Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > TÜSİAD: Kendi kuralına uymayan devlete polis devleti denir
TÜSİAD: Kendi kuralına uymayan devlete polis devleti denir
Son günlerde yaşanan ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili kanunla birlikte artan yargı bağımsızlığı tartışmasına TÜSİAD da katıldı. TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz 'Demokratikleşme ve hukuk devleti' konulu konferansta yaptığı konuşmada son günlerde yaşanan olayları sert bir dille eleştirerek "Kendi kuralına uymayan devlete hukuk devleti dememiz mümkün değil, bu yapıya kanun devleti de denemez, literatür böyle bir yapıya ancak polis devleti tanımı yapmaktadır" dedi.
HSYK KANUNU ELEŞTİRİSİ
Muharrem Yılmaz, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili kanun teklifinin yasalaşması halinde bir erkin diğer erk üzerindeki etkisinin daha da artacağını, sorunun anayasal reformla çözülebileceğini belirtti. Yılmaz şöyle konuştu:
"Sıkıntı, erkler arasında önemli bir çatışma ve çekişmeye dönüşmüş durumda. Bir erkin diğer erk üzerinde, hali hazırda sahip olduğu ve olmaması gerektiğini düşündüğümüz etkisini biraz daha artırarak çözmeye çalışmak, gelecekteki yeni sorunların sebebi olabilir. Hem 1982 Anayasası'na ilişkin hem de 2010 Anayasa değişikliğinde sakıncalarına işaret ettiğimiz HSYK modelini bir kez daha değiştiren gündemdeki kanun teklifi, söz konusu çatışmayı yürütmenin yargı üzerindeki etkisini biraz daha artırarak aşmaya çalışmaktadır. Böylelikle, kanun teklifi, bağımsızlığı zaten tartışmalı olan HSYK yapısına yeni sorunlar ilave etmektedir. Çözüm, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gerçekten sağlayacak bir anayasal reformda yatmaktadır."
Yılmaz konuşmasında hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin konularında kaygılarının her geçen gün artığına vurgu yaparak şunları söyledi:
"Hukuk devleti; insan haklarına dayanan, insan haklarını koruyan, güçlendiren ve en önemlisi, kendisi de koyduğu kurallarla bağlı olan devlettir. Kendi kuralına uymayan devlete ise hukuk devleti dememiz mümkün değil, bu yapıya kanun devleti de denemez, literatür böyle bir yapıya ancak polis devleti tanımı yapmaktadır. Hukuk devletini niteleyen en önemli unsur, devletin tüm işlem ve eylemlerinin yargının denetimine tabi olmasıdır. Dolayısıyla, yargının "bağımsızlığı ve tarafsızlığı" tartışılamaz ve vazgeçilemez ilkeler olarak karşımıza çıkmaktadır."
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ HATIRLATMASI
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, hukuk devletinin Türkiye'deki uygulamadaki sorunların altını çizdi. Yılmaz konuşmasında hukku devleti ile ilgili uygulama sorunların çözümünde bir arpa boyu yol gidilemediğini idda etti ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanması ile ilgili davaya örnek gösterdi. Muharrem Yılmaz şunları söyledi:
"Örnekler vermek, eski dosyaları açmak istemem, ancak, bir örnek var ki değinmeden geçmem mümkün değil. Size, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Sayın Yücel Aşkın'ın tutukluluğu ve Üniversite Genel Sekreteri merhum Enver Arparlı'nın tutuklu olduğu dönemde cezaevinde canına kıyması olayını hatırlatmak istiyorum. Bu dramatik olayda, TÜSİAD olarak adil yargılanma ilkelerini savunduğumuzda, yargıya müdahale gerekçesiyle Anayasaya aykırı davrandığımız iddia edilmişti. Ne ilginçtir ki, bugün, uzun tutukluluğun, temel hak ve özgürlükleri nasıl kısıtladığı, neredeyse on yıl sonra yine Anayasa Mahkemesi tarafından tescil edildi."
PARALEL DEVLET TARTIŞMASI
Muharrem Yılmaz son dönemde tartışılan Paralel devlet kavramı ile ilgili olarak da 'Derin devleti duyuyorduk şimdi paralel devleti tartışmaya başladık' diye başladığı sözlerine 'Bu gelişmeleri kaygıyla izliyoruz.' şeklinde devam etti. Yılmaz "Paralel yapıların konuşulduğu, devletin temel kurumlarının sorgulandığı bir duruma düşmüş olmaktan da büyük bir üzüntü duyuyoruz, kabullenemiyoruz, benisemiyoruz." dedi.
'KENDİ İŞİNE BAK' HATIRLATMASI
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz daha önce kuruluşa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yöneltilen 'Sen kendi işine bak' eleştirilerini de hatırlattı. Yılmaz şöyle konuştu:
"TÜSİAD olarak, bize "kendi işine bak" uyarısı yapılırken bile yargı bağımsızlığından, adil yargılanma ilkelerine, hukuk devleti gerekliliklerinden yolsuzluk ve rüşvet konularına kadar tüm alanlardaki temel uyarlıları yapmaktan biz hiç geri durmadık. Adil yargılanma ilkelerini savunurken "kurunun yanında yaş da yanar" gibi utanılması gereken söylemleri hiç dikkate almadık. Ne ilginçtir ki, adil yargılanma ile ilgili uyarılarımız, bugün garip tesadüflerle ve gecikmiş olarak vicdanları yaralamaya başladı."
wsj.com.tr, 14.01.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
