Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Maden felaketi kömür sektörüyle siyaset arasında ilişkiye ışık tuttu

 Maden felaketi kömür sektörüyle siyaset arasında ilişkiye ışık tuttu

Türkiye'yi bulandıran maden felaketi, muhalefetin hükümeti gevşek güvenlik standartları ve düşük maaşlara izin vermekle suçlayarak, iktidar partisinin sektöre olan yakın bağlarına ışık tutuyor.

Kömür madenciliği güçlü ekonomik kalkınmaya katkıda bulunarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne olan desteği artırdı.

Fakat batı şehri Soma'da 301 kişinin ölümüne neden olan Türkiye tarihinin en ölümcül sanayi kazasının ardından muhalefet, iktidar partisini kritik cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 3 ay kala olayla ilgili soruşturmayı ağırdan almakla suçluyor.

Muhalefet partileri ve sendikaları AKP'nin düzenlemeleri iyileştirmekten ziyade özelleştirmelerde önceliği hükümet yanlısı iş sahiplerine vermekten yana kullandığını söylüyorlar. Yine aynı şekilde bu durumun iyi bağlantıları olan maden firmalarının uluslararası standartlara kıyasla güvenliği gevşek ve maaşları düşük tutmasına neden olduğu söyleniyor.

Analistlerin söylediklerine göre hükümet ve madencilik firmaları arasındaki bağlantılar bu şirketlerin düşük fiyatla mümkün olduğu kadar çok kömür üreterek işçilere yönelik risklere dikkat etmelerini şart koşmayan yasalar için yolu açıyor.

Hükümet ise bu iddiaları reddederek kazayı tüm detaylarıyla soruşturma sözü verdi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre dün Meclis'te dört saat süren uzun tartışmaların ardından, dört partinin de desteğiyle maden felaketini araştırmak için bir parlamento komitesi kuruldu. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, oylamadan sonra yaptığı bir konuşmada hükümetin ayrıca "en azından acılarını hafifletebilecek, çocuklarının istikbalini garanti altına alabilecek" bir düzenlemeyi görüştüğünü de sözlerine ekledi.

TEPAV araştırma merkezi üretilen her milyon ton kömür başına ölen madenci sayısının Türkiye'de ABD'ye oranla "çok yüksek" ve Çin'e oranla "yüksek" olduğunu söyledi.

İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) başkanı ve eski bir diplomat Sinan Ülgen, "AKP ve kömür arasında bir 'ortak-yaşam' ilişkisi var fakat sıcak ilişkiler madenleri daha az güvenli ve düzenlemeleri daha zayıf yaptı. Şimdi hükümetin bütün suçu madenin şirket yöneticilerine atacağı ve kendisini bu trajedideki bütün sorumluluklardan çekeceği riskini görüyoruz. Bir sonraki siyasi fay hattı bu olacak" yorumunu yaptı.

Türkiye'nin hükümet yanlısı gazeteleri, madenin işletmecisi olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin sahibi firma olan Soma Holding'in başkanı Alp Gürkan'ın resimlerini yayınlayarak felaket için hesap vermesini talep ettiler. Gürkan tutuklanmazken, aralarında madenin işletme müdürünün de olduğu 8 üst düzey şirket yetkilisi ihmalden dolayı ölüme sebebiyet vermek suçundan tutuklandılar. Gürkan iddialara direkt olarak cevap vermezken Çarşamba günü bir yorum almak için de kendisine ulaşılamadı. Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleştirilen bir basın toplantısında şirketinin hükümetle bağlantısı olduğu iddialarını reddetti ve madeni 3 yıldır ziyaret etmediğini söyledi, fakat Mart ayında bir denetimi geçtiği konusunda ısrar etti.

Muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi yasa yapıcısı Engin Altay Salı günü Parlamento'da gerçekleştirdiği bir konuşmada "Şimdi görüyoruz ki iktidar partisi, şirketi topun ağzına koymuş. Bu işin bir de siyasi hesabı var" dedi.

Türkiye hükümeti derin bir soruşturma yapılacağı sözünü verdi ve yasal düzenlemelerde bir "delik" olmadığını söyledi. AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, Çarşamba günü yaptığı bir konuşmada "Bunun örtbas edilmesi, görmemezlikten gelinmesi söz konusu olamaz" ifadelerini kullandı.

AKP'nin iktidara geldiği geçtiğimiz 12 yıl boyunca devlet tarafından işletilen kömür madenlerinin –ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne (EIA) göre elektrik talebinin üçte birini buralar karşılıyor- çoğunluğu özelleştirilerek partiye yakın isimler tarafından satın alındı.

Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, TKİ, yıllar boyunca AKP'nin ülke genelinde düşük gelirli seçim bölgelerinde her yıl yaklaşık iki milyon aileye bedava kömür verildiğini bildiriyor.

Soma Kömür, devletin maden tarafından üretilen bütün kömürleri satın alacağını öngören bir anlaşmaya göre, yıllık 6 milyon ton kömürü hükümete satarken, bu rakam Türkiye'nin toplam üretiminin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor.

İşçiler AKP seçim mitinglerine katılmak zorunda bırakıldıklarını söylerken, yine birçoğu partiye oy vermeleri için baskı altında olduklarını ifade ediyor. Uzun süredir Soma'da İdari İşler Müdürü olarak çalışmış, şirketin genel müdürünün eşi olan Melike Doğru, aynı zamanda Soma'yı idare eden Manisa Belediye Meclis üyesi olarak görev yapıyor. Şirket konu hakkındaki yorum isteklerini tekrar tekrar reddetti.

Maden çalışanı Sefa Köken, Pazar günü televizyonda yayınlanan bir röportajda "Herkes zorla alkış yapıyor, ellerine bayrak veriliyor" dedi.

Soma'daki patlamanın nedeni kesin olarak bilinmezken, ilk bulgular bu patlamanın bir kendiliğinden yanmadan meydana geldiğini ortaya koyuyor.

CHP tarafından Nisan ayında parlamentoya sunulan bir soru önergesi de dahil olmak üzere bir dizi uyarıya rağmen madendeki endişeleri gidermek adına gerekli adımların atılmadığı söyleniyor. Hükümet bir dizi kazanın ardından, Nisan ayında CHP'nin madenlerdeki güvenlik önlemlerini incelemek adına sunduğu önergeyi reddetti.

Muhalefet ve sendikalar bunun ardından hükümetin maden sahiplerini gittikçe daha çok ve ucuz kömür üretmeye zorladıklarını belirtirken, hükümet ve maden şirketi yetkilileri bu iddiaları reddediyor.

Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Örgüt'ünün (ILO) madenlerde güvenlik ve sağlık üzerine anlaşmasında imzası bulunmuyor.

Ankara'da karşılıklı suçlamalar devam ederken Soma'daki madencilerin bir kısmı felaketten bu yana ilk defa tekrar işe döndü. Şimdilik birçoğu sorularına cevap gelmesinin uzun bir süre alabileceğinden endişe duyuyor.

Ali isminde 33 yaşında bir maden çalışanı, "Devletten buna el atmasını bekliyoruz. Daha fazla üretime dayalı baskı yapılmamalı" dedi.

wsj.com, 22.05.2014

 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.