Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: Halk özerkliğe oy verdi

Demirtaş: Yarıştığımız her yerde AKP'yi gerilettik
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş 30 Mart yerel seçimlerini değerlendirdi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Çok uzun süre tartışılacak bir seçim dönemi yaşadık. Sonuçlar şunu gösterdi ki Türkiye’de çok keskin bir kamplaşma var. Yerel belediyeciliğin tartışılması gereken bir seçim yaşamalıydık" dedi. Demirtaş, "BDP olarak AKP ile yarıştığımız her yerde AKP’yi gerilettik, bu çok önemlidir" ifadesini kullandı.

30 Mart yerel seçimleri hakkında açıklamalarda bulunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları:

Seçim tamamlandı, hayırlı olsun. Çok uzun süre tartışılacak bir seçim dönemi yaşadık. Sonuçlar şunu gösterdi ki Türkiye’de çok keskin bir kamplaşma var. Yerel belediyeciliğin tartışılması gereken bir seçim yaşamalıydık. Doğrudan genel seçim havasında bir seçim yaşadık. Ortadoğu’yu bile etkileyecek bir seçim kampanyası yürüttük. Haziran Gezi direnişi, 17 Aralık, tapeler, kayıtlar bütün seçim kampanyalarını etkiledi.

Seçmen kitlesi ağırlıklı olarak görüşünüz ağırlıklı koruyor. Değişik bir seçmen kitlesi gözlemlemedik. Seçim öncesi BDP olarak yüzde 80’ine ulaştık. Çok daha büyük başarılar elde etme potansiyelimiz vardı. Medya desteği asla BDP’den yana değildi. Bariz bir ayrımcılık yaşadık. Anadolu Ajansı ve TRT özellikle ambargo uyguladı. 0 dakika BDP propagandası yaptılar. Sosyal medya ağır bir darbe aldı. Çok sayıda arkadaşımız da tutukluydu.

'Kadınlar önemli bir model olarak siyasi hayatımıza girmiş oldu'

BDP büyük bir başarı elde etmiştir. Bu seçimin belki de tek kazananı kadınlardı. BDP ve HDP çatısı altında büyük bir başarı elde ettiler. Kadınlar önemli bir model olarak siyasi hayatımıza girmiş oldu. Her yerde bir kadın belediye başkanı var. Bu sonuç seçimin sonuçlarından çok daha kıymetli bir sonuçtu diyebiliriz. Seçim kampanyası süresinde Başbakan başta olmak üzere müthiş ötekileştirici, ayrımcılaştırıcı bir dil kullanıldı. Seçime giriyoruz savaşa girmiyoruz dedik, nihayetinde de ortaya çıktı. İlkesiz, belden aşağı siyaset içinde olmadık.

BDP olarak AKP ile yarıştığımız her yerde AKP’yi gerilettik, bu çok önemlidir. Belediye sayımızı artırdık. Bu sonucu elde etmek kolay değildi, BDP bunu başardı. Bizler eksik kaldığımız düşük oy aldığımız yerel yönetimleri kaybettiğimiz yerler için araştırmamızı yapacağız. Halkın organik bir aklı vardır. Herkesin halkın iradesine saygı göstermesi lazımdır.

'Sözlerimizin ardındayız'

Anadilde eğitimden, sağlığa kadar adım atacağız. Verdiğimiz bütün sözlerin arkasındayız. Elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Yerel seçimler aslından genel seçimlerin bir provası gibi oldu. Mümkündür ki genel seçim erkene alınabilir. Her ne olursa olsun hedefe bloke olarak daha kapsamlı olarak çalışacağız. Genel seçimlerde çok daha büyük bir başarı elde edeceğimizi tahmin ediyoruz. Bu seçimde BDP-HDP çok büyük başarı sağlamıştır. Bu sonuçlar kolay elde edilmiyor. Bir muhalefet, bir halk hareketi olarak bu sonucu ortaya koymak kolay değil, Kadın arkadaşlarımız büyük çaba sarf ettiler.

Genç arkadaşlarımız mutfakta isimsiz kahramanlarımız olarak çalıştılar. En ufak bir hükümet desteği yoktu, devlet desteği yoktu ama kösteği de yoktu bunu da belirteyim. Alnımızın akıyla çıktık, etkili sonuçlar aldık. Cezaevlerindeki arkadaşlarımız oylarını vererek destek oldular. Bu seçimin ortaya çıkan başarısı küçümsenecek bir başarı değil. Uzun yıllardır çalışma yaptığımız yerlerde belediye kazandık. Kaybettiğimiz yerde de kazandığımız yerde de halkın iradesine saygı duyuyoruz. TRT’den ajanslara kadar devlet kurumları sınıfta kalmıştır. AKP’nin oylarını artırması, seçimi kazanması uçlarını, günahlarını temizlemez, suçlamaları ortadan kaldırmaz. 

'Halk hırsıza sahip çıkacak diye bir şey yok'

Hırsızlıkla mücadele etmek için çalışmak lazım. AKP’nin oylarını artırmasının nedeni AKP karşıtlığından başka vasfı olmayan cenahtır. Kasetler yerine halka bel bağlansa daha iyi sonuç alınırdı  İlkeli siyasete halk siyaset. Halk hırsıza sahip çıkar diye bir şey yok, hırsızlığın hesabı sorulacaktır, bunu da seçmen de istiyor. Kapsamlı değerlendirmeler yapacağız.

103 belediyemizde BDP yetki kazandı. Birkaç ilde oy düşüklüğümüz var ama buralarda katılım da az bu yerlerde. Bu da bir mesajdır bizim için. Sorgulamamız lazımdır. BDP müthiş bir zafer kazandı.Batıdaki oylarımızın yeterince sandığa yansımadığını düşünüyoruz, araştıracağız. Başarı var ama daha büyük başarı elde edebilirdik.  Seçim sonuçlarından sonra çözüm sürecini pozitif ilerlemesi AKP’nin atacağı pratik adımlara bağlıdır. Koşullar çözüm sürecini ilerletmek için uygun tabii şu anda. Bazı yerlerde belediyemiz el değiştirdi diye halkımızı yalnız bırakacak değiliz. Biz Ceylanpınar’da çok güçlüyüz, teşkilatımız çok güçlü. Belediye kaybedilince ortadan yok olmuyoruz. 

'HDP-CHP görüşmeleri bir şanstı ama...'

Bizim parti olarak iç potansiyelimiz çok büyüktür. Gerek tutuklanmalar, gerek maddi zorluklardan dolayı potansiyelimizi ortaya çıkarmada zorlandık. HDP-CHP görüşmeleri vardı. Bu da bir şanstı aslında ama CHP ilkeli bir ittifakı deneyip kendi ulusalcı unsurlardan arınıp demokratik bir birlik seçmek yerine daha ilkesiz bir ittifak seçti. Bunun da kayıplarda payı var.

'Olağanüstü kongre kararı alınacak'

Araplardan Süryanilerden de oy aldık. Ana dilde eğitim, sağlık, kitap basılması bütün imkanları kullanacağız. Bütün bunların hepsi demokratik özerklik dediğimiz demokrasinin bir parçası. Partimiz yakında toplanıp olağanüstü bir kongre kararı alınacak. Eşbaşkanlık konuş ele alınacak, ancak o zaman belli olacak eşbaşkan olacak isim.

t24.com.tr, 31.03.2014

Demirtaş: Halk özerkliğe oy verdi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkın seçimlerde özerkliğe oy verdiğini belirterek "Demokratik özerklik dediğimiz halkın yerelde ihtiyaçlarının ve sorunlarının çözümünün parçasıdır. Biz bunu halka söz olarak verdik, halk da buna oy verdi. Bu proje halktan destek gördü ve gereğini yapacağız." dedi. 

BDP lideri, Diyarbakır'da seçim sonuçlarını değerlendirdi. Partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı balkon konuşmasına değindi.

BDP'nin Diyarbakır'da oy düşüklüğünü değerlendiren Demirtaş, "Bu bir mesajdır, seçmen niye sandığa gitmez. Veya niye bize oy vermez, bütün bunları sormamız ve sorgulamamız gerekiyor. Seçmenin iradesine ve bize verdiği mesaja saygı duyarız. Demek ki daha çok çalışmak ve daha çok hizmet etmemiz lazım. Demek halkı daha çok dinlememiz lazım." dedi. Demirtaş, Türkiye geneli BDP oylarının düştüğü şeklindeki değerlendirmeye ise "Bugün düşüşten daha çok, beklenen artış olmadı dense daha doğru olur. Batıdaki oylarımızın yeterince sandığa yansımadığını düşünüyorum. Bunun nedenlerini tartışacağız. Mutlaka yetersizliklerimiz olmuştur. Daha iyi sonuç alabilirdik. Ortada bir başarı ama çok daha iyi bir başarı fırsatı vardı." diye konuştu.

Demirtaş, seçimden sonra özerkliğin inşa edileceği söylemleriyle ilgili soruya da şöyle cevap verdi: "Yerel hizmetlerin her alanda kaliteli hizmete getirilmesi gerekiyor. Çok dilli, çok kültürlü hizmetlerin verilmesi. Anadilde eğitimden anadilde sağlık hizmetlerine kadar her yerde bunun altyapısının oluşturulması konusunda belediyelerimiz çaba sarf edecektir. Bu, belediyelerin yetkisindedir ve görevidir aynı zamanda. İnsanlar belediyeye oy verirken kendilerine yaşamlarına tarihlerine yaşadığı yere uygun hizmet etsinler diye verir. Bize oy veren insanların Alevilerin çoğunlukta yaşadığı yerde alevi gibi yaşamak istedikleri için vermişlerdir ve biz bunun gereğini yapacağız. Biz cemevini resmileştireceğiz, hizmet edeceğiz. Araplar, Süryanilerden oy aldık. Onların da inancına göre hareket edeceğiz. Bunu Kürtçe için de yapacağız. Kürtçenin lehçeleri için de. Ders kitaplarının basılmasından ücretsiz dağıtılmasına başka dillerde öykü roman kitaplarının basılıp ücretsiz halka dağıtılmasına ne varsa elimizde bunları kullanacağız. Anadilde eğitimin yapılması için örnek model sınıfların açılması için uğraşacağız. Bunların hepsi demokratik özerklik dediğimiz halkın yerelde ihtiyaçlarının ve sorunlarının çözümünün parçasıdır. Biz bunu halka söz olarak verdik, halk da buna oy verdi. Bu proje halktan destek gördü ve gereğini yapacağız."

CEMAATE OPERASYONA ASLA DESTEK VERMEYİZ

Bir gazetecinin, Başbabakan'ın cemaate yönelik operasyon sinyali verdiğini hatırlatması üzerine Demirtaş, "Siz bir cemaate karşı cemaat olmasından kaynaklı operasyon yapamazsınız. Suç kim tarafından işlenmişse ve elinizde belgesi, bilgisi varsa o kişiye dönük olarak operasyon yapabilirsiniz. Yani bir camianın, cemaatin tamamını suçlu ilan edip, siz camianın ya da cemaatin bütün üyelerini linç edemezsiniz." diye konuştu.

Geçmişte kendilerine yönelik de linç kampanyası yapıldığını anlatarak, KCK operasyonlarını örnek veren Demirtaş, "Bize yapıldığı için biliyoruz. KCK operasyonları adı altında 10 binlerce insan içeri atıldı. Şimdi Fethullah Gülen cemaatine de sırf Fethullah Gülen'in sempatizanıdır ya da ona gönül vermiş diye suçlar, tutuklarsanız, operasyon yaparsanız, BDP olarak biz böyle bir yaklaşıma asla destek vermeyiz. Asla da hoş görmeyiz." şeklinde konuştu.

"BAŞBAKAN YARGIYI KENDİSİNE BAĞLI GÖRDÜĞÜ İÇİN BÖYLE KONUŞUYOR"

"Gerçekten suç işlemiş gizli örgüt mü kurmuş, casusluk mu yapmış, efendim kişilerin özel yaşamını mı dinlemiş bu da Türk Ceza Kanunu'nda suçtur." diyen Demirtaş, bu suçu işleyen kişileri cemaat üyesi mi değil mi bakılmaksızın gereğinin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Demirtaş, "Başbakan, kastettiği buysa bu konuda kimseye şantaj yapmasına, tehdit etmesine gerek yok. Kendisi başsavcısı değil. Varsa elinde bilgi belge savcılara teslim edecek. İnlerine Başbakan'ın kendisi mi girecek? Merak ediyorum kimle birlikte inlerine giriyor. Hangi yetkiyle giriyor, bunu yapacak olan savcıdır. Kendisini yargı yerine koyması kafalarında henüz demokrasinin şekillenmediğini açık ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Başbakan'ın, bu ülkede kişilere yönelik operasyon yapma yetkisi olmadığını anlatan Demirtaş, "Etrafındaki bir tane akıllı da bunu Başbakan'a söylemiyor. Senin böyle bir yetkin yok Başbakan olarak. Sen kime ne operasyonu yapıyorsun? Operasyon yetkisi sende değil, talimat yetkisi sende değil, karar verme yetkisi sende değil, bu tümüyle yargısal bir mevzudur. Ama yargıyı kendisine bağlı olarak gördüğü için maalesef bunları konuşuyor. Bu nedenle biz böyle bir durumda evrensel hukuka bakarız. Mevcut hukuki duruma bakarız. Yoksa öyle cemaat suçludur, cemaati yakaladığınız yerde içeri atın, cemaate inanın insanları doldurun içeri gibi bir linç kampanyasına BDP olarak destek vermeyiz. Masum olan tek insan bile bundan zarar görürse, bu, hukukun katledilmesi anlamına gelir." diye ifade etti.

"SEÇİM SONUÇLARI AKP'NİN BULAŞMIŞ OLDUĞU GÜNAHLARI TEMİZLEMEZ"

Seçim sonuçlarını değerlendiren Demirtaş, halkın iradesine saygı gösterdiklerini dile getirdi. Demirtaş, şöyle dedi: "Fakat devletin kurumları sınıfta kalmıştır. Yeni TRT'sinden Anadolu Ajansı'ndan TEDAŞ'ına kadar. Seçim kampanyası boyunca AKP'nin kazanması için elinden geleni yaptılar. AKP'nin oylarını artırmak için elinden geleni yaptılar. Fakat seçim sonuçları AKP'nin bulaşmış olduğu suçları günahları temizlemez, ortadan kaldırmaz. Yani İnsanlar AKP'ye destek verdi diye hırsızlık, yolsuzluk iddialarına ya da yapılmış hırsızlığa destek verdiği anlamı çıkmaz. Hırsızlık ve yolsuzluktan mutlaka hesap sorulması için gereğini yapmak lazım. Ama bununla mücadele ederken de ilkesiz davranarak belden aşağı yöntemlerle de sonuçlar alınamayacağını birilerinin görmesi lazım. Bugün AKP'nin oyunun artırması ya da korunmasının en önemli nedeni AKP karşıtı cenah olarak adlandırılan topluma hiçbir umut vermeyen cenahtır. Biraz ilkeli siyaset yapılsa biraz ilkeli ittifaklar yapılsa ortak mücadele ve projeler üzerinden seçim kampanyaları üzerin yürütülse kasetler yerine halka bel bağlansa etkili sonuçlar alınır. BDP'nin yaptığı buydu. Bunun sonuçlarını aldığımızı düşünüyoruz."

Demirtaş, ilkeli siyaset yapana halkın sahip çıktığını belirterek, şöyle devam etti: "Halk, hırsıza, yolsuzluk yapana sahip çıkar diye bir şey yoktur. Bunun hesabını AKP'ye oy verenler de soruyor, soracaktır, bunu biliyoruz. Benin hesabının verilmesini AKP'ye oy veren seçmen de biliyor. Ortada bir yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet varsa bunun üzerinin örtülmemesi gerektiğini AKP'li seçmen de söylüyor. Ama AKP'nin karşısına bizler ciddi bir muhalef bloğu çıkaramadığımız için bugün AKP dışında, işte Türkiye'nin doğusunda BDP alternatif görülüyor ve BDP bir yoğunlaşma yaşanıyor. Ama batı olmadığı için AKP oylarını koruyor."

Zaman, 31.03.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.