Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > ‘Bizim oğlana iş verelim’ derken Türkiye 130. sıraya geriledi
‘Bizim oğlana iş verelim’ derken Türkiye 130. sıraya geriledi
Türkiye’de eş dost tavsiyesi ile istihdam sağlanması iş hayatında verimliliği düşürüyor. World Economic Forum Küresel rekabet raporuna göre iş gücü verimliliğinde Türkiye 2012’de 124. sıradan 2013’te 130. sıraya geriledi.
Küresel krizden izleri henüz iş piyasalarından silinmedi. Amerika ve Avrupa hâlâ işsizlikle mücadele kapsamında tedbirler alıyor. Benzer durumu Türkiye de tecrübe ediyor. World Economic Forum Küresel rekabet raporuna göre iş gücü verimliliğinde Türkiye 2012’de 144 ülke arasında 124. sıradayken, 2013’te 148 ülke arasında 130. sıraya geriledi. Nüfusu uzun süredir değişmeyen Avrupa, iş gücü verimliliğini artırma çalışmaları yapıyor. Türkiye’de bunun öneminin yeterince algılanmadığını belirten kariyer danışmalığı şirketi Odgers Berdtson yönetici ortağı Ayşe Bozoklar, “Her aile 3-4 çocuk yapsa bile 2045’te 95 milyon nüfusa ulaşabiliyoruz. Burada mecburen yetenek ön plana çıkıyor.” dedi. Türkiye’de yetenekten ziyade eş dost tavsiyesi ile istihdam sağlandığından verimlilik konusunda arzulanan durumdan hayli uzakta bulunuyor. Hâlbuki Odgers Berndtson’un Boğaziçi Üniversitesi ile işbirliği yaparak hazırladıkları ‘Türkiye liderliğin yarınına nasıl hazırlanıyor?’ anket çalışmasında işe alım iyi yönetildiği takdirde istihdamın gelir artışına 3,5 kat, kâr marjına da 2,1 katına çıkarabileceği sonucu çıkıyor. Yeteneğini etkin yöneten şirketlerde de çarpan etkisi gelire 2,2 kat, kâr marjına 2,1 kat olarak yansıyor.
Türkiye’nin büyük miktarda yetenek açığı olduğunu kaydeden Bozoklar, Türkiye’deki işsizlik oranının yüzde 10 civarında seyrederken, üniversite mezunlarıyla birlikte bu oranının yüzde 18 olduğuna dikkat çekti. Üniversite mezunları arasında ise işsizliğin yüzde 37 olduğu bilgisini veren üst yönetici, “Türkiye dünyada kamu ve özel harcamalarla birlikte eğitime en fazla para harcayan beşinci ülke. Bu iş gücü verimliliğinin ne denli kötü olduğunu gösteriyor.” diye konuştu.
2012 Temmuz ayında yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile yönetim kurullarının yapılandırılması süreci başlatıldı. Sermaye Piyasası Kanunu ile de halka açık şirketler için ‘Bağımsız yönetim kurulu üyesi’ zorunluluğu getirildi. İlk aşama da birinci grup şirketlere getirilen bu zorunluluk Borsa İstanbul’da işlem gören 6’sı banka 23 şirketi kapsıyor. Banka dışındaki şirketler şunlar: Anadolu Efes, Arçelik, BİM, Coca-Cola, Emlak Konut, Enka, Ereğli Demir Çelik, Ford Otosan, Koç Holding, Koza Altın, Sabancı Holding, Şişe Cam, Tofaş, Turkcell, Tüpraş, Türk Hava Yolları ve Türk Telekom. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ile ‘Uluslararası bağımsız yönetim kurulu üyesi geliştirme programı’ düzenleyen Odgers Berndtson’un Ayşe Bozoklar, birinci grup şirketleri şu şekilde tanımladı: “Borsa İstanbul’da işlem gören piyasa değerinin ortalaması 3 milyar liranın ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerinin ortalaması 750 milyon liranın üzerinde olanlar şirketler.”
Zaman, 28.06.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
