Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Demokratik Açılım > Öcalan çağrı yaptı, üç PKK'lı grup 'teslim' için yola çıkıyor

Öcalan çağrı yaptı, üç PKK'lı grup 'teslim' için yola çıkıyor

Öcalan'ın avukatlarına 'açılım sürecinde tıkanma var. Barış grupları devreye girsin' çağrısı üzerine PKK Kandil, Mahmur ve Avrupa'dan 30 PKK'lıyı gönderiyor

Öcalan’ın çözüm süreciyle ilgili ‘tıkanan sürecin önünü açmak için barış grupları önerisi’ üzerine PKK, Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan üç ayrı barış grubunun teslim olmak üzere Türkiye’ye gönderileceğini açıkladı.
Öcalan’ın, 9 Ekim 2009’da avukatlarına, ‘Kürt sorunun çözümünde askeri ve siyasi yöntemlerintıkanıklığı yaşadığı, bu tıkanmanın aşılması ve siyasetin önünün açılarak demokratik çözüm sürecinin gelişmesi için bir kez daha barış gruplarının devreye konulması yönünde çağrı yaptığı’ açıklandı. Bu çağrı sonrası PKK Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan yaklaşık 30 kişinin teslim olması için çalışmalara başladı. PKK’lıların bir haftaya kadar teslim olabileceği belirtiliyor.
Öcalan, Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirildikten sonra yaptığı bir çağrıyla, PKK’dan 22 Eylül 1999 tarihinde ‘iyi niyet adımı’ olarak iki ayrı barış grubunun gönderilmesi istemişti. 1 Ekim 1999 tarihinde Ali Sapan, Seydi Fırat, M. Şirin Tunç, İsmet Baycan, Sohbet Şen, Yüksel Genç, Yaşar Temur ve Gülten Uçar’dan oluşturulan grup Türkiye’ye giriş yaparak güvenlik güçlerine teslim olmuş ve tutuklanarak Muş E Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. Öcalan’ın ikinci barış grubu çağrısında ise Haydar Ergül, Ali Şükran Aktaş, Aygül Bidav, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak, Aysel Doğan, Hacı Çelik ve Dilek Kurt 29 Ekim 1999 tarihinde Viyana’dan havayoluyla Türkiye’ye gelmiş ve yedi ile 15 yıl arasında hapis cezaları almıştı.

Beş yıl dağda kalmıştı
Beş yıl dağda kaldıktan sonra ilk ‘barış grubu’yla Türkiye’ye gelerek teslim olan Yüksel Genç, Radikal’e, girişimin hem Türkiye’ye yönelik bir samimiyet testi hem de sürecin önünü açabilecek somut bir adım olarak ifade edilebileceğini söyledi. Genç şöyle konuştu:
“Biz Öcalan’ın çağrısına yanıt vermek isteyen birçok arkadaş olarak konseye başvurup seçildik. Dönüş çok farklı bir karar. Biz devlet yapılanmasının çok katı olduğunu biliyorduk. Gelirken belki de silahları bile bırakmaya fırsatımızın olmayacağını, yolda bir yerde bir pusuda yaşamımızı yitireceğimizi düşünüyorduk. ‘En kötü ihtimal yolda ölürüz, en iyi ihtimal cezaevine gireriz’ demiştik. Ama şimdi gelecek gruplar en kötü ihtimal cezaevine girecek. Hatta bunun da olabileceğini tahmin etmiyorum. Çünkü bir aydır devlet, mevcut yasalarını tutukluların serbest bırakılmasına uygun olduğunu ilan ediyor. Bu yasaların uygun olup olmadığını geleceklerle anlamış olacağız.”

Silopi’de yedi PKK’lı teslim
Bu arada Şırnak’ın Silopi ilçesinde PKK’nın dağ kadrosundan kaçan yedi terörist, Silopi’de güvenlik güçlerine teslim oldu. Yedi PKK’lı adliyeye sevk edildi.

Radikal, 17.10.09

Dağdan eve dönüş başlıyor

Öcalan'ın "Türkiye'ye gelin" çağrısına olumlu yanıt veren PKK'nın ilk barış grubu pazartesi günü Silopi'den giriş yapacak. DTP barış grubunu sınırda karşılayacak.

Abdullah Öcalan'ın, "Barış grupları Türkiye'ye gelsin" açıklamasının ardından PKK da barış gruplarını göndereceğini açıkladı. Fırat Haber Ajansı'nda yayınlanan KCK açıklamasında, örgütün Avrupa, Mahmur ve Kandil'den üç ayrı grubu Türkiye'ye göndereceği bildirildi.

Açıklamada şöyle denildi: "Hareketimizin yönetimi, çağrıyı yerinde ve uygun görmüş bulunmaktadır. Aynı zamanda bu yönlü görüş ve öneriler sunan bazı dostların da önerilerinin .gereğini yerine getirecek olan bu kararımız temelinde üç ayrı barış grubu Türkiye'ye gönderilecektir. Biri Kandil, biri Mahmur kampından birisi de Avrupa'dan düzenlenecek olan bu barış gruplarının amacı, Türkiye'de demokratik barış sürecine yol aldırmak, yumuşama ortamını geliştirmek, gerçek bir barışın gelişmesi için psikolojik atmosferi oluşturmaktır. Biz kendi cephemizden bu çağrının gereklerini yerine getirerek, barış ve demokratik çözümdeki .samimiyetimizi, ısrarımızı ve Kararlılığımızı bir kez daha ortaya koymuş bulunuyoruz."

 

İLK GRUP MAHMUR'DAN

Abdullah Öcalan, 9 ekimde avukatlarıyla görüşme yaptı, Öcalan'ın çağrısı önce Kandil'e ulaştı. PKK üst yönetimi konuyu değerlendirdikten sonra hazırlıkları başlattı, önceki gün Öcalan adına yapılan açıklamanın ardından PKK'dan gelen açıklama da gelişmelerin böyle seyrettiğini gösteriyor.

 

İlk grubun Mahmur'dan, ikinci grubun Avrupa'dan son grubun da Kandil'den geleceği tahmin ediliyor, örgüt, böylece üst yönetiminden göndereceği grubun Türkiye'de nasıl karşılanacağına dair ipuçlarını görmek istiyor. Alınan bilgilere göre Öcalan, ilk grubun kısa bir süre içinde gönderilmesini istedi, örgütün, beş gün sonra çağrıyı yayınlaması, bu süre içinde güvenlik tedbirleri ve diğer hazırlıkların tamamladığını gösteriyor. PKK'lı ilk grubun 19 Ekim Pazartesi günü Silopi'den Türkiye'ye giriş yapması bekleniyor.

 

TÜRK: KARŞILAMAYA GİDECEĞİZ

 

DTP ve İHD pazartesi günü Silopi'de gelecek ilk grubu karşılamak için hazırlıkları başlattı. Alınan bilgilere göre DTP'li belediye başkanları, milletvekilleri, parti yöneticileri ve sivil toplum temsilcileri aynı gün Silopi'de miting düzenleyecek. Hazırlıklar, kongre sonrası önceki gün ilk PM toplantısı ve dün de MYK toplantısını yapan DTP'nin de gündemindeydi. Parti yönetimi yapılacak hazırlıkları görüştü. Tarafa açıklama yapan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 19 ekimde Silopi'ye giderek gelen grubu karşılayacaklarını söyledi. Türk, 1999 yılında gelen grupların barış için fırsat olarak değerlendirilmediğine işaret ederek "Bu fırsat heba edilmesin" dedi.

 

Türk şöyle devam etti: "Bu önemli bir çağrı, soruna ciddiyetle yaklaşıp barış için doğru adımlar atılmasını önemsiyoruz, destek veriyoruz. Biz de karşılamak amacıyla Silopi'ye gideceğiz. Çözüm konusunda tartışmaların yoğunlaştığı bir süreçte, madem hükümet biz çözeriz, diyor o zaman samimiyetini göstersin. Bu kez 1999'dan farklı bir dönem yaşıyoruz. Tarihte bazen fırsatlar çıkar. Fırsatlar heba edildiği zaman büyük acılara yol açar. Umut ediyoruz tutuklanma ve cezalandırma gibi bir şey yaşanmaz, barış için bir fırsat olur."

Zaman, 17.10.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.