Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüşErdoğan: Asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüşSoma'daki maden faciasında, daha ilk andan itibaren sosyal medyada akla hayale gelmeyecek yalanlar yayılmaya başlandığını ifade eden Başbakan Erdoğan duruma sert tepki gösterdi. Erdoğan, 'İçeride 120 Suriyeli işçi öldü, üzerlerine beton döküldü' diye yazanlar, konuşanlar bile çıktı. Asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüş'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan, Soma'da hayatını kaybeden işçilerin yasal olarak şehit sayılması için talimat verdiğini belirterek, "Anne, babaların, kardeşlerin, çocukların, şehit yakınlarımızın yararlandığı imkanlardan yararlanması için ne gerekirse bunu yapıyoruz, yapacağız" dedi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
''Enerji Bakanımız Taner Yıldız'a Soma'da gösterdiği gayret nedeniyle teşekkür ederim. Kızılay olaydan 2-3 saat sonra olay yerine yerleşti. Sivil toplum örgütleri de hemen Soma'ya intikal etti. Olayın üzerinden 24 saat geçmeden biz de olay yerine gidip incelemelerde bulunduk. '2 BİN 743 PERSONEL HİZMET ETTİ' İSRAİL VE NORVEÇ'E TEŞEKKÜR 'BUNUN HESABINI SORACAĞIZ' 'KURDUN KAPTIĞI KOYUN BENİM MESULİYETİMDE' Soma'da o kömür madeninde emeğiyle çalışan, alınteri dökerek kazançların en helali peşinde koşan, maalesef yaşanan kaza ile hayatlarını yitiren her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Biz aynı davanın neferleriyiz. Aynı hissiyatın, aynı dünyanın, aynı iklimin kardeşleriyiz. Biz onların kömür karalarını onurumuz bildiğimiz için birbirimize kardeş olduk. 'SİNSİCE PUSUDA BEKLEYENLER PUSULARINDAN ÇIKTILAR' 'ASIL SİZİN VİCDANINIZA BETON DÖKÜLMÜŞ'
ntvmsnbc.com, 20.05.2014 Erdoğan o iki isme yine ateş püskürdüBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında "120 Suriyeli işçi öldü, üzerlerine beton döküldü' diye yazanlar, konuşanlar bile çıktı. Asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüş. dedi." Erdoğan ayrıca ölen madenciler için 'bunlar size müstahak' dediği iddia edilen gazeteci Yılmaz Özdil'e çok ağır ifadeler kullandı AK Parti grubu Soma şehitleri için saygı duruşuyla başladı. Soma faciasınınn olduğu saatlerde enerji bakanımızla beraberdik. Hemen bir kriz masası oluşturduk. Kendisi orayı organize ettik. Enerji bakanımıza yaptığı özverili çalışma için teşekkür ediyorum. Allah ondan razı olsun. Sağlık ve çalışma bakanı yardımcılarıma teşekkür ediyorum.
Önümüzde büyük bir facia vardı. Güvenliği sağlamak, madenci kardeşlerimin yakınlarının durumu, madenin durumu, önümüzde bir çok problem vardı. Bunların hepsini aştık. Sağlık Bakanımıza ve ekibine de teşekkür ediyorum. Kısa bir süre sonra Kızılay da Soma'daki yerini aldı ve gerekli müdahaleyi yaptı. Bizler de ekibimizle beraber oraya gidip hizmetlerimizi sunduk. Orada sahra hastanesi kurduk. Burada 282 sağlık personeli çalıştı. İlk anlarda Ocak'tan çıkardıklarımızın bir sıkıntısı yoktu. Son 15-20 tanesinde ise yanma vardı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız psikolojik destek ekibini kurdular. Onlara da teşekkür ediyorum. Ailelere manevi desteğin yanında da maddi destek de sağladık. Hayatını kaybedenlerin resmi olarak şehit olması için gerekli işlemleri başlattık. Bu konuda yarın bakanlar kurulunda ilk adımımızı atacağız. SİVİL ŞEHİT SAYILACAKLAR Soma'daki maden faciasında yaşamını yitirenlerin sivil şehit sayılması için çalışmaları tamamlamak üzereyiz. Yarın Bakanlar Kurulu'na gidecek
"Acıları ortak olanlar, aynı anda yas tutanlar millettir. Bu ülkenin Başbakanı olarak, Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun, benim mesuliyetim altındadır. Bu ülkenin bakanları milletvekilleri, aynı mesuliyet sizlerin de üzerindedir." "Soma'da o kömür madeninde emeğiyle çalışan, alınteri dökerek kazançların en helali peşinde koşan, maalesef yaşanna kaza ile hayatlarını yitiren her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Biz aynı davanın neferleriyiz. Aynı hissiyatın, aynı dünyanın, aynı iklimin kardeşleriyiz. Biz onların kömür karalarını onurumuz bildiğimiz için birbirimize kardeş olduk."
NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ Gerekirse tüm ailelerle tek tek görüşmek suretiyle bir adım atalım diye de düşünüyoruz. Anne babaların, çocukların şehit imkanlarından yararlanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Soma için bazı suistimallerin önün kesmek için AFAD’ın açtığı yardım kampanyasını başlattık. Biz burada bu işi dernekler, belediyeler olmasın istiyoruz. Hepsi AFAD, bu iş için kurulmuş. Sadece Soma’ya ait olmak üzere AFAD bu işi yürütecek. Başbakan yardımcımız Beşir Atalay Bey de bu süreci kontrol edecek. Bütün yardımları teker teker toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını kontrol ediyoruz. FACİA SONRASI MİLLETİMİZ KENETLENDİ Soma’da yaşanan facia sonrasında milletimiz kenetlendi. Bazı istisnai hadiseler dışında 77 milyonun bir olduğunu bütün dünyaya gösterdik. Üç gün milli yas ilan ettik. Bayraklarımızı yarıya indirdik. Soma’nın acısını paylaşan tüm devlet erkanına teşekkür ediyorum. Siyasi istismar aracı olarak bakmayan siyasi partilerimize teşekkür ediyorum. Aynı şekilde sorumlu yayıncılık yapan medya kuruluşlarına bu vesileyle teşekkür ediyorum. Milli takımımıza, sivil toplum kuruluşlarına şükranlarımı sunuyorum. Yurtdışından birçok devlet başkanı üzüntülerini dile getirdi. Hepsi bu üzüntümüzü bizimle paylaştılar. Beni telefonla arayarak başsağlığı temennilerini ileten dost ve kardeş ülkelere bilhassa teşekkür ediyorum. Bu arada Putin aradı, acımızı paylaştılar. Teknoloji olarak neler yapılabilir, ben bu noktada talimatımı enerji bakanıma verdim dediler. Ankara’daki milli gün resepsiyonlarını iptal eden Norveç ve İsveç’e de teşekkür ediyorum. ARTIK BAZI ŞEYLERİ KONUŞMAYA BAŞLADIK Tarifi mümkün olmayan bir acı yaşıyoruz. Madendeki kaza duyulduğu andan itibaren bütün kardeşlerimizi sağ olarak çıkarılmalarına adadık. Bütün bu süreçte bazı siyasetçiler de acılar çok taze iken hep birlikte suçlu aramak yerine şehit ve yaralı kardeşlerimize odaklandık. Şu anda madende hiç işçi kalmadı. Şimdi artık bazı şeyleri konuşmaya başladık. Sizlerin de şunu çok iyi bilmesini istiyorum. Soma’ya kazanın ertesi günü yaptığım ziyarette de söyledim. Bu acı hadiseyi kimse örtemez. Sorumluluğu olan kimse saklanamaz. HESABINI SORACAĞIZ İdari ve adli bütün soruşturmalar yapılacak. Sorumlular her kimse bizim yetkimizde ise biz, yargının alanında ise yargıya teslim etmek suretiyle bunun hesabını soracağız. Bu can alıcı sorunun üzerine çok daha kararlı bir şekilde gidilecek. Gereken adımları atmak konusunda çok daha kararlı olacağız. Özel sektörün ve sendikaların da hassasiyetlerini artıracaklarına gönülden inanıyorum. Hiçbir söz o kanayan yüreklere su serpemeyecek. O acılı gönülleri teselli edemeyecek. Ateş tabii ki en başta düştüğü yeri yakar. Milletimiz kahir ekseriyeti, tamamı demiyorum. Bu ateşi yüreğinde hissetti. Yaşamadan kimse anlayamaz. Cenazeyi defnedip herkesi evine dağıldığında bir vakıa ile karşı karşıyayız. Ruhlarda esen fırtınayı kimse tahayyül edemez. Büyük facialar yaşamış millet olarak belki de herk4estem çok acıları paylaşmayı biliyoruz. Cenaze evinde ocağın tütmeyeceğini biliyoruz evimizde yaptığımız yemekleri taşıyoruz. Komşunun ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oluyoruz. O yetimleri kendi evladımızdan ayrı tutmuyoruz. İşte bizi millet yapan budur. Acıları ortak olan milletir. Aynı anda yas tutan millettir. İşte biz bin yılardır aynı sevinçleri paylaşabildiğimiz için milletiz. Bu ülkenin başbakanı olarak Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benin mesuliyetim altındadır. 77 milyonun içinde sevinenlerin sevinci sevincimse, üzülenlerin üzüntüsü benim üzüntümdür. İnsan bazen göz yaşlarını içine atar. Zamansız her ölüm için göz yaşlarımızı içimize akıttık. Yavrularını canlarından birer parçayı ebediyete uğurlayan anneleri, babaları gördükçe göz yaşlarımızı içimize akıttık. Zamansız aramızdan ayrılan kim varsa yasımızı, kederimizi içimize akıttık. Biz yaşatmanın mücadelesini verenlerden olduk. Faili meçhulleri durdurup canları yaşatmanın mücadelesini verdik. Yakın tarihimizde görülmemiş şekilde sağlıkta yatırım yaparak bu iktidarın başarı grafiğinde birinci sırada olan sağlık olmuştur. VİCDANINIZA BETON DÖKÜLMÜŞ "Milletinden bir ferdin ölümünü sinsice pusuda beklemek, esfeli safilin diye tarif edilen yani aşağıların en aşağısı bir mertebe olsa gerek. Ne acıdır ki biz süreçte bunu da yaşadık, bunu da yaşıyoruz." "Daha ilk andan itibaren medyada, özellikle sosyal medyada akla hayale gelmeyecek yalanlar yayılmaya başlandı. Neymiş? 'İçeride o kadar değil şu kadar işçi varmış, kazanın sebebi şuymuş, madenin sahibi buymuş, madenin ortağı bilmem kimmiş, yardım ekipleri Soma'ya sokulmamış, AK Parti'liler avukatlara saldırmış, madende 15 yaşında çocuk çalıştırılmış, Suriyeli çocuklar çalıştırılmış, içeride 120 Suriyeli işçi öldü, üzerlerine beton döküldü' diye yazanlar, konuşanlar bile çıktı. Asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüş." YILMAZ ÖZDİL'E AĞIR SÖZLER Biz orada cenazelerimizi toprağa verirken bunlara müstahak dedi. Bu şahıs sadece Zeybek oynarken diz çökermiş, önce sen patronunun önünde nasıl diz çöktüğünü söyle, sürüngen sürüngendir. ayağa kalkamazki diz çökebilsin Biri de dediki 'ne şehittir ne gazi niyazi bunlar niyazi" Aynı patronun adamı bunlar. "Bir başka ahlaksız çıkmış, bunun bir musibet olduğunu, o madencilerin ve bu milletin bunu hakettiğini söyleyecek kadar şerefini, insanlığını, haysiyetini ayaklar altına alıyor. Niye? Çünkü Pensilvanya'daki örgüt liderini bir elebaşı gibi değil haşa bir mehdi, mesih gibi görüyor. 'Ocaklarına ateş düşsün' dedi ya, zavallı, şükrediyor. Liderinin o bedduasının tuttuğunu, o bedduanın da Soma'da masum madencileri bulduğuna inanıyor. Yazıklar olsun, bırakın milleti, bu toprakları, bu dine yaptığıınız ahlaksızca saldırıdan dolayı yazıklar olsun."
Milliyet, 20.05.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |