Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Facebook’un gerçek amacı ne?

Facebook’un gerçek amacı ne?
Facebook’un Whatsapp’i satın alması daha fazla veri toplayabileceği endişesine yol açtı. Ancak analistler bundan daha fazlasının da söz konusu olduğu uyarısında bulunuyor.

Facebook kurucusu Mark Zuckerberg Whasapp'in satın alınmasına ilişkin açıklamasında, "Whatsapp ve Facebook aynı misyonu, dünyayı daha iyi birbirine bağlama misyonunu paylaşıyor“ dedi. Zuckerberg sözlerini, “ Whatsapp yakında 1 milyar kullanıcıya sahip olacak. Bu kilometre taşına ulaşan her internet uygulaması inanılmaz değerlidir“ şeklinde sürdürdü.

Whatsapp beş yıl önce kullanıma sunulduğundan bu yana inanılmaz ölçüde büyüdü. Ayda 450 milyon kişi uygulamayı kişisel ya da grup konuşmaları için kullanıyor. Bir günde 1 milyon kullanıcının mesaj, fotoğraf ya da video ve audio verileri göndermek için kullandığı tahmin ediliyor.

Dijital hakları savunan Hollandalı "Bits of Freedom" adlı girişimden Janneke Sloëtjes'e göre ise bu satın alımın dünya piyasalarına erişimle bir ilgisi yok.

Whatsapp, ABD'de çok popüler değil. Ancak Avrupa ile Hindistan ve Brezilya gibi gelişen piyasalarda, gençler arasında mesajlaşmanın yaygın olduğu ülkelerde Whatsapp baş aktörlerden biri konumunda. Facebook'un Whatsapp yardımıyla son zamanlarda sosyal medyadan ayrılan genç kullanıcıları yeniden kazanabileceği belirtiliyor.

Altimeter danışma şirketinden analist Rebecca Lieb, Wall Street Journal'a verdiği röportajda, Whatsapp kullanıcılarının demografik bileşiminin Facebook'un uygulamayı satın almasında kesinlikle önemli bir etken olduğunu dile getirdi. Lieb, “Bu şekilde artık kısa mesaj göndermeden yaşayamayan gençleri kazanmak istiyorlar“ dedi.

Hedef verilere ulaşmak mı?

Ancak uzmanlar 19 milyar dolarlık (yaklaşık 13,8 milyar euro) satış fiyatı ışığında, bunun sadece genç kesimi kazanmak için yapıldığından şüphe ediyor. Sonuçta Whatsapp‘ta reklam yok ve çok az kazanç sağlıyor. Kullanıcılar yılda 1 dolar ödüyor. İlk yıl kullanımı ise ücretsiz. Analistler asıl amacın verilere ulaşım olduğu kanısında.

Access adlı dijital haklar savunucusu örgütten Raegan MacDonald, DW'ye verdiği röportajda, "Bu alım Facebook'un veri havuzunu büyütecek. Firma verilerin toplanması ve değerlendirilmesiyle para kazanıyor“ diyor. MacDonald, bu muazzam satış fiyatının da kişisel bilgilerin ne kadar değerli olduğunu ortaya koyduğunu savunuyor.

Facebook'un patronu Zuckerberg, güvenlik konusunda ne tür planları olduğu hakkında açıklama yapmadı. Whatsapp kurucusu Jan Koum ise firmasının ayrı bir kullanım olarak kalacağını belirtti.

Ancak Janneke Slöetjes "Whatsapp sunucuları gelecekte Facebook sunucuları olacak ve bu durum, Facebook'u bu yeni verileri kullanmaktan alıkoyamayacaktır“ şeklinde uyarıda bulunuyor.

Whatsapp geçmişte, sürekli kullanıcıların özel yaşamına ne kadar dikkat ettiğini dile getirmişti. Bunun, Ukrayna'da dünyaya gelip daha sonra Kaliforniya‘ya yerleşen kurucu Koum için ne kadar önemli olduğu belirtiliyor. Öte yandan Whatsapp, kullanıcıların akıllı telefonlarındaki adres defterinde yer alan telefon numaralarını kaydettiği için eleştiriliyor. Ancak Whatsapp ile gönderilen verilerin hemen sunuculardan silindiği belirtiliyor.

Sloëtjes, özle yaşama dikkat etseler de kullanım sıklığı ya da fotoğraf oranlarını analiz edebileceklerini kaydediyor. Sloëtjes, “Belki mesajları kaydetmiyorlar ancak iletişim şeklinden de pek çok şey öğrenilebilir. Facebook, birinin nasıl iletişim kurduğu, nelerden hoşlandığı hakkında çok fazla bilgi edinecek. Bu Facebook'a büyük avantaj sağlayacaktır. Senin hakkında bildiklerini bilmediğin pek çok şey biliyorlar“ diyor.

Firmaların ürünü haline gelmekten kaçının'

Şimdi Whatsapp’ı, 2012 yılında da Instagram'ı satın alan Facebook'un ana ticari işlevi sosyal medya aracı olarak kalmaktan ziyade bir uygulamalar ailesi kurmaya karar verdiği ifade ediliyor. Böylece Google, Google+ ve Picasa gibi önemli rakiplerine karşı atağa geçmiş oluyor.

Veri hakları uzmanı Sloëtjes, "Bu gruplar, özel yaşam, yarı özel yaşam ve kamu hayatının büyük bölümünü kontrol ediyor. Bu gelişme de endişeye yol açıyor“ diyor.

MacDonald ise günümüzde sosyal ağlardan uzak durmanın zorluğuna dikkat çekiyor: "Sosyal olarak aktif olduğumuzda sosyal ağlar da hayatımıza giriyor. Ancak tüketici neleri ortaya serdiğine dikkat etmeli. Ancak o zaman Facebook gibi firmaların bir ürünü haline gelmekten kurtulabilirler“.“

MacDonald, özel hayatı koruyacak kapsamlı yasaların gerektiğini vurguluyor. Avrupa Birliği, şu anda özel hayata ilişkin bir yönetmelik üzerinde çalışıyor ve veri korumada ortak bir yasal çerçeve belirlemeyi amaçlıyor. Bu dünyanın diğer bölgeleri için de bir örnek teşkil edebilir.

dw.de, 24.02.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.