Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Arınç: Gidene 'oh ne iyi oldu' diyememArınç: Gidene 'oh ne iyi oldu' diyememBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partiden istifa eden milletvekillerine ilişkin, ''Gidene 'güle güle oh ne iyi oldu bilmem nereye kadar yolunuz var' diyemem, demem. Trene binenler de olur trenden inenler de ama tren yoluna devam eder'' dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Manisa Şubesi'nin açılışında konuştu. Son gelişmeleri değerlendirirken cemaati işaret eden Arınç, ''Birileri cemaat üzerinden bombalamaya kalkarsa, biz Başbakanımızın yanındayız" şeklinde konuştu. İktidara mensup özellikle de milletvekillerinin Başbakan'ı, hükümeti ve partiyi gözetmesi gerektiğini ifade eden Arınç, bir milletvekilinin yapacağı her hareketin partiye, Başbakan'a zarar verip vermediğini düşünmesi gerektiğini anlattı.
Arınç, ''Zarar verecekse kendini feda edecek, zarar vermediğini düşünüyorsa, kendisine uygun olan davranışı da yapacak'' diye konuştu. İsim vermeden "Başbakan da istifa etmeli" diyen eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a tepki gösteren Arınç bunun yanlış olduğunu belirtti. Partiden istifa eden milletvekillerine de değinen Arınç, "Başka bir partide milletvekili seçilemeyecek olan bizden seçilen milletvekillerinin son yaptıkları çok yanlış. Bu bir sınavdır'' dedi. Arınç'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle: ''İnsanız hata yapabiliriz, özel hayatımızda bazı eksiklerimiz olabilir, insan ilişkilerimizde bazı zaaflarımız olabilir ama nihayet aynı kaderi milletvekili olarak paylaştığımız insanlara bugün 'güle güle oh ne iyi oldu, bilmem nereye kadar yolunuz var' diyemem, demem. Böyle bir düşüncem de yok. 'SİYASET TREN GİBİDİR' 'FIRILDAK KUBİ OLMADIKTAN SONRA...' 'ÇOK GÖRDÜM, ÇOK GEÇİRDİM'
'İNSANA SADAKAT YARAŞIR' AK Parti'nin grup iç yönetmeliğini ben hazırladım. Tayyip Bey milletvekili değildi milletvekilleri beni oybirliği ile grup başkanı yaptı. Bir sene grup başkanlığı yaptım. Kendi ellerimle yazdım. Her milletvekili güvensizlik önergesi bile verebilir grup yöneticileri ve bakanlar hakkında. Söyleyeceği varsa grup toplantımızdan sonra milletvekilleri konuşabilir. Grup yöneticileri var onlara söyleyebilir, genel başkan yardımcıları var onlara söyleyebilir, genel başkan var ona söyleyebilir, bir milletvekili 10 yer var bunları konuşabileceği. Onun dışında da teşkilatlarımız kendi iç bünyelerinde konuşacakları yerler vardır. İkincisi bunları yaptıktan sonra hala rahatsızlığı devam ediyorsa ve kendi ilkeleri açısından bir prensip meselesi haline gelmişse ve artık o partide kalması mümkün olmuyorsa yapacağı hareket partisine hükümetine başbakanına zarar vermemelidir. Ben öyle bir şey yapacağım ama bundan partim zarar görür mü? Görürse yerinde kalacaktır. Varlık sebebi bu partidir bu başbakandır bu hükümettir. 'BİZİM DE CANIMIZIN SIKILDIĞI ZAMANLAR OLDU' 'İKİNCİ SANIK HEP BEN OLURDUM' 'UTANDILAR 59. MADDEYİ UYGULADILAR' 'ACIDILAR 5 SENEYİ 4 SENEYE ÇEVİRDİLER' 'ZARAR VERECEKSE KENDİNİ FEDA EDECEK' Yıllarca en yakınında bulunup şimdi 'Başbakan da yargılanmalı, istifa etmeli' demenin veya 45 senelik okul arkadaşlığından sonra başka sebeplerle istifa ettim demenin veya kendi partilerinde milletvekili olma imkanını bırakın yüzüne bile bakılmadıkları halde bizden milletvekili olma imkanına kavuşanların yaptıklarına teşekkür ederiz. Ama son yaptıkları fevkalade yanlış olmuştur. Bu yanlışlık Türkiye'de umarım ki onların beklentilerinin aksine AK Parti'nin daha da ak olmasına daha güçlü olmasına daha da inşallah başarılı olmasına yol açsın. 'MALZEMEMİZ İNSAN' 'BU BİR İMTİHAN' Ben Refah-Yol hükümeti kurulduğu zaman yine partinin önde gelen isimlerinden birisiydim. Başbakanımızın rahmetlinin yanında çok bulundum. Neler konuşuldu, neler düşünüldü, neler yapıldı çok iyi biliyorum. O güzel bir insandı Allah rahmet eylesin. Siyasetinde farklılıklarımız oldu ama esasta hiç ayrılmadık. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde evine yaptığım ziyarette de düşüncelerimi ifade etmiştim. O siyasetin Allah rızası için yapılması gerektiğine, milletimizi düşünerek çıkar amaçlı siyaset değil millete hizmet endeksli siyaset yapılması gerektiğine inanan bir insandı. Refah-Yol hükümetine gelinceye kadar siyaset çok yıpranmıştı. İktidar ve muhalefet parti yıpranmıştı, milletvekilliği yıpranmıştı. Kimse başını gere gere sokaklarda ben milletvekiliyim diye dolaşamıyordu. Rozetini takamıyordu. Çıkar, yolsuzluk ilişkileri o günlerde de çok rağbet görüyordu. Böyle bir zamanda Allah kısmet etti DYP'nin de ANAP'ın da ilk tercihi değildi şüphesiz çünkü sayın Çiller'de seçime girerken 'bunlar PKK'dan daha beter' demişti Refah Partisi için. Ama çıkarları gerektirdi ki sonunda Erbakan'la bir hükümet kurdular. O günlerde işadamlarından birisinin şöyle bir sözünü gazetelerin ekonomi sayfaları genelde orta kısmında olur dün gibi hatırlıyorum. Siz neden böyle bir koalisyona karşısınız? Adamın verdiği cevap buradaki işadamlarımızı tenzih ediyorum hepinizin alnı açık yaptığınız işler başarılı ve hepiniz ülkemizi en güzel şekilde temsil ediyorsunuz. Ben Refah Partisi'nin dinci, gerici, yobaz bir parti olduğu için karşısında değilim. Bir tek korkum var Refah Partisi başarılı olursa. Başarılı olursa diye korkan bir işadamına neden diye sormanız lazım. Aradan 18 sene geçti belki adam diyor ki; eğer başarılı olursa bugüne kadar Türkiye'yi yönetenlerin başarısız oldukları ortaya çıkar. Ve bundan sonra kimse başlarını çevirip onlara bakmaz. 'BİRİLERİ CEMAATÇİ KESİLİP...'
ntvmsnbc.com, 27.12.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |