Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan'dan önemli açıklamalarErdoğan'dan önemli açıklamalarCumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congressium'da, "Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor" programında konuştu. İşte Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan satır başları: Sultan Alparslan 1071 yılında Anadolu’nun kapısını ebediyen bizlere açtığında hangi duygular içerisindeysek bugün de aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Fatih sultan Mehmet Han 1453’te hangi hissiyatla İstanbul’u fethettiyse biz de aynı heyecanla çalışıyoruz. Gazi Mustafa Kemal 1920’de ilk Meclis’in kapısından dualarla girmişti. Ulus Hacı Bayram Veli biz de aynı hissiyatla devam ediyoruz. Bu millet 1071’den beri barış ve adalet bayrağının peşinde, gök bayrağın al bayrağın altında bin yıldır kesintisiz yürümüştür ve yürümeye devam etmektedir. Bu millet İslam coğrafyasının darmadağın olduğu bir yerde, batıdan gelen Haçlı seferlerine göğsünü siper etmiş bir millettir. Kudüs’ün kapılarını açan bir millettir. Moğolistan’dan Viyana’ya kadar ulaşabildiği her yere barış dostluk dayanışma ve adalet taşımayı misyon edinmiş bir millettir. Bizim ecdadımız arkasında sömürü bırakmadı, arkasında köprüler bıraktı. Camiler, medreseler külliyeler bıraktı. Bizim ecdadımız arkasında kan deryaları değil, mürekkeple inşa edilmiş bir medeniyet bıraktı. “OSMANLI CİHAN DEVLETİ’Nİ BİR KADAVRAYA ÇEVİRDİLER” Yüz yıl önce birinci dünya savaşı başladığında, askerlerimiz Kuzey Afrika’dan Balkanlar’dan çekilirken, biz sırtından hançerleyen değil, “bizi bırakıp nereye gidiyorsun diye hitap edilen ey Türk” olduk. 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Cihan Devleti’ni bir kadavraya çevirdiler. Canlı olarak parçalayamayacakları imparatorluğu kadavra haline getirdiler, ancak cesedini parçalayabildiler. Devlet Güneydoğu’da kendi vatandaşının haklarını görmezden geldi. Dışarda da devlet dostlarına kardeşlerine akrabalarına duyarsız kaldı. Ülkesine sığınan Azeri kardeşlerimiz, İnönü’nün o tek parti iktidarı tarafından, Stalin’in askerlerine teslim edildi. Boraltan köprüsünün karşısında katliam yapılırken bunlara seyirci kalan CHP iktidarı vardı. O Azeri kardeşlerimiz “Keşke bizi Stalin’in askerleri değil siz öldürseydiniz” diyordu. İşte CHP zihniyeti budur. 1946’da Irak Türkmeni kardeşlerimiz katledildi. 1980’de yine Türkmen kardeşlerimiz katledildi. 1991’de Altınköprü’de katledildi, Türkiye sessiz kaldı. Azeri kardeşlerimize, Bulgaristan’daki akrabalarımıza Kosovalı kardeşlerimize yapılan zulme yeterince ağırlık konulmadı, konulamadı. Bu tepkisizlik artık bizim iktidarımızla sona ermiştir. Başbakanlığım döneminde, gittiğimiz her yerde bize şunu söylediler “Buraya ilk gelen bizi bulan bizim hatırımızı soran ilk başbakan siz oldunuz başbakanım” dediler. Oradaki akrabalarımızın sorunlarını konuştuk. Kardeşlerim işte Bahçeli üç buçuk yıl Türkiye’de başbakan yardımcılığı yaptı. Acaba kaç tane Türk cumhuriyetini gidip ziyaret etti? Balkanlara kaç kere ulaştı? Avrupa’da kaç ülkeye gitti? Bunun cevabını versin ya. Acaba benim Türkmen kardeşlerimle ne denli haşır neşir oldu? Örneği görülmemiş derecede mazlumlara Türklere Türkmenlere akrabalarımıza el uzatan hükümet biz olduk. “BİZİM İÇİN MAZLUMUN DİNİ, MEZHEBİ, DERİSİ, RENGİ, IRKI ÖNEMLİ DEĞİLDİR” Gazze’nin yanında durduk. Çünkü Türkiye’ye yakışan budur. Filistin’in Gazze’nin yanında durmak sorumluluktur. Çanakkale savaşlarında bizim yanımızda nasıl durduysa, bizimle beraber orada şehadet şerbetini nasıl içtiyseler biz de bugün aynı şekilde durmak durumundayız. Biz Gazze için sesimizi yükseltince dışardan içerden hedef yapıldık. Gazze’yi bırak Türkmenlere bak dediler. Bizim için mazlumun dini, mezhebi, derisi, rengi, ırkı önemli değildir. Biz Gazze ile ilgilendiğimizden çok daha fazla Türkmenlerle ilgilenen ama bunu usulünce yapan bir hükümetiz. “BUNU KILIÇDAROĞLU DENEN ADAM DA BİLİYOR” “DEFALARCA TAKDİR ETMİŞLERDİR, AMA…” “İŞTE ÇAPLARI BU KADAR…” “BUNU YAPMALARI ASLINDA SUÇ” “CHP-MHP İHANET KARŞISINDA SUSUYOR” Büyük Türkiye’nin düşmanı ihanet şebekelerinin inlerine girdik, giriyoruz. Muhalefetin sorumsuz tavrına rağmen, yardımlarımızı desteklerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Gidin bugün Kırım’a, Kırım tatarlarına konut cami okul yapan biziz. Tarihi eserlerimizi renöve restore eden biziz. Sen neredeydin Bahçeli ya. Bir kere de uğradın mı Kırım Tatarlarına? Yardım elini uzattın mı? Batmıştın, bitmiştin, Türkiye’yi de batırmıştınız ya. Ama biz bunu yaptık, hala da devam ediyoruz. AFAD’a Kızılay’a önemli görevler verdik. STK’larımızı bu alana yönlendirdik. Bugün Balkanlara gidin, ecdadımızdan kalan ne kadar eser varsa bunları ihya eden biziz. Gidin Kosova’ya Fatih Sultan Mehmet Camii’nin restore edildiğini görürsünüz. Göktürk anıtlarına bizzat gittik. 42 kilometre yolu yaptık. Orayı ihya ettik. Daha sonra kendi milletvekili de açılışına gitti. Ben o zaman Türkmenistan’dan geri dönmek zorunda kaldım. Ama arkadaşlarım gittiler. Şimdi Moğolistan’da yine anıtlarımızı bulduk. Onun da şu an yolları yapılıyor. Bize kimse soydaşlarına sahip çıkmayan diyemez. Sahip çıktık çıkıyoruz. Hürriyet, 06.08.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |