Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan: Berkin'in eline sapanı kim verdi?

Başbakan Erdoğan: Berkin'in eline sapanı kim verdi?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TRT ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı.

TRT Haber ve Spor Yayınları Daire Başkanı Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gerçeleştirilen programda Başbakan Erdoğan, gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Hakan Albayrak ve Nihal Bengisu Karaca'nın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

-Bir örgütün çetenin devleti ele geçirme operasyonu karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir. Yapılması gereken hukuk içerisinde ne varsa bunun gereğidir.

-Bir ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, bakanlarını dinelyemezsiniz. Bu casusluk suçu.

CEMAATE ÇAĞRI

-2 yıl kadar önce çağrı yaptım. Gelin dedim ülkenize dönün. Bir cevap verdi. Emekli olup da giden bir insan değildi. Bu kişi oradan ülkemi karıştırıyor. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir durum söz konusu. Bu tedbirleri almak için ne gerekiyorsa hukuk içerisinde alacağız.

-Bunun gerçekten dini ilimlerle ilişki halinde olna insana bu yakışır mı? Filancaya rafineri verilmesine nasıl bakarsınız? Oradan bunun olur'unu almak.

-Partilerden istifa edenlerin aslında nedenlerini araştırırsak şantajlar çıkabilir. Bunlar bir şantajcının bir istihbaratçının yapacağı işlerdir.

DEVLETİN İÇİNDE SIZDIKLARI YERLER VAR

-35 yıllık süreçte bunların attıkları bir adım var. 12 yıllık iktidarımız döneminde iyi niyetimizi koruyarak bu günlere geldik. Devletin içerisinde az ya da çok sızdıkları yerler var. Gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum: Şu ifade çok kullanılıyor: 'Hocaefendi dediyse bunda keramet vardır.' Bu çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Bunların bir temel ilkesi var. Kendi amaçları için her şey meşrudur. Bunlara şahit olduğum için rahatlıkla söylüyorum ama açmak edebime ters düşüyor. Bunlarda yalan var, takiyye var, iftira var, fitne, fesat var. Son 2 yıla kadar herhangi bir şey yoktu. Bize de zaman zaman kendi kitaplarını gönderiyor methiyeler düzüyor. Ne oldu ki son 2 yılda şahsım, ailem...hepsini bu ülkede akla gelebilecek her türlü yalanı atma durumuna girdiler. Beni dinlemişler, eşimi dinlemişler, çocuklarımı dinlemişler...Bir Müslüman başka Müslümanı dinleyebilir mi, gözetleyebilir mi? Bunlar bunu yaptı. Bunun sadece ulusal boyutu yok, uluslararası boyutu da var.

KPSS SINAV SORULARININ ÇALINMASI

Dershane konusun yeni başlamış bir konu değil. Hüseyin Çelik'in bakanlığı döneminde talimat verdim. Ülkeyi dolaşırken vatandaşın rahatsızlığı bize aktarılıyordu. KPSS'lerde olanlar, üniversite imtihanlarında olanlar, bunlarla ilgili de bazı incelemeler var. Kim bilir buralardan nerelere ulaşılacak. Bakıyorsunuz KPSS'de karı koca aynı puanı alıyor. Hata yok, Tam puan alıyorlar.

ERDOĞAN'DAN CEMAATE ŞANTAJ SUÇLAMASI: KIZINIZ ERKEKLERLE....

Dershanelerin bedelleri 1500-2000 bin TL'den başlayarak, 20 bin TL'ye gidiyor. Burası seçici olduğu için onlara rahat geliyordu. Şimdi bunların hepsi dökülüyor. 2015 1 Eylül'üne kadar buna sabredeceğiz. Dershanelerde açık açık, oralarda ders verenlerin pedagojik formasyonu yok. Yani kaçak olarak öğretmenlik yapıyorlar. Bu şekilde bunu götürüyorlar. Bunlar dersten öte, kendi dershanelerin propogandasını ve bize de hakaret etmenin her türlüsünü yapıyorlar. Yurtlarda tehdit ediyorlar. Mesala bir şehrimizde kızlar geldi, eğer onların dediğini yapmazsak, annemi babamı arayarak, üniversitedeki erkek arkadaşlarımla yaptığmı görüşmeden hareketle, 'kızınız erkeklerle meşru olmayan hareketler içinde, bu tür telefonlar edecekler' dediler. Orada bile şantaj var.

İZLEMEYİ DİNLEMEYİ MESLEK HALİNE GETİRMİŞLER

CHP lideri kasetle CHP'nin başına geldi. Ben insani görevimi yaptım, o görüntüler 30 dakika içinde sosyal medyadan düştü. Baykal benden belge istiyor. Bak diyorum ki,sana bu işi yapanlar bunlar. Bize teşekkür etmesi gerekirken aksini söylüyor. Aynı şekilde Hamzaçebi'nin başına gelenler, bunlar. Bunlar bu işi meslek edinmişler.

ALİ FUAT YILMAZER'İN İDDİALARI İÇİN: BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEK

Ergenekon ve Balyoz'daki tutuklamalardan Başbakan Erdoğan'ın haberi vardı, talimatları verdi ifadesi A'dan Z'ye yalan. Bunlar o kadar adi, seviyesiz ki. Bunlar takıyeyi leblebi çekirdek gibi yerler. Bunların hayatları bu. Sen bi kere hayatında benimle kaç kere görüştün. Ama ben senin yargıyla münasebetlerini bilen birisiyim. Bu işlerde ne kadar tezgahtar olduğunu bilen biriyim. Tabi bunun bedelini ödeyecek.

CHP Mİ DEĞİŞTİ, PENSİLVANYA MI?

Kılıçdaroğlu başörtüsü sorunun çözdüm diyor. MHP de devlet dairelerinde başörtüsüne karşıydı. Sadece üniversiteye destek veriyordu. 411 el kaosa kalktı denildi. Şimdi kalkmış diyor ki, başörtüsü sorunun ben çözdüm diyor. Yalan var, takiye var. iftira var.  Aynı anlayış Pensilvanya ile çakışıyor. Demekki icazet alınıyor. MHP okyanus ötesine verip veriştiriyordu. Meclis'te Kılıçdaroğlu soruşturma istemişti. Şimdi bakıyorsunuz yakınlaştılar. CHP mi değişti, Pensilvanya mı değişti. Olsa olsa Pensilvanya değişmiştir. CHP'de değişen bir şey yok. Said-i Nursi'yi Pensilvanya'daki zat yıllarca istismar etti. Bir kez bile görmüş değil. Sad-i Nursi'yle beraber bulunmuş insanlar, birçok açıklamayayla Pensilvanya ile ters düşmüş durumda. 

SEÇİMLERDE HİLE İDDİASI

Bunlar her yola başvuracak. Biz de tedbirimizi alacağız. Ama ben teşkilatıma inanıyorum, güveniyorum. Sadece üye sayımız 9 milyon civarında. 3 milyonu aşkın bayan, 1 milyon genç üyemiz var. Burada ajansların önemli rolleri olacak, medyanın önemli rolü olacak. İnşallah en az zararla bugüne kadar olanın dışında inşallah bir önceki yerel seçimle mukayese edilemeyceek bir neticeyle neticelendireceğiz. Ben diyorum ki eğer 1. olmazsak ben çekilirim. Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyorum, 3 seçime girdin nal topluyorsun. Hiç rahatsız olduğu yok. Bahçeli'ye bakıyorsun rahmetliden sonra oturdu oraya kalkmayı bilmiyor.

ERGENEKON DAVASI VE TAHLİYELER

Güvenlikte bir kaide vardır. Her operasyonun bir adı vardır. Bu Ergenekon olur, Balyoz olur. Bu konularda güvenlik maharetlidir. Bizim 26 maddelik Anayasa değişikliği ile bir süreç başlattık. O sürece CHP, MHP ve BDP katılmadı. Bütün Türkiye'yi hallaç pamuğu gibi attık. Bu değişikliği Anayasa'da yaptık. 7 veya 10 yılı 5 yıla çeken bir düzenleme getirdik. Bu neticelenmiyor, bu halde bu insanlar içerde niye dursun kardeşim. Bu yargı neden kararını vermiyor. Bu zulümdür. Tutukluluk süresi içinde yargı daha sonra bunlarla ilgili beraat kararı verirse bunların hakkını kim ödeyecek. Bu zulüm değil mi? Biz bunu 5 yıla çekelim dedik. Bireysel başvuru hakkını getirdik. Buna da itiraz ettiler. Kimisi tutuksuz yargılanmak üzere buradan çıktı, kimi de süresi dolmadığı halde çıktı. Bunlar beraat etmedi, tutuksuz olarak yargılanmaya devam edecekler. Sadece yurtdışına çıkamayacaklar. Bunların hiçbirinin şahsımla, partimle yakından uzaktan ilgisi yok. Bunlar aldıkları ani kararlarla, askerlerimizi, başta Genelkurmay Başkanımız olmak üzere içeri aldılar. Benim Genelkurmay Başkanı ile yaptığım açıklamalar bütün Türkiye'nin malumudur. Tutuksuz yargılanması gerekitğinii söylediğimiz gibi, yargılama merciinin de Yüce Divan olduğunu söyledik. Neyseki tahliye verildi. Bu bir rahatlama sağladı. Uzun tutukluluk sürelerine karşı başından beri itirazım var. Şu an içerde masum insanlar olduğunu biliyorum. 14 yaşındayken mahkumiyeti tescil edilen bir Yakup Köse var. O da 10 yıl hapis yattı.

AİHM'İN ÖCALAN KARARI

Ortalık Türkiye'de karıştırılıyor. AİHM bir karar alıyor. Ülkemizi sadece karıştırmaya yönelik. Batı'da olmayan bir uygulama, İmralı için yapılırsa, kendilerini haklı çıkarılacak yalan yanlış bir rapor.

BERKİN ELVAN YANITI

Ekmek almaya giden bir çocuğun elinde sapan, yüzünde poşunun ne işi var. Çocuğun annesinin açıklaması enterasan. Çocuğumun katili Başbakan'dır diyor. Çocuğunun mezarına misket atıyor. Cebinden demir bilyeler, patlayıcılar çıkıyor. Enterasan bir durum. Malum medya, Doğan Grubu, ismi açıkça veriyorum artık. Sanki o çocuğu polis hedef alarak ona gaz atmış. Bunlar tamamıyla teröre bulaşmış. Bu çocuğu oraya taşıyan zihniyettir lanetlenmesi gereken. Eline sapanı veren kim, patlayıcıları veren kim. Lanetlenmesi gereken bu. Oradaki terör grubuyla polis mücadele halinde. Diğer tarafta Burakcan. 42 kovan bulunuyor. DHKP-C bunu üstleniyor. Kılıçdaroğlu, ışıklar söndürüldü diyor. Ama onun babasının yaptığı açıklamaya bak. Vatanımız sağolsun diyor. O kalkıp da katili şudur, budur demiyor. Öbür tarafta Tunceli'de, anamuhalefetin başının memleketi, oradakiler kalkıyor o polisimizi öyle bir noktaya getiriyorlar ki, kalp krizinden hayatını kaybediyor. Menderes'e kadar gidiyorsunuz, yapılanların hepsi 27 Mayıs'ta yapılanların benzeri. Sanki arşivden bunları çıkarmışlar, bunu uygulamaya çalışıyorlar. Gezi de de bunu gördük. Ukrayna, bizimkinin benzeri, Mısır, benzer şeyler. Şimdi 17 Aralık'ta onlar tutmayınca farklı bir projeyi uygulamaya koydular.

Radikal, 19.03.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.