Gündem

Radikal.com.tr - Başbakan Erdoğan Ankara ilçe başkanları adaylarını açıkladığı programda gündeme dair mesajlar da verdi.

Erdoğan'ın söylediklerinin satırbaşları şu şekilde;

"Kardeşlerim 30 Mart artık kalıcı olarak Türkiye’de demokrasilerin yerleştiğini milletin gördüğü gün olacak.

Bakın sevgili kardeşlerin burada yakın tarihimizin son derece üzücü bir olayını yeniden anımsatmak istiyorum. 27 Mayıs 1960’da demokrasiye bir darbe oldu. Başbakan görevden alınıp düzmece bir mahkemede suçlu bulundu. Başbakan ve iki bakanı asıldı. O kişilerin asılmasının başka bir anlamı vardır, geleceğin başbakan ve bakanlarına bir şey söylemek istiyorlardır. ‘Bizim dediğimizi yapmazsanız, istediklerimizi yapmazsanız işte sonunuz böyle olur. Milletin dediğini yaparsanız, sizin de başınıza bu gelir.’

Bu olay tüm bakanlar ve başbakanların korkmasına neden oldu. Yıllarca bu korkuya istediklerini yaptırdılar. Biz daha yolun başında buna karşı ‘Yeter söz de karar da milletindir’ dedik.

Sevgili kardeşlerim bu kardeşiniz hep milleti savundu. Mafyayla, cuntayla mücadele ederken hep bu ilkeyle mücadele ettik. Milletin kararını yok sayanlara karşı kararlılıkla milletin kararını savunduk.

TÜSİAD'a rağmen iş dünyasındaki tehditleri biz kaldırdık. Yurt dışından sermaye geldi. Bunlar ekonomi iyi oldukları için geldiler. Onlar bizim yaptığımızın iyi olduğunu söylediği halde bize oy vermeyeceklerini söylediler.

Bir darbe girişimi oldu. Paralel yapının TÜSİAD içinde de uzantıları var. Şimdi sen bu teşebbüse karşı bir şey yapmazsan o zaman bize karşısın demektir.

TÜSİAD'ın başkanı 'Bu ülkeye global sermaye gelmez' dedi. Bu millete ihanettir. Bunu söylüyorsan bu hükümetin bakanlarını nasıl davet edeceksin, onlarla nasıl çalışacaksın? İşlerini nasıl göreceksin?

Biz TÜSİAD ile gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. Global sermaye gelmez diye tehdit ediyorsan cevabını alırsın.

Demokrasinin standartları daha yükselmeye geldiğinde, devlet içine sızmaya çalışan çeteler temizlendiği zaman ekonomi daha iyiye gidecektir.

Dün TÜSİAD'ın ifadesi, bazı çevrelerin yaptığı açıklamalar. Gündemimizde olan HSYK ile ilgili parlamentodaki görüşmeler.

Biz teklifimizi bir Anayasa değişikliğiyle çözelim dedik. Sayın Cumhurbaşkanı bizi çağırdı. Muhalefet liderlerini çağırdı. Ben orada Sayın Cumhurbaşkanı'na ilk olarak Anayasa'yı değiştirelim ama bize destek vermezler dedim. Ancak bunun olacağını sanmıyorum fakat yine de ben arkadaşlarımı gönderirim dedim.

CHP hemen cevap vermedi. MHP 'ye girdi arkadaşlarım hemen çıktılar. Bir çay bile içmediler. BDP önce iyi bir refleks verdi. Fakat BDP tek başına yeterli değil. Perşembe de CHP de hayır dedi.

Bunu bilin. Bu CHP'nin Genel Müdürü sabah başka, akşam başka konuşur. Dürüst değildir. Sıkıntı burada.

Bunun üzerine biz yasal düzenlemeyi yapacağız dedik. Komisyondan kavga gürültü geçti. Genel Kurul'da da bildiğiniz gibi arzu edilmeyen durumlar oldu. Neden oldu? Kardeşlerim siz bu hükümetin bakanlarına, ailelerine her türlü hareketleri yapacaksınız oradaki AK Parti grubu da şamar oğlanı değil, sabır sabır deyip sonunda bizim de haysiyetimiz var diyerek gereğini yapıyor.

Bizim partimizin en güçlü yanı, yasaklarla, yolsuzlukla, yoksullukla mücadeledir. Biz yolsuzlukla mücadelemiz başarılı olmasa bu kadar başarılı olamazdık.

Bir köşe yazarı bizi takip edemiyor. Erdoğan 6000 km yol yaptık diyor. Yolsuzlukla bu kadarı yapılıyor diyor. Bizden önce yapılan 6000 km biz 17 000 km yaptık. Hayalleri ulaşamıyor.

Cumhuriyet tarihinde yapılanın yarısı kadar okul yaptık. Hastanelere baktığında her ilimizde hastane var. İlçelerimizde de devam ediyor. İçmesuyu, yollarda her yere ulaşıyoruz.

Bize iftira atsalar da biz yolsuzlukla mücadele de iyiyiz.

Genel Müdür Pazar gününe kadar İstanbul Büyük Şehir Başkan Adayı'nın o yolsuzluk raporunu açıklamazsan ben Pazar günü ön raporu açıklayacağım.

Benim oğlum ve şahsımla alakalı söylediklerini kanıtlamalısın. Onuruna düşkünsen, onurlu bir insansan kanıtlarınla açıkla.

Ben seninle alakalı evrakları Ankara Büyükşehir Belediye Başkanım Melih Gökçek'e veriyorum. Sen bilirsin neler olduğunu. Zaten Rahşan affı olmasa nerede olacağın belliydi. Senin zaten eski Genel Başkanı'nı nasıl yerinden ettiğini biliyoruz. O olayın da kimler tarafından yaptığı ortaya çıkıyor.

Biz HSYK ile ilgili olarak Adalet Akademi ve bir iki maddeyi geçirip gerisini bırakacağız. Şimdi emir mi aldın deniyor? Kusura bakmayın Tayyip Erdoğan emirle çalışmaz, emir almaz. Karakterime ters. Bizimle ancak uzlaşarak iş yapılır.

Bazı köşe kapanların gazetelerinle yazdıklarıyla AK Parti iş yapmaz.

CHP'nin tutumuna dikkat edin, nerede millet iradesine karşı bir hareket varsa CHP'nin orada içeriğine bakmadan destek verdiklerini görüyorsunuz. Geçen yıl kendi sınırlarını aşıp yurtdışına çıktılar. Mısır'da bile darbeyi savundular.

CHP demokrasiye nerede saldırı varsa orada o hareketi savunur. Yıllarca Silivri'nin hakim ve savcılarını en ağır hakaretleri ediyorlardı, şimdi onları savunuyorlar.

CHP Genel Başkanı eline verilen boş belgeleri sallayarak muhalefet yaptığını sanıyor.  

Bizimle alakalı her yolsuzluk iddiasında yolda kaldılar. CHP'nin asılsız yolsuzluk iddialarından Kayseri sucuğa doydu.

Ben de bu Genel Müdür'den kazandığım davalarda aldığım paraları nerede vatandaşlarla yiyeceğim diye düşünüyorum.

Yolsuzluklara karşı bu kadar duyarlıysanız İstanbul'a neden bu ismi aday gösterdiniz?

Son dönemde Suriye'deki katliamın boyutları gözler önünde. Suriye'den gelen insanlık dışı fotoğraflara karşı CHP'den ses geldi mi? Dün yarım ağız kem küm ettiler. Defalarca söyledim Assad'ın insanlık dışı hareketlerine CHP ortak olmuştur.

Orada akan kan CHP'ye sıçramıştır.

Suriye Dışişleri Bakanı Montrö'de teröristlerin Türkiye'de eğitildiği söyleniyor. Bunu kanıtlayamazsanız alçaksınız. Türkiye hiçbir zaman terörist eğitmedi. Bunu Suriye yaptı.

15 bin fotoğrafı görüp Asad'ı savunanlar bunun hesabını tarihe nasıl vereceksiniz? Dünya bu vahşete daha fazla sessiz kalamaz. Asad Suriye'nin başında daha fazla kalamaz.

Türkiye'nin insani yardım TIR'larını durduranlar bu fotoğraflardan sonra umarım utanmışlardır. Bir ülkenin milli istihbaratı kendi ülkesi için çalışır. Bizim milli istihbaratımızı silah kaçakçısı olarak tanımlayan Genel Başkanı halkıma havale ediyorum.

Biz Suriye'ye insani yardım göndereceğiz. Bunu sen Kılıçdaroğlu engelleyemezsin. Biz de sorumluluk ve vicdan var sende var mı bilemiyorum.

Dünyanın hiçbir yerinde kendi istihbaratına laf eden birini bulamazsınız. Bunu CHP yapıyor.

Millet 17 Aralık'ta ne olduğunu gördü. Millet buna izin vermeyecek.

17 Aralık'tan beri Türkiye'nin kaybettiklerine bakın. Bu seçimde daha önceden çalıştığımızın iki kat üç kat daha fazla çalışacağız.

Bu komplo sadece AK Parti'ye değil, CHP'ye, MHP'ye, BDP'ye karşılar. Kaybedenin Türkiye olacağını herkese anlatmalıyız."

Radikal, 24.01.2014