ortalaması olan 2.01 liranın üzerinde gerçekleşti.

Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında vergilendirme öncesi, litre başına 2.12 lira ile benzinin en pahalı satıldığı ikinci, litre başına 2.15 lirayla da motorinin en pahalı satıldığı dördüncü ülke oldu.

Temmuzda ortalama litresi 5.07 liraya satılan benzine ödenen bedelin yüzde 58.19’unu vergiler, yüzde 32.15’ini ürün maliyeti ve yüzde 9.66’sını şirketlerin brüt kâr marjı, motorinde ise 4.42 liralık fiyatın yüzde 51.36’sını vergiler, yüzde 37.10’nu ürün maliyeti ve yüzde 11.54’ünü şirketlerin brüt kâr marjı oluşturdu.

Cumhuriyet, 21.08.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.