Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Bu yolun sonu IMF’ye çıkar

 Bu yolun sonu IMF’ye çıkar
Büyüme hızı \% 4 ama vergiler \% 17 artıyor. Bütçeye gelen para ise verimsiz kamu harcamalarına akıtılıyor. Bu düzen sürerse ekonomi duvara çarpacak. Hükümet borç için IMF’nin kapısına dayanacak
 

Ekonomide eklentiler baş aşağı gidiyor.

Peki, niye beklentiler baş aşağı gidiyor?

Çünkü ekonomik büyüme hızı potansiyelin altında sürüyor. Ekonomik kaynaklar dış ticarete konu malların üretimine yatırılacağı yerde tam aksine dış ticarete konu olmayan lüks konut, lüks AVM, lüks lokanta, lüks otomobile yatırılıyor. Bir de, devlet, ekonomi yüzde 4 oranında büyürken toplam vergi gelirlerini yüzde 17,2 oranında artırıyor. Böylece kaynaklar yatırım yerine verimsiz kamu harcamalarına aktarılıyor.

Niye böyle bir tespit yapıyoruz?

Yapıyoruz, çünkü devletin toplam vergi gelirleri, milli gelir artışıyla aynı düzeyde artmalı. Aksi hâlde vatandaş vergisini, ya tasarruflarından ya da borçlanarak ödemek zorunda kalır. Mevcut durum bize bu hâli işaret ediyor. Çünkü toplam vergilerin yüzde 27’si gelir ve kurumlar vergisi, yüzde 3’ü harçlar, yüzde 70’i KDV, ÖTV ve ithalde alınan KDV gelirlerinden oluşuyor. Bu türden bir vergi dağılımı dar gelirli tüketiciyi zora sokuyor. Tabii bu arada yüksek oranlı dolaylı verginin getirdiği yüksek fiyat nedeniyle vergilerin bir kısmı geriye yansıyor. Dolayısıyla vergi, üretici üzerinde kalıyor. Bu defa artan vergi maliyeti nedeniyle küçük üreticiler üretimden vazgeçip işyerini kapatmaya mecbur oluyor.

Bu arada hemen hatırlatmakta fayda var; demokratik bir anayasa için gerekli değişikliklerin, söz verildiği hâlde yapılmamış olması yerli ve yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiledi. Çünkü hukuk sisteminin öngörülebilir olmaması, keyfî vergi salma ve cezalandırmalar sistemi kilitledi.

Gelelim bunları niye anlattığımıza...

İşler bir süre daha bu şekilde yürütülürse yani hükümet büyüme hızından daha yüksek oranda vergi toplamaya devam ederse bu durum sürdürülemez. Verimsiz devlet harcamaları nedeniyle zaten düşük olan büyüme hızı daha da düşer. Vergi tabanı iyice daralır. Borç alıp vergi ödeyen mükellefler işyerine kilidi vurur. Bu defa vergi gelirleri gerilemeye başlar. Bütçe açığı büyür. Hem yüksek tutarlı bütçe açığı hem de yüksek tutarlı cari açık nedeniyle ekonomi duvara çarpabilir. İşte bu durumda IMF’ye gitmekten başka çare kalmaz.

O hâlde şimdiden uyarmakta fayda var; AKP hükümetleri bu ülkeyi IMF anlaşmasıyla devir aldı, sonra IMF’den bu ülkeyi kurtardı ama tekrar IMF’ye teslim edebilir. Herkesin aklını başına toplayıp öngörülebilir hukuk sistemine dönmesinde fayda var.


***

“Abdullah Kuzu”

Müslüman Kardeşler’e çalışanlardan paralel Engin Ardıç, Cem Uzan’ın Star gazetesinin 28 Aralık 2002 tarihli nüshasında “Abdullah Kuzu” başlıklı yazısında “AKP iktidarının yıpranma süreci sanılandan çok daha çabuk başladı, daha kısa sürede bitecek. Böyle böyle kendi kamuoylarını da küstürecekler. Baksanıza Müslüman bir ülkeye karşı savaşa giriyoruz, Cuma çıkışlarında falan çıt yok! Savaştan sonra yeni bir seçim sath-ı mailine hazır olun. Elbette Recep Tayyip Erdoğan da, ben ne yapayım kardeşim elim kolum bağlı, gördünüz işte bizim Abdullah beceremedi, deyip onu harcamaya ve kendini kurtarmaya bakacak. Bu arada bizim de bir önerimiz var. Sayın başbakan (o tarihte Abdullah Gül başbakan) mahkemeye müracaatla, Gül olan soyadını Kuzu olarak değiştirsin” diyor. Tayyip Bey’in deyimiyle, nerdennn nereyeee Engin.

Taraf, 07.08.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.