Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > AB'den sanayileşme hamlesi

AB'den sanayileşme hamlesi

Avrupa ülkeleri ekonomik kriz ve işsizlikten sanayi sektörü olmadan kurtulamayacağını sonunda fark etti. Sanayi sektörünün milli gelir içindeki payının yüzde 20’ye çıkarılması hedefleniyor.

Avrupa Birliği büyüme hızındaki tıkanıklığı atlatmak ve istihdam yaratmak için sanayi sektörüne ağırlık vermeyi kararlaştırmıştı. Avrupa sanayinin teşviki kulağa çok çarpıcı gelmese de, 28'ler Avrupa'sı daha fazla katma değer yaratmak ve yüzde 12'yi bulan işsizlik oranını azaltmak için sınai üretimin artmasından medet umuyor.
Ukrayna krizi olmasaydı son AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinin ağırlıklı konusu endüstri politikası olacaktı. AB Komisyonu sanayi sektörünün teşviki için öngördüğü adımları, ‘Avrupa sanayinin yeniden doğuşu' başlıklı bir raporla liderlerin onayına sundu. Brüksel'deki diplomatlar, Avrupa'daki ekonomik krizin atlatılmasında imalat sanayi kilit rol üstleneceğinden sanayi politikasının önemini koruduğunu belirtiyorlar. AB Komisyonu'nun sanayiden sorumlu İtalyan üyesi Antonio Tajani de sanayi sektörünün yeniden canlandırılması gerektiğini söylüyor. Sanayinin AB yurtiçi gelirindeki payı 2013 yılında yüzde 15'i bulmaktaydı. Komisyon 2020 yılına kadar bu oranın yüzde 20'ye çıkması gerektiği görüşünde.
“Hizmetler sektörüne, araştırmaya ya da bankalara karşı değilim”, diyen Tajani, büyüme ve istihdam yaratmak suretiyle Avrupalılara yardım etmek gerektiğini ve küçük ve orta ölçekli işletmeler de dâhil olmak üzere sanayi sektörünü büyütmeden bu yükün altından kalkılamayacağını söylüyor.

Avrupa sanayisiz olamaz
Sanayi sektörünün Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla içindeki payı Almanya'da yüzde 22'yi buluyor. Bu oran AB ortalamasının bir hayli üzerinde.
Alman Hristiyan Demokrat Birlik partili Avrupa milletvekili Herbert Reul, sanayi sektörünü ihmal ettikleri gerekçesiyle AB ülkelerini şöyle eleştiriyor:
“Münferit Avrupa ülkeleri sanayisizlikte karar kıldı. İngiltere, hizmetler sektörü ve finans branşı üzerinden geleceği yönetebileceğine inandı. Bu ülkeler hata yaptıklarını şimdi anladı. Enerji politikasını Avrupa düzeyinde düşüncesizce iklim politikasına indirgedik. Ama enerji politikası sadece iklim politikası değildir.”
Herbert Reul dünyanın diğer bölgelerinde sanayi sektörünün payının daha büyük olduğunu belirttikten sonra Avrupa'nın geriye düşmesinden duyduğu endişeyi dile getiriyor:
“Avrupa'da çıkarılan bütün yasaların sanayi sektörünü büyütme hedefine uygun olup olmadığı araştırılmalı ve sanayiyi frenleyen uygulamalardan kaçınılmalı. Bir yandan ille de sanayi deyip, diğer yandan bu sektöre ek yükler getirmek olmaz.”

Tüketicinin ve iklim korunmasına öncelik tanıyan Avrupa milletvekilleri bu görüşü paylaşmıyor. Birçok kural ve yönetmelik yüzünden gelişmesine engel çıkarılan işletmelere kolaylık gösterilmesini isteyen Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso orta yolun bulunmasına çalışıyor. Barroso iklimin uzun vadede korunmasının yalnızca modern sanayi tesisleriyle mümkün olabileceğini belirtiyor.

İklim-sanayi çelişkisi
AB ülkelerinin iddialı iklimi koruma hedeflerini tutturması da kolay olmayacak. Komisyon 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonunun yüzde 40 oranında azaltılmasını, ısı ve elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji payının da yüzde 27'ye çıkarılmasını önermişti. Aralarında Polonya'nın da bulunduğu bazı üyeler bu hedefin aşırı ölçüde azimli olduğunu ve milli sanayiye zarar vereceğini savunuyor.
Avrupa sanayinin canlandırılmasında düzenleme ve yönetmeliklerin sayısı azaltılırken aynı zamanda mali teşvikler de uygulanacak. Bölgesel kalkınma fonunun tarımdan sanayiye kaydırılması, ulaşım altyapısıyla internet ağının genişletilmesi planlanıyor. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Ulrich Grillo önümüzdeki yasama döneminin çekirdek projesinin Avrupa sanayinin güçlendirilmesi olması gerektiğini söylüyor. Sanayiciler öncelikle enerji maliyetindeki artışın önüne geçilmesini talep ediyorlar.
Almanya'daki sanayi işletmelerinin kısmen yeşil enerjinin finansmanından muaf tutulması, rekabet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle AB Komisyonu tarafından inceleme alındı. Komisyon rekabet eşitliğini bozduğuna karar verirse Alman sanayi işletmelerinin üretim maliyeti daha da artacak.
Avrupa Parlamentosu üyesi Herbert Reul enerji dönüşümü için elektrik maliyetinin devlet tarafından arttırılmasını eleştiriyor.
“Almanya'da önce enerjinin maliyeti arttırıldı, daha sonra ise bazı istisnalarla sanayinin yükü hafifletilmek istendi”, diyen Reul, bunun Avrupa hukukuna uygun olmadığını ve Almanya'nın sanayi politikasında kendi kurduğu tuzağa düştüğünü de sözlerine ekliyor.

dw.de, 22.03.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.