Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > İhsanoğlu: Millete devlet imkânlarıyla ulaşılmaz

İhsanoğlu: Millete devlet imkânlarıyla ulaşılmaz

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin tehdit altında olduğunu belirterek, “Sınırlar kevgir gibi oldu. Girenin çıkanın hadi hesabı yok. İnsanlarımız kaçırılırken sadece nutuk atılıyor” diye eleştirdi

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik “O makamlara bizim desteğimiz sayesinde geldi” sözlerine, Köşk adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, “Uluslararası görevlere gelmek bir minnet borcu değil, devlet adına, millet adına yapılan hizmetlerdir. Ben bu hizmetleri çok iyi şekilde yaptığıma inanıyorum” yanıtını verdi. İhsanoğlu, Türkiye’nin tehdit altında olduğunu belirterek, “Sınırlar kevgir gibi oldu. Girenin çıkanın hadi hesabı yok. İnsanlarımız kaçırılırken sadece nutuk atılıyor” diye eleştirdi.

Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Erdoğan’ın seçim çalışmalarında devletin olanaklarını kullandığını tekrarladı ve “ Millete ulaşmanın yolu devlet imkanlarıyla olmuyor. Kalpten kalbe gönül var. Gönülden gönüle bir yol var. O halk o yolu biliyor. Türkiye’de hiç kimse hakikatı saklayamaz” dedi.

ERDOĞAN’A YANIT

Başbakan Erdoğan’ın dile getirdiği “Bulunduğu görevlere desteğimizle geldi” sözlerine de yanıt veren İhsanoğlu, “Benim bu göreve nasıl geldiğim çok açık bir şeydir. Ben bunu her zaman söyledim. Bu Türkiye hükümetinin aday göstermesidir. Fakat Türkiye hükümeti adaylar gösterdi. Kazanmadı. Uluslararası görevlere gelmek bir minnet borcu değil, devlet adına, millet adına yapılan hizmetlerdir. Ben bu hizmetleri çok iyi şekilde yaptığıma inanıyorum” diye konuştu.

 

İsrail’e bağırıyorlar ama ticaret de sürüyor

Köşk adayı İhsanoğlu dünkü İzmir temaslarında, şunları söyledi: “Irak ile ticaretimiz yüzde 34 azaldı. İsrail’e her gün bağırıyoruz çağırıyoruz ama ticaretimiz sürüyor. Bazı siyasetçilerimiz sabahtan akşama kadar lanet yağdırıyorlar. Biz bu ülkelerle 2009 yılına kadar çok iyi geçiniyorduk. Büyük gelişmeler kaydedilmişti, birden bıçak gibi kesildi. Birilerinin rüyalarına, hülyalarına göre dış politika üretmeye çalıştık, bunları ispat etmeye çalıştık. Real gerçeklik vardır. Rüyalara, hülyalara göre yürümez, büyük laflara göre hareket edilmez. Her gün bangır bangır bağırıyorlar, ‘Güçlü bir başkan istiyoruz’ diyorlar. ‘Türkiye’de vesayet vardır’ diyorlar. Seçilirsem, Abdullah Gül’den görevi devralacağım. Gül vesayetin temsilci mi?”

Taraf, 24.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.