Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ses kayıtlarının bir kısmını Başbakan’ın kendisi itiraf etti

Ses kayıtlarının bir kısmını Başbakan’ın kendisi itiraf etti

5 Mart 2014- Doğan Grubu davası: 4 Mart 2014'te Başçalan adlı Twitter hesabından yayınlanan ses kayıtlarında dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e Doğan Grubu'yla ilgili davayı takip etmesi için verdiği talimata ilişkin bir ses kaydı yayınlandı.

Erdoğan bir gün sonra bu konuşmayı şu sözlerle doğruladı: “İşte dün bir tane daha yayınladılar. Adalet Bakanı'mla benim görüşmem. Bugün malum gazete yayınlamış, çünkü kendileriyle ilgili. Dönen dolapları tabii biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanı'ma bunu yakından takip et dememden daha doğal, daha tabii ne olabilir? Bana ilgili kuruluşumun verdiği bilgiler, SPK'nın verdiği bilgiler, çok tehlikeli bilgiler. Paralel yapı veya paralel yapının dışında yapılar, kirli ilişkiler, ister istemez burayı yakından takip et dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için, milletim için istiyorum. Çünkü bugüne kadar bu ülkede her şey bunların elleri ile iki dudağı arasındaydı.”

5 Mart 2014-MİLGEM ihalesi: Başbakan, aynı gün milli gemi projesi MİLGEM ihalesi ile ilgili olarak işadamı Metin Kalkavan'la yaptığı kaydı da doğruladı. Daha önce Koç Grubu'nun aldığı ihale, Gezi olaylarının ardından Başbakanlık Teftiş Kurulu'na yapılan bir şikâyet doğrultusunda iptal edilmişti. Ses kaydı ile bu şikâyeti armatör Metin Kalkavan'ın bizzat Başbakan'ın talimatıyla yaptığı ortaya çıkmıştı. 5 Mart'taki konuşmasında konuya da değinen Erdoğan, "İhalelerde diyelim ki bir tanesi saf dışı bırakılmış ve şahsıma müracaatı olmuş veya olabilir. Ben de kendisine dava aç diyorum. Ve dava neticesinde o ihalenin iptali çıkıyor ve burada bu ülkenin, bu devletin 100-200 milyon dolar kazancı oluyor." şeklinde konuştu. Oysa ses kayıtlarında Kalkavan'ın Erdoğan'a müracaatı değil, tam tersine Başbakan'ın işadamını yönlendirmesi söz konusuydu. Ayrıca Kalkavan'a dava açmasını değil, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na müracaat etmesi telkininde bulunuyordu. Bununla birlikte bir başka ihale için de fiyat anlaşması yaptıkları görülüyordu.

12 Şubat- 'Alo Fatih' itirafı: ‘Alo Fatih' diye bilinen medyaya baskı konuşmalarını da kabul etti. Erdoğan, o dönemde hükümet komiseri olarak HaberTürk'te görev yapan Fatih Saraç'ı Fas'tan arayarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, ‘Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü göreve çağırdığına ilişkin alt yazıların kaldırılmasını istediği konuşmayı da kabul etti. Başbakan 12 Şubat 2014'teki İspanya Başbakanı ile olan ortak basın toplantısında konu ile ilgili soruya “Fas'tan arama noktasında evet aradım. Açık net ortada. Sadece hatırlatmayı yaptım. Hatırlatmayı yaptığım şahıslar da altyazı ile alakalı olarak bize yapılan hakaretlerle ilgili.” savunmasını yaptı. Oysa Bahçeli'nin konuşmasının tamamında hakaret olmadığı gibi girilen alt yazılarda da bunu hatırlatan hiçbir ifade yer almıyordu.

5 Mart: Kriptolu, güvenilir deyip konuşuyorsunuz!: Başbakan Erdoğan'ın 5 Mart'ta kriptolu telefonlarına rağmen dinlendiğini ifade etmesi de bir ‘itiraf' olarak kayıtlara geçti: “TÜBİTAK gibi bir kurum merkezinde bu dinlemeleri yapıyor ve siz güvenli hattır diye bu görüşmeleri yapıyorsunuz. Kriptolu telefonlar o merkezde dinlenip depolanıyor sonra da çalınıp götürülüyor.”

22 Nisan: Eşimle, çocuklarımla yaptıklarımı verebildiler: Daha önce ses kayıtları için ‘montaj, dublaj' savunması yapan Erdoğan, 22 Nisan'da "Şahsımla alakalı aradıklarını bulamadılar, ancak bakanlarımla yaptığım görüşmeleri verebildiler. Eşimle, çocuğumla yaptıklarımı verebildiler.” şeklinde konuştu.

Zaman, 08.06.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.