Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Tamince: Sorun ekonomi değil, iş dünyasının üzerindeki baskı

Tamince: Sorun ekonomi değil, iş dünyasının üzerindeki baskı
Rixos Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince "Ben Türkiye'de makro ekonomik gelişmelerden çok iş adamları üzerinde oluşturulan baskının sorun yarattığını düşünüyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğu sevgi ve saygıyı bundan önce birçok kez, birçok ortamda dile getiren Rixos Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, The Wall Street Journal'a önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamalarının temelinde de son günlerde iş dünyası üzerinde oluşturulan baskı vardı. Tamince "bir dokundun, bin ah işittin" diye biten görüşmemizde "Ben Türkiye'de makro ekonomik gelişmelerden çok iş adamları üzerinde oluşturulan baskının sorun yarattığını düşünüyorum" dedi.

Baskının sadece hükümetten ya da cemaate yakın kişilerden gelmediğini, konunun taraflarına yakın tüm işdünyasının bu gibi baskılardan etkilenebildiğini hatırlattığımız Tamince "Ben bunu sadece herhangi birinin yaptığını söylemiyorum. Olmaması, yapılmaması gerektiğini söylüyorum" diye konuştu. Tamince bu ülkeyi inşa eden yatırımcılara hem iktidarın, hem de muhalefetin sahip çıkması gerektiğini ifade etti ve "İşadamı değerdir. Ayırmak yanlıştır" dedi. Tamince kendisi ya da şirketi üzerinde özel herhangi bir baskı olmadığını da dile getirdi.

Özellikle devletle iş yapan işadamları konusunda 'Ülkeyi yaparken soyuyorlar' algısı kötü

Fettah Tamince

Müteşebbisin değerli olduğunu dünyanın her yerinde de yatırım yapmak isteyenlere teşvikler sunulduğunu hatırlatan Tamince "Bütün dünya yatırıma açık. Ama ülkeleri geliştiren müteşebbislerdir. Bizim amacımız bu ülkede iş yapmak. Müteşebbis değerlidir. İnternete girin, dünyanın her yerinde ülkeler fırsatlar sunar. Ülkeyi yaparken soyuyorlar algısı kötü. İş hayatını buna götürmenin mantığı yok. Böyle olursa siz de burada değil, Nijerya'da yatırım yaparsınız" diye konuştu.

Özellikle devletle iş yapan işadamları konusunda "Ülkeyi yaparken soyuyorlar" algısının kötü olduğuna dikkat çeken Tamince şöyle devam etti: "Bütün iş hayatını buna götürmenin bir mantığı yok. Devletle iş yapmak demek işin içinde bürokrasi olması demektir. Her adım için yeni izinler gerekir. Bu da yatırımcı için zaten zor ve risklidir. Tüm bu iş hayatının töhmet altında bırakılması yanlış olur."

İşadamı olmanın zor olduğunu söyleyen Tamince "Dışarıdan bakınca jet, tekne, ev güzel. Ama riskleri bilseniz. Hangi işadamı ayağını uzatıp uyuyor ki? Hepsi dolarla borçlandı. Ama TL kazanıyor." dedi.

Dışarıdan bakınca jeti, teknesi güzel ama hangi işadamı rahat uyuyor ki? Hepsi dolarla borçlandı. Ama TL kazanıyor

Fettah Tamince

 

Dershanelerin kapanması süreciyle başlayan Cemaat-AKP geriliminde toplum tarafından iş dünyası üzerine baskı olarak algılanan birçok gelişme yaşandı. İş dünyasının huzursuzluğu Gezi olaylarının sonrasında da artmıştı. Boyner Holding, Doğan Holding ve Koç Holding gibi birçok grup olaylar sırasında doğrudan Başbakan Erdoğan'ın hedefi oldu. Eleştiriler sonrasında vergi incelemeleri, vergi cezaları ve ihale iptalleri ile karşılaştılar. Son operasyonda Bank Asya da yaşananlardan etkilendi. Banka, hükümete yakın medya organlarında birçok kez mevduat çıkış söylentisi ile gündeme geldi.

ÇİFT TARAFLI BASKI

Haliç konusunda varsayımlarla konuşmayalım

Kur hızla yükseliyor. Bugün olsa kazandığınız Haliçport projesi için ihaleye girer miydiniz? (Tamince 24 Temmuz günü ihaleyi kazandıktan sonra WSJ'ye teklif verirken dolar kurunu 1.80 TL öngördüklerini açıklamıştı)

Bence varsayımlar üzerinde konuşmayalım. Bir de biz o projeye Haliçport demiyoruz. Neticede Haliç'teki proje orada. Şu anda resmi prosedürü tamamlıyoruz. Devlete taahhüdümüz ve sözleşmemiz var. Taahhüdümüz 49 yıl. Türkiye'nin 15-20 yıllık öngörüsü ile hareket ettik. Doların bu kadar hızlı yükseleceğini öngörmedik ama bence zaten kimse öngöremedi.

 

Ancak baskı sadece bir tarafı etkilemedi. Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan işadamları da özellikle 17 Aralık operasyonu sonrasında ard arda sıkıntılar yaşamaya başladı. Aralarında üçüncü havalimanı ihalesini alan ortaklardan Mehmet Cengiz'in ve BİM'in büyük hissedarı Mustafa Latif Topbaş'ın bulunduğu 7 işadamı hakkında mallara tedbir konma kararı alındı. Daha sonra bu karar kalkmış olsa da olaylara adı karışan, gözaltına alınacaklar arasında anılan işadamları yaratılan baskıdan rahatsız oldu. İnşaatı devam etmekte olan 3. Köprü'nün müteahhidi İbrahim Çeçen o günlerde The Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada "Bankalar ya da yabancı ortağımız bize birşey sormadılar ama içlerinden düşünüyorlardır. Bir gün gelecek, yüzümüze de söyleyecekler" diyerek bu rahatsızlığını dile getirmişti.

"Doların bu kadar hızlı artacağını kimse öngöremedi. 4 ay önceki yorumlara bakınca kurun Merkez Bankası tarafından da öngörülemediği ortada.

Fettah Tamince

Fettah Tamince Ağustos ayında The Wall Street Journal'a yaptığı kur değerlendirmesinde doların 2.20 TL'yi aşması durumunda piyasalarda sıkıntı yaşanacağını söylemişti. Kurun 2.20 TL'yi aşmasıyla birlikte "Sıkıntıda mısınız ya da piyasada bir sıkıntı olduğunu düşünüyor musunuz?" diye sorduğumuz Tamince "Doların bu kadar hızlı artacağını kimse öngöremedi. 4 ay önceki yorumlara bakınca kurun Merkez Bankası tarafından da öngörülemediği ortada. Yine de asıl sorunun makro ekonomik durumla ilgili olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu. Aslında kur konusunda yanılan sadece Tamince olmamıştı. Ağustos ayında The Wall Street Journal'a konuşan birçok patron kur tahmini konusunda başarısız olmuştu. Patronlar kur konusunda yanıldı ancak yükselen kura oldukça borçlu yakalandı. Kasım ayı itibariyle özel sektörün uzun vadeli borcu 151.5 milyar doları kısa vadeli kredi borcu 42 milyar doları buluyor. 2012 yılı sonunda ise kısa vadeli borç 31 milyar dolar, uzun vadeli borç 139.1 milyar dolardı.

Tamince bugüne kadar yerel basında hem Fethullah Gülen'e hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğu yakınlığı birçok kez dile getirdi. Tamince 2005 yılında Milliyet Gazetesi'ne verdiği röportajda Fethullah Gülen'le ilişkisini "Gülen'le maddi bağlantım yok. Çocukuğumdan beri vaazlarını dinlerim. Sevdiğim hayran olduğum bir insan" diyerek açıklamıştı. Tamince "Rüyamda görüyorum" dediği Erdoğan hakkında da şu açıklamayı yapmıştı: "Erdoğan çevresinde duvarları olmayan sıcak bir insan. Bu yapısıyla beni etkiledi."

wsj.com.tr, 22.01.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.